Gezi Parkı'nın zararını CHP ödesin
Abone olAdalet Platformu Başkanı Adem Çevik Gezi Parkı için suç duyurusunda bulunarak arkasındaki örgütlerin araştırılmasını istedi.
BANU İRİÇ
İNTERNETHABER.COM-
Taksim Gezi Parkı'nda hükümetin ağaçları keserek Topçu
Kışlası'nı yapmak istemesine tepki olarak doğan eylem araya
başkalarının da sızmasıyla yakıp yıkma eylemine
dönüştü.
Olaylarda gençler kullanıldı, kamu malları zarar gördü,
esnaflar dükkanlarını açamadığı gibi dükkanları taşlarla kırıldı,
yüzlerce insan yaralandı. Emniyet güçlerinin ilk araştırmalarına
göre olaylarda yabancı istihbaratlar tespit edildi.
Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, çıkan olaylar üzerine
savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. İnternethaber'e
konuşan Adem Çevik, insanların kullanılarak yapılan bu eylemin
arkasında bulunan güçlerin ortaya çıkarılmasını isteyerek hükümeti
uyardı.
Çevik şunları söyledi: "Bizim amaçladığımız insan.
Sadece eylemciler değil. Bütün insanlar. Polis ve sivil
insanlarında olduğu 200'den fazla kişi hastaneye kaldırıldı. Birisi
Hatay'da öldü. Kamu malına zarar verildi"
BU BİR VATAN
HAİNLİĞİ
Çevik, Türkiye'deki huzuru bozmak isteyenlere dikkat çekerek
"Suriye var, İsrail var, Avrupa var hepsi var. İstikrar
ortamını bozmak istiyorlar. IMF'ye borç ödenmiş, PKK sorunu bitmek
üzere "Sen nasıl bitirirsin diyorlar" Türkiye'yi
istikrarsızlaştırma ve bozma harekatı bu. Bu insanlığa karşı bir
savaştır, ben bunu bir vatan hainliği olarak nitelendiriyorum. Siz
kendi bindiğiniz otobüse nasıl zarar veriyorsunuz, bu sadece ağaç
meselesi değil. Bizim bir vakfımız var Tekirdağ'da 7 bin ağaç
diktik. Gelsinler dertleri ağaçsa onlara bir ağaç verelim orda da
diksinler." dedi
ZARARI CHP, HALK TV, AYDINLIK, İŞÇİ
PARTİSİ ÖDEMELİ
Çevik insanları kışkırtanların zararı karşılamasını isteyerek "Başbakan'a karşı eğer bir istek varsa demokratik zeminlerde ben de onların yanında olayım. Ama burada taş at, polise zarar ver, yoldan geçen çocuğa zarar ver bunlar olmaz. Buradaki zararı mutlaka oradaki eylemcilerin, İşçi Partisi'nin Ulusal TV'nin, CHP'nin, Halk TV'nin hesabını vermeli. Eylemi destekleyicilerden zararı temin edilmeli. Devlet diye bir şey yok, devlet benim, biziz. Bunlar benim cebimden çıkıyor, benim vergilerimle ödeniyor" dedi.
