Gizli arşivdeki 30 yıllık sırlar
Abone olÖzel izinle girilen gizli arşivde darbenin ayak sesleri anlatılıyor ve Kenan Evren için Ecevit'in adamı deniyor. İşte o sırlar;
Vatan Gazetesi özel izinle İngiliz Gizli Arşivi'ne girdi
ve 12 Eylül'ün bilinmeyen gerçeklerini araştırdı. Jan
Devletoğlu 1978-1979 dönemine
ait Türkiye belgelerini tek tek
inceledi
Tarihe ışık tutacak haber şöyle:
İNGİLİZLER DARBENİN GELECEĞİNİ HİSSETTİ
"Türkiye’yi 12 Eylül darbesine götüren olayların en
önemlilerinden biri 7 TİP’li gencin Abdullah Çatlı tarafından 9
Ekim 1978’de katledilmesiydi. Bu olayın ardından Türkiye’nin adım
adım darbeye gittiğini düşünen İngilizler istihbarat faaliyetlerine
hız verdi. İngiliz Dışişleri’nin İşçi Partili Bakanı David Owen,
Türkiye hakkında uluslararası kamuoyunda artan darbe söylentileri
üzerine 17 Ekim 1978 tarihinde İngiltere’nin Ankara
Büyükelçiliği’ne Türkiye’deki “darbe olasılığının”
araştırılarak bir rapor hazırlanması talimatını verdi. Beklenen
raporun askeri ayağı Türkiye’de görev yapan bir İngiliz general
tarafından hazırlandı.
BİSHOP, TÜRK DIŞİŞLERİ DARBE KONUSUNDA
UYARDI
Türkiye’de görev yapan İngiliz General Bishop’tan (Mesaj gizli
olduğu için sadece soyadı kullanılıyor) Kraliyet Hava Kuvvetleri
Filo Komutanı Binbaşı Shepherd’a İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na
iletilmesi istemiyle yazılan mesajda İngiliz ordusunun Türkiye’de
olası bir darbeyle ilgili şu izlenimler aktarıldı:
VECİHİ AKIN DARBE YAPAMAZ
Türkiye’de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Vecihi Akın liderliğinde bir darbe söylentisi dolaşıyor.
Ben kendisiyle görüştüm ama bu tür bir izlenim alamadım. Orgeneral
Vecihi Akın 62 yaşında ve darbe lideri olamayacak kadar gevşek
biri. Ancak muhafazakâr görüşlerine sıkı sıkıya bağlı. Yemekte
General Fraser’e Türkiye’nin Osmanlı prensiplerine geri dönmesi
gerektiğini düşündüğünü ima eden muğlak bazı görüşler ima etti.
Darbe olursa yönetim kadrosunda iyi bir figür olarak yer
alabilir.
EVREN TSK'YA LİDERLİK ETMEKTE YETERSİZ
Bu olaydan birkaç gün sonra Elçilikte verilen davette Deniz Harp
Okulu’nda eğitim görevlisi olduğunu öğrendiğim biri yanıma gelip,
“Harbiyeliler rahatsız” dedi. Genç Harp Okulu öğrencilerinin
siyasetçilerin iç ve dış meseleleri çözmekte yetersiz kaldıklarını
düşündüğünü söyledi. Evren’in Ecevit’in adamı olduğunu ve
TSK’ya liderlik etmekte yetersiz kaldığını söyledi. Yine
de ordunun Ecevit’in yerini almak isteyeceğini düşünmüyorum.
DARBE OLMAMASI İÇİN ÖNERİLER
Amerikan ambargosu (Kıbrıs operasyonu nedeniyle Amerika’nın
Türkiye’ye uyguladığı ambargo) mümkün olduğu kadar çabuk kalkar ve
askeri teçhizatta gözle görülür bir düzelme olursa askerin
morali düzelecek ve hükümet karşıtı görüşler azalacak.
İhtiyaçları büyük ve çok pahalı. Ancak bol miktarda yedek parça
sağlanırsa askerler en azından elindeki modası geçmiş silahların
kullanılabileceğini hissedecek. Ambargo nedeniyle dondurulan
parçalar ellerine ulaşmaya başladığı için kısa sürede olumlu rapor
gönderebileceğimi umut etmekteyim.
SUBAY LİSTESİ GÖNDERİLDİ
Bu rapora ek olarak size Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir-komuta
zinciri listesini, subayların görevleri ve bağlı oldukları
bölgelerle ilgili detaylı bilgi gönderiyorum. Bazı son
değişiklikler konusunda açık bir şekilde ulaşabileceğimiz bilgi
mevcut olmadığı için raporumda yer almıyor. Bu konuda bilgi temin
eder etmez size göndereceğim.
