Tirit düğün yemeği olarak bilinir. Anadolu'da yaygın olarak tüketilen bu yemeğin bir hikayesi vardır. Bu yemek Giritle ilişkilendirilir. Hani şu 24. yılında Fazil Ahmet Paşa’nın fethettiğimiz Girit adası.. Padişahlara bıkkınlık veren ada iki sultan eskitti. Ekonomiyi bozup ocakların isyanına neden oldu. İstanbul’da. 130 bin şehit verdik. Nice evlatlar yitirdik 8 bin 336 kilometrekarelik topraklarda.. Giritle Tirit’in ne alakası var diyebilirsiniz. 24 yıllık Girit eziyeti Tirit’i sofralarımıza kattı. İşte tarihle ve yemeğin ilginç buluşması: Sultan İbrahim ille de Girit’in alınması konusunda ısrarlıdır. Ama hiçbir girişim netice vermez. Seneler seneleri kovalar. Sultanın Avcı Mehmed’in artık Girit ismini duymaya tahammülü yoktur. Girit’i almadan kim gelirse ve kim bana Girit’ten bahsederse boynu vurula diye emir buyurur. Aradan tam 24 sene geçer. Bir gün Fazıl Ahmet Paşa tarafından Girit alınır. Gel gelelim bunu padişaha kimse söylemeye cesaret edemez. Sonunda saray aşçısı çok güzel bir yemek hazırlayarak sultanın huzuruna çıkar ve yemeği kendi eller ile ikram eder. Sultan sorar: “Bu yemeğin ismi ne? Aşçı cevap verir: Sultanım bu yemeğin ismi TİRİT, alındı GİRİT.” Bunun üzerine aşçı sultan tarafından ödüllendirilir. Tirit de bundan böyle özel günlerin yemeği olarak sofralarda yerini alır.