Gezi eylemleri: İstanbul'da yorgunluk ve tedirginlik izleri

Gece İstanbul'un Anadolu yakasındaydım. Gezi Parkı'na haberlerini takiben, şehrin bu nispeten sakin bölümü bir anda, saatler sürecek bir korna sesine boğuldu. Araba camlarından Türk bayrakları sallanıyor, balkonlara çıkmış insanlar tencere tavalarına vurdukça vuruyor, çıkardıkları sesler kornalara karışıyordu.

İstanbul bugün yorgun bir şehir görünümünde. Bindiğim vapurdaki kimi insanlar düşüncelerinde kaybolmuş, yorgunlukları yüzlerinden okunuyor. Hemen herkesin elinde bir gazete ya da bir telefon; haberlere, twit'lere bakıyorlar.

Kimi dün akşamki olaylardan bahsediyor, kimi diğerlerinin ne dediğine kulak kabartıyor. Herkes diğerini gözüyle tartıyor gibi. Ağır bir hava var. Ya da bana öyle geliyor, tedirgin oluyorum.

Taksim'e çıkan sokaklar bu saatlerde trafiğe kapatılmış halde. İstiklal Caddesi'nden çatışma haberleri geliyor. Harbiye tarafında durum sakin.

Onlarca yorgun temizlikçi, ellerinde çalı süpürgeleri, sokaklara çekidüzen vermeye çalışıyor.

Ağaçların gölgesinde dinlenmeye çekilmiş çevik kuvvet polisleri göze çarpıyor. Saatler öncesinde kullanılmış göz yaşartıcı gaz hâlâ havada... Gözüm yanıyor, boğazım kuruyor.

Başbakan Erdoğan birazdan Kazlıçeşme'de binlerce taraftarına seslenmeye başlayacak. Binlerce başka insan ise dört bir koldan Taksim'e çıkma çabasında. Polis ise Taksim'i kuşatmış. İstanbul'u yine zor bir gece bekliyor gibi...