"Ergenekon'un, Muhsin Yazıcıoğlu suikastinin üzerine tam
olarak gidilmedi. Hükümet de aklını başına almalı. Bunun arkasında
kim var ortaya çıkarılmalı. 15-16 yaşlarında bizim çocuklar
kullanılıyor. Hem yabancı istihbarat hem de yerli istihbarat kim
varsa çıkmalı. Bu işiç içinde Ergenekon derin devlet var.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldürenler bugün
ödüllendiriliyor, vali yapılıyor. Erdoğan tehdit ediliyor sonun
Özal gibi Menderes gibi olacak
diye. Burada hepimiz aynı gemideyiz"
Sivil Toplum Kuruluşu Adalet
Platformu'nun yaptığı suç duyurusu şöyle:
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İSTANBUL
Konu: Suç duyurusu
Suçlar: Terör çıkararak ve devam ettirerek terörden ve terör ticaretinden rantlanmak, adam yaralamak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek, hukuka ve kanunlara alenen uymamak ve uymamayı teşvik etmek, suça iştirak, kanunları uygulamayarak teröre yardım ve yataklık, Anayasal düzeni değiştirmeye darbeye teşebbüs etmek ve edenlere yardım etmek, halkı kin nefret ve düşmanlığa sevketmek. Çıkar amaçlı organize suç örgütü kurmak, yönetmek ve üye olmak. Kamu malına zarar vermek ve zarar verenlere yardımcı olmak. Kaosa sebeb olmak, insanları korkutmak. Ekonomik ve toplumsal krizlere sebebiyet vermek.
Şüpheliler: CHP Resmi Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP’li Adnan KESKİN, M.Ali ALABORA, İşci Partisi Yönetimi, Aydınlık Gazetesi Yetkilileri araştırma ve soruşturma sonucunda tesbit edilecek tüzel ve özel kişiler.
Müşteki: Adem ÇEVİK
Deliller: Tüm yasal deliller, 28 Mayıs 4 Haziran tarihli medya, Televizyonlar, mobesa ve polis kameraları, zarar görenler
İzah: İçişleri Bakanı Muammer Güler, Taksim Gezi Parkı ile ilgili yaşanan olaylarda 115 güvenlik görevlisinin yaralandığını, 58 vatandaşın da hastanelerde tedavilerinin sürdüğünü söyledi.
Muammer Güler, Taksim Gezi Parkı ile ilgili 28 Mayıs'tan bugüne kadar 67 ilde 235 eylem ve etkinliğin yapıldığını, bunlarla ilgili bin 730 kişinin gözaltına alındığını belirterek, "Gözaltına alınan kişilerin büyük çoğunluğu ifadeleri alınıp, kimlikleri tespit edilerek serbest bırakılan kişilerdir" dedi.
"Maalesef bu eylemler, gösteriler sırasında amacını aşan çok faaliyetler de oldu. Polisimiz bunları da izliyor. Maalesef, 28 Mayıs'tan bugüne kadar 89 polis aracı, 42 özel araç zarar gördü. Bunların içinde 4 otobüs, 18 belediye otobüsü, 15 kamu aracı, 94 iş yeri, bir konut, bir polis merkezi ve 4 siyasi parti binasında çeşitli saldırılarla zararlar meydana geldi.
Bu eylemler sırasında ağırlıklı Ankara ve İstanbul olmak üzere üzülerek ifade ediyorum çok sayıda otobüs durağı, trafik ışık ve levhaları, MOBESE kameraları, bankamatikler ve kaldırımlarda da çeşitli zararlar meydana geldi. Arkadaşlarımızın yaptığı ilk tespitlerde, bu zararların 20 milyon liranın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Özel iş yerlerinde ve diğer yerlerde yapılan tespitleri henüz almadık."
Açıklama: Kamu malına zarar veren hainlere sahip çıkanlara, suçu-suçluyu övenlere, teröre yardım-yataklık yapanlara, çıkan haberleri ihbar kabul edip soruşturma-inceleme yapmayanlara ayrıcalık-imtiyaz tanıyıp da idari, hukuki ve kamu dava açmayanlar da suçludur. Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı da gerekli incelemeyi yaparak suça karışan partileri cezalandırmalıdır. İbadethanelere Bezmi Alem Camiisine zarar vermek. Trafiği engellemek
HUKUK devletinde her vatandaş eşittir, sınıf üstünlüğü yoktur suç işleyen siyasetcilere de Kamu malına zarar veren Hainlere, Cuntacılara ve işbirlikcilerine, darbecileri ve hainleri tesbit edip soruşturma sonuçlanıncaya kadar açığa almayarak suça iştirak edenleri ilgili maddeleri uygulamayanlara da suça iştirakten, suçu-suçluyu gizlemekten, delillerin karartmasına sebebiyet, görevi ihmal ve görevi kötüye kullanmaktan dava açılması gerekir.
