Gezi eylemcisine saldırı için 24 bin TL
Abone olGezi Parkı olaylarını darbe olarak niteleyen Savcı Meral Başbakanlık Ofisi'ne saldıran 35 kişiye müebbet istedi.
İddianamede “Çarşı lideri Sarı Cem’in Ankaralı Ayhan’dan
olayları düzenlemesi için 24 bin TL aldığı”nın tapesine yer
verildi.
Savcı aralarında Çarşı liderlerinin de bulunduğu 35 kişiyi Gezi’de "hükümeti yıkmaya teşebbüs"le suçladı; haklarında müebbet istedi.
İddianamede şüpheliler arasında yapılan görüşmelerde ‘Park mark benim umurumda değil’, ‘bana ne yemişim AVM’sini de, Gezi Parkı’nı da ağacını da, ihtilal başladı’, şeklinde konuşmalar yer alıyor.
Gezi eylemleriyle ilgili hazırlanan iddianamenin ayrıntıları, bugün Kemal Gümüş imzasıyla Star gazetesinin manşetindeydi.
Yaklaşık bir senedir devam eden soruşturma İstanbul Başsavcılığı
Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından tamamlandı.
Savcı Adem Meral’ın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 35 şüpheli
hakkında 38 sayfalık iddianame hazırladı. İddianamede 9 polis
müşteki olarak yer aldı. Şüpheliler arasında Çarşı Grubu’nun
kurucularından ‘Sarı Cem’ lakaplı Cem Yakışkan ile Çarşı’nın
pankartlarını hazırlayan ‘Deve Erol’ lakaplı Erol Özdil ile Halil
İbrahim Erol, Numan Bülent Ergenç, Hakan Tezel, Atay Kesik ve Ayhan
Güner gibi isimler yer alıyor.
İYİ BAŞLADI DARBEYE DÖNÜŞTÜ
İddianamede, Gezi Parkı eylemlerinin ilk başlarda demokratik tavır
koymaya yönelik iyi niyetli gösteriler olarak başladığı vurgulandı.
Eylemlerin bir süre sonra amacından saptığı ve marjinal
grupların katıldığı belirtildi. Marjinal grupların “Taksim’de
toplanan insanları hükümete karşı kışkırtarak, demokratik olmayan
yöntemlerle hükümeti düşürmeyi amaçladığı” ifade edildi. Eylemlere
katılan Çarşı Grubu kitlesini, Cem Yakışkan ve Numan Bülent
Ergenç’in örgütlediği iddianamede yer aldı. Çarşı Grubu
liderlerinden olan Yakışkan ve Ergenç’in “Taraftar grubunu Taksim
Gezi Parkı’na yönlendirdiği ve kitlenin eyleme katılmasını
sağlamaya çalıştıkları” iddia edildi.
İddianamede bu şüphelilerin, Gezi Parkı eylemleri sırasında
Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin de işgal etmeye
çalıştığı iddia edildi. İddianamede, “Özellikle ülkede
otorite zaafı oluştuğu görünümü yaratmak için Beşiktaş semtinde
bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni işgal etmeye çalıştıkları, eş
zamanlı olarak Ankara’da gerçekleştirilen gösterileri organize
edenlerle irtibat kurarak Ankara’daki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni
ele geçirmeleri için teşvik ettikleri
belirlenmiştir” ifadeleri yer aldı.
ARAP BAHARI ÇABASI
İddianamede, şüphelilerin oluşacak zaafiyeti dünya kamuoyuna
duyurmak için özellikle yabancı basının olay yerlerine girmesinin
sağlandığı belirtildi. Arap Baharı hatırlatılarak; “Yabancı basın
mensupları tarafından olay yerlerinde elde edilecek görüntüleri
dünya medya kuruluşlarına servis yaparak kamuoyunda ‘Arap Baharı’
diye adlandırılan bir kısım Ortadoğu ülkelerindeki yönetim
değişikliklerini çağrıştırır şekilde imaj oluşturup Türkiye
Cumhuriyeti’nin yasal olarak kurulan hükümetini yasal olmayan
yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirlenmiştir”
suçlaması yer aldı.