İNGİLİZLERİ KORKUTAN OLAY
9 Ekim’de TİP’li gençlerin katledilmesi olayı İngiliz Dışişleri
Bakanlığı’nı harekete geçirdi.
12 EYLÜL’ÜN AYAK SESLERİ...
İNGİLİZ Devlet Arşivleri 1838 yılında kuruldu. Arşivler
Britanya’nın bilinen 1000 yıllık tarihiyle ilgili belgeleri
içeriyor. Adalet Bakanlığı’na bağlı olan Arşiv devletin çeşitli
kurumlarına ilişkin yaklaşık 11 milyon resmi belgeyi muhafaza
ediyor. Her yıl 30 yılını doldurduktan sonra gizliliği kaldırılan
belgelerle genişliyor. Magna Karta’dan, ilk haritalara, tarihe
damgasını vuran savaşlara varıncaya kadar sonsuz bir tarihi
zenginlik barındırıyor. Halen 270 milyon belgeye elektronik olarak
dünyanın dört bir yanından ulaşmak mümkün. Bu yıl gizliliği
kaldırılan Dışişleri 1979 yılı Türkiye Masası arşivlerinde
Türkiye’nin “darbenin ayak sesi yılları” olarak bilinen dönemine
ait yaklaşık 2 bine yakın belge var.
HALK CİNAYETLERİ KANIKSADI
Araştırma sırasında sokak cinayetleriyle ilgili gözlem ve yorumu
içeren 14 Mart raporu dikkatimi çekti. Yılın ilk yarısında
öldürülenlerin sayısının 205 ulaştığını belirterek “Bu
cinayetler ya kişisel husumetten ya da siyasi nedenlerle
işleniyor. Rahatsızlık yaratan şey gazetelerde sansasyonel
ve kanlı fotoğraflar yayınlanmadığı sürece halk artık olayları Türk
siyasi hayatının kaçınılmaz bir parçası olarak görmesi....”
diyor.
Bu yorumlar bana bir İngiliz gazeteci arkadaşımın Türkiye’den
döndükten sonra söylediklerini hatırlattı. “Sizin dizileri izledim.
Hepsinde siyah arabalı, siyah takım elbiseli, açık yaka beyaz
gömlekli, tabancalı adamlar sürekli birilerini vuruyor. Çoluk çocuk
herkes gece yarılarına kadar TV başında heyecanla bu cinayetleri
izliyor. Sanal yaşantı sanki gerçek yaşamınızın bir parçası olmuş.
İnsanlar dizi karakterlerini öylesine benimsemiş ki gerçek
hayattaki normal insanlar çoğu kişiye sanal gelmeye başlamış.”
İngiliz arşivlerinde Türkiye’nin darbeye doğru koşar adımlarla
nasıl gittiğini anlatan gizli belgeler 28 Şubat 1980’e gelmeden
sona eriyor. Aynen TV dizileri gibi olayın en heyecanlı yerinde
kesiliyor. Bizim dizilerden farklı olarak gelecek hafta değil 1 yıl
sonra 30 yılı dolduran devlet arşivleri üzerindeki yayın yasağı
kalktığı zaman devam edecek. Yani 2010 yılına kadar malesef
bunlarla yetinmek zorundayız...
EVREN ECEVİT'İN ADAMI
İNGİLİZ arşivlerindeki belgeleri incelerken dikkatimizi çeken en
önemli detay hemen hemen kaleme alınan tüm raporda ve mesajda
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in, Bülent Ecevit’in
“adamı” olarak nitelendirilmesi oldu. Kenan Evren için yazılan tüm
yorumlarda Başbakan Ecevit’in politikalarına uygun bir strateji
izlediği, iki liderin arasında su sızmadığı, hatta ordu içinde de
bu durumun rahatsızlık yarattığı vurgusu yapılıyor. İngilizler’e
yapılan “Harbiyeliler rahatsız” uyarısının arkasında da bunun
yattığı belirtiliyor.
Akın 1983’te vekil seçilip parlamentoya girmişti
VECİHİ Akın, Aydın 1916 doğumlu. Kara Harp Okulu’ndan sonra Kara
Harp Akademisini bitiren Vecihi Akın, 15 Ağustos 1975 - 16 Ağustos
1976 tarihleri arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay
Başkanlığı görevinde bulundu. Akın, Genelkurmay İkinci Başkanlığı,
İkinci Ordu Komutanlığı ve NATO Güneydoğu Avrupa Kara Kuvvetleri
Komutanlığı da yaptı. Akın’ın ismi İzmir’de bir kışlaya verildi.
