Kimse bir şey anlamadı.
Gezi parkından bahsediyorum.
20 gün oldu ilk günden bu güne, olan biten hakkında herkes
zekâsı kıvamında yorum yapıyor, konuşuyor.
Açıklama yapmaya çalışıyor, konuşmacılar ideolojilerinin
çemberinde döndürüyor, olan biteni
Kimi çok derin manalar yüklerken gezi parkının sidik kokan
tinerci barınağı soğuk yüzüne
Kimide sadece şer güçlerin açık hava parkı olarak algıladı
orayı
Kim ne anlarsa anlasın, artık biliyoruz ki halkın tepkisi, ne
parka nede kesilecek ağaca, hatta dayak yiyen gezi parkı
platformunun sakinlerine uygulanılan aşırı güç onların umurunda da
değildi.
Ciddi kalabalıklar yürüdü tepkiler sonuna kadar gösterildi
Her yaştan her cinsten hatta her milletten insanlar vardı
meydanlarda
Ancak tuhaf olan bu kadar farklı düşünceye siyasi tercihlere
rağmen nasıl odluda aynı meydanları doldurabildiler. Hemde bir
gecede bu kadar kalabalık guruplarla
Ve bu insanlar nasıl odluda farklılıklarının farkındayken
birbirlerine o karmaşada gerektiğinde kol kanat gerdiler.
Ezeli rakip taraftarları farklı bir şeyin tarafı oldular
En fazla Katılım yaş ortalaması 17-28 yaş arasındaki gençlerden
oluşması bence başlı başına gösterilerin ruhunu da ortaya
koymaktadır.
İlk 5 günde Katlım sağlayan insanların siyasi görüşü açısından
baktığımızda kim ne derse desin her siyasi görüşten katılım
vardı.
İlk günlerde katılım sağlayan bireylerin alanlarda olma sebebi
hükümete, ya da sadece başbakana karşı tavır değildi. Asıl orda
olma sebepleri devlete ve devletçi, baskıcı sisteme karşı duygusal
isyanın davranışa yansımasıydı.
Gösterlerde geleceğe güvenle bakamamak
vardı.
Gösterilerde geçim sıkıntısı vardı,
İsyan yaklaşan üniversite sınavında vardı,
bu maddeleri uzattıkça uzatırız.
Yürüyenler arasında gençler vardı ama farklı gençlerdi bunlar
parti, siyasi görüş umurlarında değil, kulağında küpe
namaza giden sonra bara gidip eğlenebilen farklı bir
nesil.
Onların tek derdi var, haksızlık Kimden gelirse gelsin.
Gençler Devletin gücünü halkın hizmetinde kullanmayıp imtiyazlı,
yandaş, siyasi, dengesiz ve tutarsız kullanıldığı nı düşünüp
yollara düştüklerini ifade etmektedirler.
Anlatılamayan açılım sürecin ide sokakta olmaya neden sayanlarda
bir hayli vardı.
Planlanan bir organizasyon olduğunu iddia edenler kısmen haklı
ancak ilk günlerdeki tepki kimsenin organizasyonuna sığmayacak
kadar güçlü ve kararlıydı.
Ki durumdan vazife çıkarıp sahiplenmeye çalışanlar olsa da
başarılı olamayacaklarını anladılar, çünkü tanıdıkları ya da
iletişim kurabilecekleri türden insan değildi gençler.
Enteresan olan bu kadar kalabalık gurup talan ya da yağma
yapmamıştır, özel araç yada mülke zarar vermemiştir, farklı
düşünenlerle çatışmamıştır.(marjinal, ideolojik yaklaşım peşinde
olanlar hariç, çünkü onlar niyetlerini fazla saklayamamış
nefretlerini kısa sürede kusmuşlardır.)
Yine bu gençler, Kendini halkın dışında gören ya da üstünlük
sabuklaması yaşayan popüler insanları içlerine almamışlardır.
Taksim platformunun anlaşılmaz ideolojisine alet olmadılar.
Geldiler ve gittiler.
İstediler geldiler istediler gittiler. Çünkü onların bireysel
hesapları yoktu. Tek dertleri, sevdikleri ülkeleriydi.
Aslında gösterileri taksim platformu ateşledi, yine
platformun rezalet 7 maddesi bitirdi.
Hükümet ders adlımı hiç sanmam,
Herkes gibi bence onlarda anlamadı olan biteni, hala da
anlamamaya direniyor, onlar diye hitap ettiklerinin ona da oy veren
seçmenler olduğunu kabullenemiyor,
Yukarda anlattığım genç profili marjinal gurupların yada
her hangi bir siyasi partinin mensubu değiller. İktidarın onları
ret etmeye, muhalefetinde sahiplenmeye hakkı yok bence
Taksim meydanı Tahrir Meydanı yapılamadı ama bu işin tekrarı
olur mu olmaz mı bilemiyorum. Ancak siyasi ahlak yoksunu pis kokulu
oyunların da ortaya çıkmış olması katılımı bitirmiş olmalı.
Dış mihrak iç mihrak paranoyasını bırakıp herkes kafasındaki
kele bakmalı.
Hükümeti de muhalefeti de.
Gösteriler, hükümete değil tüm siyasi partilere karşı
haykırıştı.
Gençler her şeyin farkında. Dünyanın da,
Anlaşılan
Eskimiş kafaların Türkiye si,, gençlere bir kaç beden
dar geliyor.