Gezi Parkı sürecine damga vuran güç
Abone olErdoğan'ın sağ kolu Yalçın Akdoğan, hedefteki AK Parti'ye karşı oynanan oyunu Çevik Kuvvet polisinin nasıl bozduğunu yazdı.
Başbakan Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan,
eylemcilerinin planlarını anlattığı yazısında çevik kuvvet
polisinin Gezi Parkı sürecine damga vurduğunu
açıkladı.
Gezi Parkı eylemlerinin yankıları sürüyor. Toplumu ve siyaseti
derinden etkileyen olayları Erdoğan'ın sırdaşı olarak nitelenen
yakınındak isim Akdoğan, Star gazetesindeki Gezi Parkı sürecini ele
aldı. Akdoğan, kamuoyuna pek de yansımayan eylemcilerin hedeflerini
yazısında böyle anlattı:
BAŞBAKANLIK BİNASI, DOLMABAHÇE OFİS VE MECLİS'İ YAKACAKLARDI
"Günlerce Başbakanlık Dolmabahçe ofisi saldırı altında kaldı... Olayın ilk günlerinde toplanan gruplar için öncelikli hedef Başbakanlık merkez binasını ele geçirmekti. Olayların başladığı ilk Cuma akşamı ODTÜ’den harekete geçen geçen 3500 kişilik grup doğrudan Başbakanlığa ve Meclis’e yürüdü. Sabaha doğru tamamen illegal örgütlerin ve marjinal grupların kaldığı bin kişilik grup bu binalara girip ateşe vermeyi hedefliyordu."
"Tüm bunları durduran orada cansiperane mücadele veren
çevik kuvvet polisiydi." diyen Akdoğan, polisin sivil
iktidara karşı girişilen bir tertibi bozduğunu savundu.
SÜRECE DAMGA VURDULAR
Gezi Parkı sürecine damga vuranın Çevik Kuvvet polisi olduğunu söyleyen Akdoğan'a göre onlar inancıyla, cesaretiyle, özverisiyle ve idari aklıyla örnek alınması gereken bir performans ortaya koydular.
YİĞİT İNSANLARIN AYAKTA ALKIŞLANMASI GEREKİR
"Saatlerce aç-susuz kalan, bire on kalabalığa karşı amansız mücadele eden, en az zararla maksimum neticeyi alan bu yiğit insanların ayakta alkışlanması gerekir" diyen Akdoğan, ziyaret ettiği Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Merkezi'nde polis şefleriyle yaptığı sohbetten izlenimler aktardı.
İÇLERİNDE SANATÇILAR, MİMARLAR DA VAR
(...)Cumartesi günü Bayrampaşa’daki çevik kuvvet merkezine gittim, oradaki polis şefleriyle sohbet ettim. Gezi parkındaki göstericileri anlamak lazım diyenlerin, buradaki büyük kitleyi de anlaması gerekir. Bu insanlar elinde copla gezen cahil insanlar değiller. Bu polislerin tamamı üniversite veya (yüksel okul olan) polis okulu mezunu... İçinde sanatçılar da var, mühendisler, mimarlar, siyaset bilimciler de var.
ALLAH HEPSİNDEN RAZI OLSUN
Sanal alemde yapılan esprileri anlamayacak bir yüzeysellikte hiç değiller, aksine bunlara taş çıkartacak bir mizah anlayışına sahipler. Empati yetenekleri göstericilerden çok üzerinde. Kendi yanlışlarını da masaya yatırıp sorgulayabilecek özgüvene ve duyarlılığa sahipler. Ankara’daki 1700 çevik kuvvet, Nazmi ve Fatih müdürleriyle, İstanbul’daki 4500 çevik kuvvet Yılmaz ve Fatih müdürleriyle demokrasinin hiç de lehine olmayacak saldırıları akim bıraktılar, büyük oyunu bozdular. Allah hepsinden razı olsun.."