Gezici'den şaşırtan karar: İstanbul seçimi anketimizi kamuoyuna açıklamayacağız
Abone olGezici Araştırma şirketi, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin yaptıkları anketin sonucunu kamuoyuna açıklamayacağını duyurdu.
Gezici Araştırma, "Doğruluk ve güven ilkesini kendisine misyon edinen Gezici Araştırma'nın, bilgi kirliliğinden beslenen böylesi kutuplaşma sürecinin bir parçası olmasını istemediğimiz ve anket çalışmalarına verdiğimiz değer ve duyduğumuz saygıdan dolayı böyle bir karar aldığımızı kamuoyuna duyuruyoruz" açıklamasında bulundu.
Gezici'nin açıklaması şöyle:
"İlk kez bu denli sert bir kutuplaşma sürecini deneyimledi"
Türkiye, son beş yıl içinde toplamda sekiz seçim süreci yaşamış ve yapılan her bir seçimle bir öncekine göre daha da kutuplaşmıştır. Siyasi tarihimize yakından bakıldığında, Türkiye'nin, hem siyasi merciler hem de toplum ve kültür düzeyinde ilk kez bu denli sert bir kutuplaşma sürecini deneyimlediği görülmektedir. Başta en küçük birim olan aile içi olmak üzere toplumun farklı kesimleri, farklı dünya görüşüne sahip aktörleri arasında artan ve yayılmakta olan 'biz' ve 'onlar' şeklindeki keskin bir ayrımın giderek daha belirleyici bir hale geldiği ve herkesten, aidiyetler haritasında belli bir yere ait olmasının talep edildiği gözlemlenmektedir.
"Sorumlularından biri de ne yazık ki anket şirketleridir"
Böylesi sert ve kutuplaşmış bir iklimin gelişmesinin sorumlularından biri de ne yazık ki anket şirketleridir! Neyi nasıl yaptıklarını tatmin edici bir şekilde açıklayamayan, araştırma künyeleri bile bulunmayan şirketlerin duyurdukları tutarsız araştırma sonuçları, medyada her geçen gün genişleyen bir şekilde yer bulmaktadır. Ve ne yazık ki bu sonuçların, bir araştırma için son derece önemli olan titizlik, tarafsızlık, sorumluluk, hesap verebilme, şeffaflık, sürdürülebilirlik gibi temel ilke ve değerler gözetilerek elde edilmediği görülmektedir. Böylesi bir ortamda işini doğru bir şekilde yapan ve araştırma ilkelerine önem veren anket şirketleri ise hak ettikleri konumu elde edememektedir.
"Kamuoyuna açıklamama kararı aldık"
Gezici Araştırma Merkezi, 16 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara'ya dair yayınladığı anket sonuçları ile anket şirketleri içinde bindelik hata oranıyla en yakın sonucu veren tek kurumdur. Dolayısıyla tüm gözler, yenilenecek olan İstanbul seçimleriyle ilgili çalışmalarımızı yakından takip edip yayınlayacağımız sonuçları büyük bir merakla beklemektedir. Buna rağmen Gezici Araştırma Merkezi olarak tekrarlanan İstanbul seçimleriyle ilgili çeşitli araştırmalar yapmamıza rağmen elde ettiğimiz sonuçları sadece abonelerimiz ile paylaşma, kamuoyuna açıklamama kararı aldık.
"Siyasi partilerin birer uzantısı" eleştirisi
Çünkü bir yandan kamuoyu, araştırma şirketlerine gerektiği önemi vermemektedir ve diğer yandan bazı araştırma şirketleri de siyasi partilerin birer uzantısı şekline bürünerek kamuoyunu yanıltacak ve güven ilkesini sarsacak çalışmalara imza atmaktadır. Doğruluk ve güven ilkesini kendisine misyon edinen Gezici Araştırma'nın, bilgi kirliliğinden beslenen böylesi kutuplaşma sürecinin bir parçası olmasını istemediğimiz ve anket çalışmalarına verdiğimiz değer ve duyduğumuz saygıdan dolayı böyle bir karar aldığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Kamuoyunun yanlış yönlendirilmesi
Bununla birlikte gerek hükümet gerekse muhalefet yetkililerine bir çağrıda bulunuyoruz : Araştırma şirketleri, başta seçim dönemleri olmak üzere farklı konularla daima politik gündemin önemli bir meselesi olmuştur. Özellikle araştırma yapma yetkinliği olmayanların araştırma şirketi kurmaları, çalışmaların bilimsel standartlara yeterince uyulmadan gerçekleştirilmesi ve politik nedenlerle kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışılması araştırma şirketleriyle ilgili kamuoyunu meşgul eden sorunların başında gelmektedir.
Araştırma şirketleriyle ilgili yasa önerisi
Bu yüzden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kamuoyu araştırma şirketleriyle ilgili bir yasa önerisinin hazırlanması ve hazırlanan önerinin Meclis'ten geçirilerek yasa haline getirilmesini talep ediyoruz. Bu yasa ile şirketlerin hesap verilebilir, şeffaf ve sürdürülebilir bir politikaya sahip olmalarının ve bilimsel değerlere bağlı kalarak çalışmalar yürütmelerinin, demokratik değerler çerçevesinde denetim ve teminat altına alınmasını istiyoruz. Ne yazık ki Türkiye'de kamuoyu araştırmacıları ve araştırma şirketlerinin bağlı bulunmaları gereken bir oda yoktur. Bu yüzden şirketlerin hızlı bir şekilde bir Oda'ya kavuşturulması, hükümet ve muhalefet partilerinin de ortak bir şekilde bu girişime destek vermeleri gerekmektedir. Nasıl ki Mühendisler Odası, Tabipler Odası var ise aynı şekilde araştırmacılar ve araştırma şirketlerinin bağlı bulundukları bir odanın da kurulması son derece önemlidir. Bu çerçevede hazırlanacak yasa ile daha bilimsel çalışmalar yapılacağını ve kamuoyunun demokratik ilkeler çerçevesinde bilgilendirileceğini düşünüyoruz.