Sigorta şirketleri de bu zararı sineye çekemezler. Bunu gider göstermeleri halinde, matrahtan düşecekleri giderleri vergi kaybına sebeb olacaktır. Dolaylı olarak kamu zararı söz konusudur. Onun için Sigorta şirketleri de kamera kayıtlarından yola çıkarak sigortadan tazmin edilecek giderler konusunda , zarar verenlerden bu giderin tazmini için hukuk yoluna başvurmalıdır. Aksi halde dolaylı kamuya zarar yükledikleri için sorumlu olurlar..
HAİNLERDEN ve TERÖR TÜCCARLARINDAN KAMU MALINA VERDİKLERİ ZARARI KARŞILAMALARI İÇİN HUKUKİ ve İDARİ OLARAK GEREĞİNİ YAPMAYANLAR GÖREVİ İHMAL, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE SUÇA ORTAKLIK SUÇU İŞLEMİŞLERDİR. İnsanlığa ve milletin malına savaş açan Terör tüccarlarıyla işbirliği yapan Hainler tesbit edilmeli.
ilgili maddeler ve 10Aralık 2003 yılında anlaşması imzalanan ve 9 kasım 2006’da 5506 sayılı kanunla yürürlüğe giren anlaşmaya göre“Yolsuzlukları ve Görev Suistimallerini Önlemeye Yönelik BM sözleşmesi”ni ve Uluslararası Yolsuzlukla Savaş Sözleşmelerini, 5065, 4852, 5195, 4800, 4136 ve 4518 sayılı yolsuzlukla mücadele kanunlarını anayasanın 90.maddesi çerçevesinde işletilerek teröre, terör tüccarlarına, işsizliğe ,kaosa, cuntaya, organize suçlara, işsizliğe, yolsuzluğa ve yoksulluğa yardım ve yataklıktan da dava açılması mecburiyettir.
NETİCE-İ Taleb: suça iştirak, anayasal düzeni ortadan kaldırmak, Terör çıkararak ve devam ettirerek terörden ve terör ticaretinden rantlanmak, adam yaralamak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek, hukuka ve kanunlara alenen uymamak ve uymamayı teşvik etmek, darbe, kaos-korku-panik oluşturmak, suç işlemek için organize örgüt kurmak, yönetmek ve üyelerine yardım-yataklık, görevi ihmal, görevi kötüye kullanmak, psikolojik harp, mobbing, anayasa ve kanunlardaki diğer benzeri suçlar işlendiğini düşünüyor, Reyhanlı katliamıyla irtibatının araştırılmasını, ilgililerin cezalandırılmalarını istiyor Uluslar arası sözleşmeleri uygulamayan ve basında çıkan haberleri ihbar kabul edib dava açmayanlara da görevi ihmal, suçu-suçluyu gizlemekten işlem yapılmasını, İNSANA,İNSAN SAĞLIĞINA ve KAMU MALINA ZARAR VEREN SEFİH VATAN HAİNLERİNİN TESBİT EDİLEREK ZARARLARIN TAZMİN EDİLMESİNİ dilerim.
04/06/2013 Adem ÇEVİK
EK-1 MİLLET MALINA ZARAR VERENLER TESBİT EDİLMELİ, MAL VARLIĞINA EL KONULMALI
TERÖRE YARDIM/YATAKLIK YAPANLAR, KAMU MALINA ZARAR VERENLER ZARARI KARŞILASIN
Zararın Bilançosu ortada.. Onlarca ilde olaylar çıkartıldı. Olay 10 ağacın sökülmesi, 2 ağacın kesilmesiyle başlatıldı.. Bu hemen her gün, İstanbulun herhangi bir köşesinde yol ya da bir başka inşaat ile ilgili olagelen bir hadise..