ÖLÜ OLURSA DESTEK ARTAR
Şüphelilerin hükümeti devirmeye yönelik amaçlarının olduğu
yönündeki iddialar için telefon görüşmeleri örnek gösterildi.
İddianamede şüpheliler arasında yapılan görüşmelerde ‘Park
mark benim umurumda değil’, ‘bana ne yemişim AVM’sini de, Gezi
Parkı’nı da ağacını da, ihtilal başladı’, ‘bu hükümeti
düşüreceğiz’, ‘Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün’, ‘bu bir
iç savaşa dönüşebilir’, ‘polise güçlü saldıralım, gösterilerde ölen
kişi olursa toplumsal refleks daha çok artar’ şeklinde
konuşmalar olduğu anlatıldı.
EVLERİNDEN TABANCA MERMİ ÇIKTI
İddianamede eylemcilerin olayı ‘ajite edebilmek için’ olay
bölgesinde bulunan birçok şahsa ait işyeri ve banka ofislerine
maddi zarar verdiği belirtildi. Eylemcilerin, trafik geçişini
engellediği, kamu araçlarını yaktığı ve polis memurlarını
yaraladığı ifade edildi. Çarşı grubunun liderlerinden Numan Bülent
Ergenç’in evinde yapılan aramada tabanca ve mermi bulunduğu
belirtilen iddianamede, şüphelinin kitleyi Başbakanlık Ofisine
doğru yönlendirdiği iddia edildi. Soruşturma dosyasında bu olay
anına ilişkin fotoğrafların mevcut olduğu vurgulandı.
BIÇAKLAYIP POLİSİ SUÇLADILAR
Şüpheli Ergenç’in başka grup üyeleri tartışırken bıçaklandığı ancak
bu bıçaklama olayını polisin yaptığını söyleyerek konuyu saptırmaya
çalıştığı da iddianamede yer aldı. Gözaltına alınan kişilere nasıl
ifade vermesi gerektiği yönünde talimat verdiği belirtildi.
Ergenç’in gösteri alanında molotof atanların sivil polis olduğunu
söyleyerek kitleleri harekete geçirmeye çalıştığı, gösteri
alanından kaçmak isteyenlerin kaçışının engellenmesi için örgüt
elemanlarına talimat verdiğinin belirlendiği iddianamede yer
aldı.
UÇAKSAVAR VE M 16 MERMİSİ BULUNDU
Çarşı Grubu’nun liderlerinden Cem Yakışkan’ın eylemde yönetici
olarak görev aldığı vurgulandı. Çalışkan’ın kitleleri eyleme
katılmaları için teşvik ettiğinin belirtildiği iddianamede, “Hatta
bir kısım söylemlerinde meselenin ağaç meselesi olmadığını
belirtti” denildi. Çarşı Grubu’nun liderlerinden ‘Deve Erol’
lakaplı Erol Özdil’in ise Çarşı Grubu’nu örgütleyerek eylemlere
katıldığı belirtildi. Özdil’in ev aramasında sis bombası ve gaz
maskeleri bulunduğu belirtildi. Halil İbrahim Erol’un da Çarşı
Grubu’nun Taksim protestoları yaptığı sırada grubun ‘arka
sıralarında yer alarak gösteriye katıldığı’ belirtildi. Erol’un
evinde ‘uçaksavar, M16 ve kaleşnikof fişekleri’ bulunduğu
iddianamede yer aldı.
PARA TRANSFERİ TAPELERDE YER ALDI
Şüpheli Güray Sözmen’in de kitleleri olaylara çekebilmek için
yönetici konumunda yer aldığı savcılık iddianamesinde yer aldı.
