Gezi eylemcisinin ilginç yalanı ortaya çıktı
Abone olİzmir’de Gezi Parkı eylemleri sırasında sivil polisler tarafından ormanlık bir alana götürülerek işkence gördüğünü iddia eden Eğitim-Sen üye...
İzmir’de Gezi Parkı eylemleri sırasında sivil polisler
tarafından ormanlık bir alana götürülerek işkence gördüğünü iddia
eden Eğitim-Sen üyesi öğretmenin eşiyle barışmak için yalan
söylediği ortaya çıktı. Öğretmen hakkında suç uydurma suçlamasıyla
dava açıldı.
İzmir’de 5 Haziran’da Gezi Parkı eylemleri sırasında Eğitim-Sen
üyesi sınıf öğretmeni Mehmet T., elinde telsiz bulunan sivil
giyimli şahıslar tarafından ormanlık alana kaçırılarak saatlerce
işkence gördüğünü iddia etmişti. Eylemden sonra arabasına doğru
giderken sivil giyimli şahıslar tarafından kaçırıldığını ileri
süren Mehmet T., "30-35 dakika gittikten sonra ağaçlık alanda
durduk. İner inmez bana vurdular, yere düştüm. Bana, ’Niye eyleme
katılıyorsunuz? Sizin yüzünüzden 60-70 saat uykusuzuz’ deyip
vurdular. Yere düştüm, sigaram da cebimden düştü. Sigaramı almak
için eğildiğimde sivil aracın 35 KEH 20 plakalı, metalik renkte ve
yeni olduğunu gördüm. Darp edildim, kafama silah dayandı. Ağzımın
içine kel şahıs silah soktu, barut tadını aldım. Daha sonra beni
araçtan attılar. Çantamı, telefonumu verdiler. Polislerin
cezalandırılmasını istiyorum. Aracın plakasını sorguladığımda sahte
plaka kullandıklarını anladım" şeklinde ifade vermişti. Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden de darp raporu alan sınıf
öğretmeni, olaydan sonra Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah
Tunalı ile birlikte basın toplantısı düzenlemişti. Toplantıda
konuşan Tunalı, "Bu hukuksuzluğu yapan kişiler bulununcaya kadar bu
yaşanan işkencenin sorumluluğu İzmir Emniyet Müdürü ve İzmir
Valisi’nin üzerindedir" demişti.
İzmir Gasp Büro Amirliği tarafından başlatılan soruşturmada iddiaya
konu güzergah üzerindeki işyeri ve MOBESE kameraları
araştırılırken, Mehmet T.’nin cep telefonu sinyalleri de incelemeye
alındı. Mehmet T.’nin kendisini kaçırdığını söylediği aracın
emniyete ait olmadığı belirlenirken, kamera görüntülerinde benzer
marka ve renkte araca rastlanmadı. MOBESE ve işyeri kameralarından
takip edilen Mehmet T.’ye ait 35 DB 0619 plakalı otomobilin ise 5
Haziran 2013 günü saat 17.56 sıralarında Manisa’nın Turgutlu
ilçesinde bir işyerinin önüne park edildiği, aynı gün saat 22.49
sıralarında işyerinin önünden ayrıldığı tespit edildi. Mehmet
T.’nin olay günü hep kendisinde olduğunu ve başka kimsenin
kullanmadığını söylediği aracın 23.25 sıralarında Turgutlu’dan
İzmir’e doğru hareket ettiği kameralardan tespit edildi. Mehmet
T.’nin işkence gördüğünü söylediği saatlerde de cep telefonunun baz
istasyonu sinyallerinden Turgutlu’da olduğu tespit edildi.
Ortaya çıkan deliller sonrası tekrar ifadesi alınan Mehmet T.,
önceki ifadelerinde yalan söylediğini belirtti. Gündoğdu
Meydanı’ndaki eylemde polisin müdahalesi sonucu yaralandığını
belirten Mehmet T., saat 17.15 civarında evine giderek üzerini
değiştirdiğini, daha sonra Turgutlu’ya gittiğini, saat 23.00
civarında Turgutlu’dan ayrılarak İzmir’e döndüğünü ve Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden darp raporu aldığını ifade etti.
Eski eşi D.D.S. ile barışabilmek için yalan ifade verdiğini
söyleyen Mehmet T., eski eşinin kendisine acıyarak barışır umuduyla
bu yola başvurduğunu belirtti. Mehmet T. hakkında suç uydurma
iddiasıyla dava açıldı.
Mehmet T.’nin üye olduğu Eğitim Sen 5 No’lu Şube Başkanı Özcan
Çetin ise, "Biz arkadaşın beyanına göre hareket ettik. Eğer
iddialar doğruysa yanılttığımız için kamuoyundan özür diliyoruz.
Ama bu durum Gezi’deki şiddet olaylarını gölgelememeli. Eğer doğru
ise biz de araştırma başlatıyoruz. Ve doğruysa disipline verip
üyelikten de atacağız. Şiddet gören diğer arkadaşları tenzih
ediyorum" dedi.