İnsanlığa karşı savaş açan darbeciler ve darbeseverler bir bahane arıyordu.. Gezi parkı nereden akıllarına geldi ise..
Orman ve Su İşleri Bakanlığı son 10 yılda 3 milyon 586 bin 425 hektar 3 milyar ağaç dikmiş. Bu bir rekor. Öte yandan ”ağaçlar kesiliyor” diye insanları sokağa döküp, bahçeleri, çimleri, çiçekleri perişan ettiler.
Kaş yapacaklardı, göz çıkarttılar.. İlk tesbitlere göre 1 Haziran 2013 - 2 Haziran 2013 11.00’e kadar 89 polis aracı, 42 özel araç, 4 otobüs, 18 belediye aracı, 4 kamuya ait binalar, bir polis merkezi çok sayıda otobüs durakları, yüzlerce reklam panosu yakıldı, yıkıldı.. Ki gerçek zarar daha sonra yapılacak çalışmalarla ortaya çıkacak..
Peki bunlar, yapanın yanına kâr mı kalacak.. Yüzlerce kişi gözaltına alınmış ve şimdi hemen hepsi serbest. Kamu malına zarar vermekten ceza dava açılacaktır herhalde bunlar hakkında. Ve tabi bunları azmettirenler, bu tezgahta yer alan kişiler, dernekler, partiler hakkında da.. Ve tabi bunları kışkırtıp, paniğe destek vermek için sosyal media ve diger mediada yalan haberleri yayanları da..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının olaya karışan partiler
hakkında soruşturma açması beklenir. Bu konuda bir parti kararı var
mı, ya da partiede bu konuda sorumluluğu olanların partiden ihracı
gündeme gelecek mi? Utanç verici bir vandalizm, ilkellik,
saldırganlık örneği sergilediler. Böyle bir barış, demokrasi,
özgürlük hareketi olamaz.. Bunun Arap baharı ile filan bir alakası
yok. Orada halk diktatörlüğe karşı ayaklandı, burada darbecilerin
kaba bir komplosu sözkonusu.. Burada olan şey Reyhanlıdaki
saldırının bir başka çeşididir..
DARBECİLER
ARAŞTIRILSIN
Bu işin içinde darbeci çevrelerin, kayıt dışı siyaset ve çetelerin bir bağı var mı, araştırılmalı. Olmaması mümkün olmasa gerek.. Konuyla ilgili olarak dış mihraklar. MOSSAD; Muhaberat, Amerikadaki Neeoconlar.. İngiltere, Almanya bağlantısı, bu kirli tezgahta kim varsa, bunun peşine düşmek gerek. Bu kirli oyuna bulaşan, iktidar üzerinde baskı kurmaya çalışan çevreler var mı, onlar kim, ve kim adına hareket ediyorlar. Bu da MİT’in görevi olsa gerek.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Kamu Güvenliği Müsteşarllığı da herhalde konuyu araştıracaktır. Savcılık ve Emniyetin de konunun üzerine gitmeleri gerek..
Hatta TBMM bu konuyu araştırmak üzere bir komisyon
kurabilir?
FATURAYI KİM
ÖDEYECEK?
Olaya karışanların kamera görüntüleri incelenerek, özellikle
kamu malına zarar veren, araçları yakıp-yıkanlar kimler? 89
Polis aracı, 42 Özel araç, 4 otobüs, 18 Belediye aracı, 4
kamu binasına saldırılmış.. Sökülen kaldırım taşlarının
faturasını kim ödeyecek. Kırılan camların, tahrip edilen
bankamatikler, ve otobüs duraklarının faturası ne olacak. Otobüs
durağını parçalamanın çevrecilikle barış, özgürlük ve demokrasi
arayışı ile ne alakaları var? Azıcık, akıl ve vicdan sahibi olan
hiç kimse bu olanları savunamaz..
