Gizli görüşmede ne konuşuldu?
Abone olDanıştay sanığının avukatıyla yaptığı görüşme basına yansıdı. Ergenekon bağlantısı ortaya çıktı
Şamil Tayyar hem köşesinde yazmış, hem de Neşe Düzel'e verdiği
röportajda söylemişti. "13 Şubat günü Danıştay Davası'nda sanık
öyle itiraflarda bulunacak ki her şey Ergenekon'a bağlanacak."
Tayyar'ın duyurduğu gelişme Danıştay Davasında olmadı. Tayyar bu kez "nı yazmış, bildiklerini ayrıntılarıyla anlatmış.
GÖRÜŞME SİNCAN'DA YAPILDI
Tayyar'a göre Danıştay davası sanıklarından Osman Yıldırım, aynı
davanın sanıklarından Süleyman Esen’in avukatı Mehmet Eren
ile görüşüyor. Görüşme Sincan F tipi cezaevinde gerçekleşiyor.
Gardiyanlar kapıda bekliyor.
16.55’e kadar süren görüşmede Yıldırım, inanılmaz iddialarda
bulundu: ‘Mehmet Bey, beni şu çocuğun (Alpaslan Aslan)
altında harcıyorlar. Bu çocuk kim ki, beni yönetecek?’
Bu kez avukat sordu: ‘Konuş o zaman, seni kim
engelliyor?’
Yıldırım: ‘Birkaç defa konuşmak istedim beni sürekli
engellediler.’
Eren, bunun üzerine şu öneride bulundu: ‘13 Şubat’ta
duruşma var. İster hakimlerin önünde çık konuş ister yazılı olarak
dilekçe ver.’
Yıldırım, ‘Tamam söz, duruşma günü konuşacağım. Bakalım
dilekçe de verebilirim’ dedi.
VELİ KÜÇÜK BOMBASI
Bu mutabakattan sonra laf, nelerin konuşulacağına geldi. Ener
‘Ne biliyorsun?’ diye sordu, Yıldırım başladı
konuşmaya: ‘Necip Hablemitoğlu’nu kimin öldürdüğünü
biliyorum. Açıklarsam yer yerinden oynar.’
Sonra devam etti: ‘Bu Danıştay olayı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne
bomba olayı olmadan önce 27 Nisan’da (2006) Ataşehir’de
gizli bir toplantı yaptılar. O toplantıda Veli Küçük de
vardı.’
Avukat, küçük dilini yutacak gibi oldu: ‘Nereden
biliyorsun? Senin bu işlerden nasıl haberin oldu?’
Yıldırım anlattı: ‘Bu ekibi çok iyi tanırım. JİTEM’cilerle
ilişkilerim vardır. Pek MİT’i, emniyeti
tanımam.’
YA ALPARSLAN ASLAN?
‘Birlikte tahsilat yapardık’ diyen Yıldırım, şunları söyledi:
‘Alpaslan’la çok tahsilat yaptık. ATV’den 5 milyon dolar,
Mustafa Süzer’den 500 bin dolar alacağım var. Ankara’ya da
sık sık gelip gittik. Ankara’da bize iki astsubay yardım
ederdi.’
Ener, ‘Kim bu astsubaylar?’ diye sordu. Yıldırım:
‘İsimlerini söyleyemem. Tuncay Özkan’ın ‘MİT’in Gizli
Tarihi’ isimli kitabını okursan orada görürsün.’ Yıldırım,
Ener’in ‘ Bu kitap çok kalın, sayfasını söyle bari oradan bakayım’
dese de pek ayrıntıya girmedi.
MAHKEMEDE ŞAŞTI
Sonra ne olduğunu hep birlikte izledik. Osman Yıldırım, 13 Şubat
günü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, tam
tersini söyledi.
(...)
Hayatları boyunca iki rekat namaz kılmayan, eşlerine, kızlarına,
kız kardeşlerine ‘başınızı örtün’ bile demeyen, kimi alkolik, kimi
esrarkeş, kimi mafya bozuntusu isimlerin hep bir araya
toplanarak ‘şeriat devleti’ özlemiyle cinayet işlemelerini,
herhalde en iyi açıklayacak olan Ergenekon’dur.
Bir de medyadaki çapulcu takımıdır.
Çünkü; Birilerinin, aradan geçen 5 gün içinde Osman Yıldırım’ın
nasıl değiştiğini izah etmesi gerekir.