Akın, emekli olduktan sonra, 1983’te Turgut Özal’ın karşısında
seçimlere giren ve büyük hayal kırıklığı yaşayan Milliyetçi
Demokrasi Partisi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. 6 Kasım
seçimlerinde yine aynı partinin Konya milletvekili seçilerek
parlamentoya girdi. MDP, 12 Eylül darbesinden sonra emekli
orgeneral Turgut Sunalp ve 40 arkadaşı tarafından kurulmuştu. Akın,
Sunalp’le hareket eden isimlerden birisiydi.
3 İHTİMALLİ DARBE
İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na sunulmak üzere 1978 sonunda
hazırlanan Türkiye’de darbe olasılıkları raporunda Türk ordusunun
emir-komuta zincirine bağlı olduğu belirtilerek “Darbe
olursa tepeden olur” sonucuna varıldı. Ancak Ecevit’in
güçlü olduğu vurgulandı
“Demirel güç kazanırsa Türk ordusu emir komuta zincirinde darbe
yapabilir”
6 AralIk 1978 tarihinde Ankara’daki İngiliz Büyükelçiliği,
Dışişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine Türkiye’de darbe
olasılıklarını konu alan ve 3 farklı senaryoyu değerlendiren bir
rapor hazırladı.
Ordudaki düşük rütbeli subaylar tarafından gelecek bir
askeri darbe: Tahminimizce Türkeş ve Milliyetçi Hareket
Partisi (MHP) yanlısı sağcı bir grup tarafından
gerçekleştirilebilir. Türk ordusunda emir komuta zinciri sağlam
olduğu için düşük ihtimalli. Düşük rütbeli subaylar üslerinin
haberi olmadan darbe yapma planlarını gerçekleştiremezler.
Türkiye’nin şu anki koşullarında bu tür bir darbe oldukça düşük bir
ihtimal olarak görülüyor.
Tepeden gerçekleşecek, emir-komuta zinciri dahilinde bir
darbe: Darbe olursa bu şekilde olabilir. Ancak bunun
hayata geçmesi Ecevit ya da sonraki Başbakan’ın bütün gücünü
kaybetmesiyle mümkün olabilir. Başbakanın ülke güvenliğini ve
ekonomik dengeyi kaybetmesi, Ecevit’in güç kaybedip Adalet Partisi
lideri Süleyman Demirel’in tekrar güç kazanması durumunda
gerçekleşmesi olası darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepedeki
generalleri tarafından ve emir komuta zincirinde
gerçekleşecektirecek. Başbakan Bülent Ecevit yönetimi şu an sağlam
ve güçlü görünüyor, ordu da yönetimi şu an ele almaya hevesli
değil, o yüzden böyle bir ihtimal düşük.
Amerikan elçisi de ülkede şu aralar askeri darbe girişimi olacağını
tahmin etmiyor
Ordudaki sol tandanslı subaylar tarafından
gerçekleştirilecek bir darbe: Elbette bu darbelere
alternatif sol kanatın başlatabileceği bir darbe ihtimaller
dahilinde. Fakat böyle bir darbenin Türkiye’de gerçekleşme
olasılığı çok düşük.
TSK 1960’larda ve 70’lerin başlarında edindiği tecrübelerde askeri
kesimin ülkeyi yönetip idare etmenin ne kadar zor olduğunu anladı.
Şöyle söylemek gerekirse Türk halkı, kendi liderine geleneksel
olarak bağlı ve modern toplumların politik ve teknokratik destekler
olmadan yaşayamayacağının farkında olan bir silahlı orduya sahip
olduğu için çok şanslı.
Özetlemek gerekirse darbe olasılığı düşük gözüküyor. Fakat sonuç
itibarıyla iç güvenlikte bir sorun yaşanma olasılığı yok ve Ecevit
Bey dış ilişkilerde elde ettiği başarının bir benzerini ekonomi
alanında da sağlayabilirse askerle mücadeleye girmez.
BEKLENMEYEN ŞEYLER OLABİLİR
Bu mektubu gören büyükelçi “küreye bakmak asla kolay değildir ve
beklenmeyenler gerçekleşebilir” dedi. Büyükelçi ve onun Avrupa
Ekonomi Topluluğu’ndaki iş arkadaşları Bülent Ecevit’in yakın
gelecekte gücünü koruyacağını düşünüyor. Amerikalılar da bu görüşü
paylaşıyor. Kendisiyle temasta olduğumuz Ankara’daki Amerikan
Büyükelçisi de ülkede şu aralar askeri bir darbe girişimi olacağını
düşünmüyor.