TWİTTER VE CHP'NİN İPİYLE BU HABERLERİN
PEŞİNE KAPILMAMAK GEREK
O gün orada bulunanlar da bu sonucu gördükten sonra büyük çoğunluğu
pişman olacaktır.. Ne yazık ki, son pişmanlık fayda vermiyor ve
“cehennemin yolları iyi niyet taşları ile
döşelidir.” Ha! Bu olay hepimize ders olsun!
Twitter haberleri ve CHP nin
ipiyle bu tür haberlerin peşine takılmamak
gerek!
O barikat kurma gayretleri ne ifade ediyor? “Mesele Park meselesi değil, hala anlamadın mı? Hadi taksime gel!” mesajı ne anlama geliyor.. Kim neyi alabora etmek istiyor? Bunlar 28 Şubattaki “topyekün savaş” anlamınamıgeliyor.
O yalan haberleri kim uydurdu ve sosyal mediaya attı. Twitter, Facebook gibi sosyal media haberleşmeleri yakın takibe alınırsa, bu konuda psikolojik harp ajanları ve bunların taşıyıcı, etki ajanlarının adreslerine ulaşmak mümkün olabilir. Ve bu kişiler hakkında da hukuki ve idari süreçler başlatılmalı.
Bu halkın ödediği vergilerle alınan bu araçlardaki mali kayıplar, bu zararı verenlerden tahlil edilmesi gerekir. Valilikler, Emniyet ve Belediyeler bu anlamda bir çalışma başlatmak zorunda, aksi halde kendileri bu kamu zararının karşılanması konusundaki ihmalleri sebebi ile sorumlu olurlar..
Sigorta şirketleri de bu zararı sineye çekemezler. Bunu gider göstermeleri halinde, matrahtan düşecekleri giderleri vergi kaybına sebeb olacaktır. Dolaylı olarak kamu zararı söz konusudur. Onun için Sigorta şirketleri de kamera kayıtlarından yola çıkarak sigortadan tazmin edilecek giderler konusunda , zarar verenlerden bu giderin tazmini için hukuk yoluna başvurmalıdır. Aksi halde dolaylı kamuya zarar yükledikleri için sorumlu olurlar..
Bu olay, Twitter ya da sosyal media denilen şeyin, kötü ve karanlık insanların elinde nasıl tehlikeli bir hal aldığını açıkça ortaya koymakta. Herkesin bundan sonra bu konuda daha dikkatli olması gerek. Öğretmenlerin ve ailelerin de.
Bu olay, başta CHP olarak, sureti haktan gözüken birilerinin karanlık ve kirli planlarını ortaya çıkarttı. Ergenekoncuların media-mafia ve siyaseti yönetebildiği görülüyor. Bu işi planlayanların niyetlerini ortaya koymak açısından ve estirdikleri terör açısından, bir isyan provası anlamı taşıyan hezeyanları ile suçüstü olmalarını sağladı.
Bu arada süreç öncesi ve sırasında İsrail, Suriye ve batı mediasındaki yorumlara da Türkiye de ki darbesever Esedsever Siyonizm dostu insanlık düşmanı medyaya da dikkat! Özellikle de Le Monde'nin yorumlarına! Ve herkesin dikkatli olması gerek. Çünkü bu senaryoyu yazanların yeni tezgahlar peşinde olduklarını da hesaba katmak gerek.
Seçimleri erteleme, özgürlükçü anayasayı engelleme girişimleri durdurulmalı. 35'inci madde acilen kaldırılmalı. Türkiye şer güçlerin bu karanlık tezgahından güçlenerek çıkmalı.. Saman alevi gibi başlayan isyan denemesi sağduyuyla çabuk bitirilmeli. Şimdi zarar verenlerden Hesap sorma ve hesab verme zamanı. Bu herkese ders olsun.