Önce ABD'ye, ardından Rusya'ya giden Selahattin Demirtaş döner
dönmez ayağının tozuyla açıklama yapmış.
"Madem hasta ameliyat masasına yatırıldı, defalarca
denedik, ilaç verdik, serum verdik olmadı. O hasta oradan
iyileşmeden kalkmayacak. Artık gelecek yüzyılda Kürdistan olacak!
Özerk bölgeleri de olacak belki devleti de olacak? Yüzyıllardır
okyanusun altında batan bir gemi gibi okyanusun üstüne çıkacak ve
bir güneş gibi parlayacak. Halkın iradesinin önünde hiç bir güç
duramaz" demiş.
Yahu 3 gün önce Meclis çatısı altında "Vatanın bölünmez
bütünlüğünü koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin
ederim" diyen sen değil miydin?
Hadi diyelim ki namus ve şeref gibi mukaddes kavramları önemsemedin
ve milyonların gözünün içine baka baka yalan yere yemin ettin.
O zaman yapman gereken tek şey var.
Kalıbının adamıysan,"Bedel ödesek de Kürdistan'ı kurmak
için hendek kazarak direnmeye devam edeceğiz" diyorsan
hodri meydan!
Sur mahallesi senin oturduğun sosyete mahallesinin hemen yanında.
Al silahı gir Sur'a! "Kürdistan için direniyoruz"
yalanıyla saf salak insanları kandırmak kolay.
Hadi git diren de görelim adamlığını!...
30 yılda öldüre öldüre geldiği noktada üç hendeğe bile sahip
çıkamıyor. Üstüne bir de Kürdistan kurup destan yazacak!
Yavaş gel paşam, radara yakalanırsın!
Rus uçağının 17 saniye ihlaline bile göz yumamayan devlet senin
ülke kurmana göz yumar mı sanıyorsun?
Hasta ameliyat masasından kalkacakmış da bir güneş gibi
parlayacakmış!
"Güvenlik güçleri anamızı ağlattı" diye zırıl
zırıl ağlayan PKK'lılara gaz vereceğim diye kelimelerin feleğini
şaşırtıyor mübarek.
Uyan beyim, uyan!
O dediğin hastayı Erdoğan ameliyat masasına yetiştirmek için
çabalarken, sizler ambulansları yaktınız. Ambulansları koruyan
askerleri, polisleri şehit ettiniz.
Yetmedi, hastaneleri yaktınız. Doktorları, hemşireleri
kurşunladınız. Geride kalanlar hastaneyi çoktan terketti. Yani
senin anlayacağın o hastayı sizler ölüme mahkum ettiniz.
Geçmiş ola...
De ki Kürdistan'ı kurdun.
Aylardır Güneydoğu'dan kaçanlar bile batı illerine kaçıp, senin
"Katil" dediğin devlete sığınıyor. Sen hiç
Kandil'e gideni gördün mü? Cemil Bayık'tan, Murat Karayılan'dan,
Bahoz'dan yardım isteyeni duydun mu?
De ki kurdun...
Yahu Türkiye destek vermesine rağmen Barzani bile Kuzey Irak'ta
Kürdistan devletini kuramıyor. Sen karşına Türkiye'yi alarak mı
kuracaksın?
Ne olacak biliyor musun?
Çok değil, seni şimdi gaza getiren küresel güçler iki yıl dolmadan
gelip o hayalini kurduğun kaynakları elinden alır. Bir de bakmışsın
ki Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de, Libya'da olduğu gibi malına,
namusuna çökmüşler.
Sana da mülteci olarak Türkiye'ye sığınmak düşer.
Sen Rus gazını fena yüklenip gelmişsin ama unuttuğun bir gerçek
var. Gazı Ruslar veriyor olabilir ama boruyu Türkler
döşüyor.
Sosyal medyada bir kardeşimin dediği gibi...
Giydiğiniz fistan. İstediğiniz Kürdistan. Boş hayalleri bırakın
hevaller. Fistanla yazılmaz destan!
O hayalini kurduğun Kürdistan ne zaman kurulur biliyor musun?
Sen aynaya bakmadan ense tüylerini gördüğün an bil ki
Kürdistan kurulur!
Çok istiyorsan Kuzey Irak'ta bir kürdistan var. Sabah akşam
küfrettiğin T.C. kimliğini bırak git. Orada ister Kürdistan kur,
ister kanton.
Bu ülkenin sınırları içinde devletin izni olmadan okey masası bile
kuramazsın artık.
Çok zor, çok!
ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HAYAL KIRIKLIĞI
Demirtaş'ın "Kürdistan kurulacak" sözleri Ertuğrul
Özkök'ü hayal kırıklığına uğratmış. "Sana hain demiyorum
ama bize ihanet ettin" sözleriyle eleştirmiş HDP
liderini...
"Sana inanmış güvenmiştik" diye nasıl
hayıflanıyor, nasıl üzülüyor anlatamam.
Demirtaş, "Sizin ülkenizi bölüp toprak alacağız ve devlet
kuracağız" diyor. Adamın buna rağmen
"Hain" demeye dili varmıyor.
Yıllardır "Bidon kafalı, cahil, eğitimsiz"
denilerek hakir görülen Anadolu insanı Demirtaş'ın hain olduğunu
bir bakışta anlıyor. Yıllar yılı Hürriyet gibi bir gazetenin
başında olan adam bu gerçeği görmüyor, anlamıyor.
Bu adam Türkiye'nin aydını!
Koruma altına alıp etrafını sit alanı ilan etsen yeridir yani!