Gezi Parkı: Gül ve Erdoğan'dan farklı yorumlar
Abone olTürkiye Cumhuriyeti devletinin zirvesinden, ülkeyi sarsan kitle gösterileriyle ilgili iki farklı yorum geldi. Gül, gösteri hakkına işaret ederek, "Demokrasi demek seçim demek değildir" derken, Erdoğan yüzde 50'lik oy oranını vurgulamayı sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin onlarca ilinde göstericilerle polis arasındaki çatışmalar hakkındaki ilk açıklamasında, "iyi niyetli olarak verilen mesajların alındığını" söyledi ve gösteri hakkına gönderme yaparak, "Demokrasi demek sadece seçim demek değilldir" dedi.
Başbakan ise ana muhalefet partisi CHP'yi, sandıkta yenemediği iktidar partisine karşı "aşırı uçlarla işbirliği" yapmakla suçlayarak, "Türkiye'de parlamenter demokrasi oturmuştur. Şu anda baharı yaşıyoruz, bunu kışa döndürme gayretinde olanlar var" diye konuştu.
Partisinin seçimlerde aldığı oy oranını hatırlatan Erdoğan, "Bizim evlerinde zorla tuttuğumuz yüzde 50 var" ifadesini kullandı.
Başbakan, reklam rezervasyonlarını iptal eden şirketleri de uyardı.
Gül: Demokrasi demek seçim demek değildir
Cumhurbaşkanı Gül, İzmir Ticaret Odası heyetini kabul ederken gazetecilere, İstanbul'un Taksim bölgesi başta olmak üzere birçok ilde düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de "demokrasinin kurallarının" çalıştığını ve hukuk kurallarının Batı standartlarında olduğunu vurgulayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasilerde tabi ki seçimlerle, halkın iradesi ile her şey, ülkeyi yönetenler ortaya çıkar. Ama demokrasi demek sadece seçim demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, eğer itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabi de bir şey olamaz. Barışçı gösteriler de tabi ki bunun bir parçasıdır."
Cumhurbaşkanı, "İyi niyetli olarak verilen mesajların hepsi alınmıştır. Bunların muhakkak ki günü geldiğinde gereği de yapılacaktır" ifadelerini de sözlerine ekledi.
Türkiye'deki demokrasinin son olaylarda "test edildiğini" belirten Gül, şu benzetmeyi yaptı: "Demokratik olmayan, hukukun üstünlüğüne inanmayan ülkelerde bu tip gösterilerin nasıl neticelendiğini şöyle bir etrafımızdaki Orta Doğu'daki bazı ülkelerde olup bitenlere bakarsanız oradaki maliyetlerini göreceksiniz. Türkiye ise bunlar gördüğünüz gibi çok şükür onarılmaz acılar tattırmadan gelişmiştir, neticelenmiştir. Bu saatten sonra hepimizin yapacağı şey sakin olmak, kurallar uymak ve neticede ülkemizin herhangi bir şekilde zarar görmesine hiç fırsat vermemek olacaktır."
Erdoğan: Evlerinde tuttuğumuz ülkenin yüzde 50'si var
Başbakan Erdoğan ise Fas ziyareti öncesinde yaptığı basın toplantısında, gösterilerle ilgili olarak, "İçeriden ve dışarıdan atılan adımlar vardır" diyerek CHP'ye yüklendi: "CHP milletvekilleri de bu işin çindedir, CHP'nin aşırı uçlarla işbirliği vardır" dedi.
Sözlerini, "Sandıkta AK Parti'yi mağlup edemeyenler, demokratik yollarla geride bırakamayanlar bu yolla bırakabilir miyim gayreti içindeler. Sandıkta milletim gereken cevabı verecek" diye sürdüren Erdoğan, yabancı basında yapılan "Türk baharı" benzetmelerine de tepki gösterdi: "Arap Baharı'nın olduğu gibi ülkelerde çok partili sistem var mı? Tunus'ta, Mısır'da, şu anda Suriye'de böyle bir şey var mı? Türkiye'de parlamenter demokrasi oturmuştur. Şu anda baharı yaşıyoruz, bunu kışa döndürme gayretinde olanlar var."
Soru yönelten Reuters muhabiriyle diyaloğa giren Erdoğan, gösterilere sadece CHP'lilerden değil, halkın geniş kesimlerinden katılım olduğu iddiaları üzerine, "Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50'si var. Ve biz onlara diyoruz ki 'Aman sabırlı olun.' Sakın bu oyunlara gelmeyin" diye konuştu. Mahallelerde mutfak aletleriyle yapılan gösterileriyse, "Tencere tava, hep aynı hava" diye küçümsedi.
Medyayla reklam anlaşmalarını iptal eden yerli ve yabancı şirketlerin "bunun bedelini ağır ödeyeceğini" söyleyen Erdoğan, "Bunu hükümetimize yönelik, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmelerine ideolojik ambargo olarak görüp, gerekli adımı atarız" dedi.
Erdoğan, , "Borsa iner çıkar; borsa her zaman istikrarlı bir çizgi takip etmez" yorumunu yaptı.