Şüphelinin yaptığı telefon görüşmesinde, ‘polisle sağlam şekilde
çatıştığını’ söylediği belirtildi. Şüphelinin bir telefon
görüşmesinde de ‘Halk devrimi bu. DHKP-C’nin devrimi bu’ diye
ifadeler kullandığı anlatıldı. Şüpheli Atay Kesik’in de yaptığı bir
telefon görüşmesinde ‘Cem Yakışkan’ın Ankaralı Ayhan isimli bir
şahıstan 24 bin TL para aldığını, paranın veriliş sebebinin ise
gösterileri organize etmek olduğu’ sözleri de iddianamede yer
aldı.
2013 HAZİRAN AYINDA GÖZALTINA ALINDILAR
Gezi Parkı eylemleri sonrasında terör savcılığı tarafından
eylemlere katılan Beşiktaş Spor Kulübü’nun tribün grubu Çarşı’ya da
operasyon düzenlendi. Haziran 2013’te düzenlenen operasyonda Çarşı
Grubu liderleri Numan Bülent Ergenç, Cem Yakışkan ve Halil İbrahim
Erol’un da aralarında bulunduğu isimler gözaltına alınıp,
tutuklandı. Ancak tutuklanan Çarşı grubu liderleri daha sonra
itiraz üzerine serbest bırakıldı.
HEDEF BAŞBAKANLIK'I ELE GEÇİRMEK
İddianamenin son bölümünde yer alan değerlendirmede, şüphelilerin
eylemlerindeki asıl amacın ağaçların kesilmesini engellemek
olmadığı vurgulandı. İddianamede, “Şüphelilerin telefon
kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal
olarak kurulmuş hükümetini gayrı yasal yollardan devirmeye
amaçladıkları, bu sonucu kolaylaştırmak içinde ülkede kaos ve
otorite boşluğu oluşturmaya çalıştıkları özellikle eş güdümlü
olarak Ankara ve İstanbul’daki Başbakanlık Ofislerini ele geçirmeye
çalıştıkları” belirtildi.
DARBE İÇİN MEDYA KULLANILDI
Gösteriler sırasında bazı medya organları kullanılarak halkın
galeyana getirilmeye çalışıldığı vurgulandı. İddianamede,
kullanılan medya grupları arasında DHKP-C, MLKP, MKP gibi örgütlere
yakın yayın organları olduğu belirtildi ve yayın organlarının
isimleri verildi. Gezi’de bazı yasadışı örgütlerin de pankart
astığı belirtilen iddianamede, “Çarşı Grubu pankartının da diğer
pankartlarla birlikte yer aldığı, her ne kadar birbirinden farklı
gruplar gibi görünse de her bir grubun amaçladığı sonucun aynı
olduğu...” belirtildi.
SİLAHLI ÖRGÜT SUÇLAMASI
Hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlamasının yanı sıra Çarşı Grubu
lideri Erol Özdil, Cem Yakışkan, Numan Bülent Ergenç ‘silahlı suç
örgüt kurmak’ ile de suçlandı. Diğer şüpheliler ise hükümeti
yıkmaya teşebbüs suçlamasının yanı sıra ‘Çarşı grubunun
liderlerinin kurduğu silahlı örgütün üyesi olmak’, ‘kamu
görevlisine dirmek’, ‘kanuna aykırı toplantı ve gösteri düzenleme’,
‘ruhsatsız silah bulundurmak’ gibi suçlardan ceza istendi.
Hazırlanan iddianame İstanbul Başsavcılığı tarafından İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin iddianamenin kabulü
veya reddi konusunda bir karar vermesi için 15 günlük süresi
bulunuyor.
YABANCI MEDYAYA SERVİS
Şüphelilerin Başbakanlık ofisini ele geçirerek yabancı basın
organlarına da ülkede zaafiyet görünümü servis etmek istedikleri ve
dış destek almaya çalıştıkları ifade edildi. Diğer şüpheliler Rüştü
Aytan, Arda Mutludoğan, Sezgin Gülnar, Kaan Kabaş, Sarp Dağ, Barış
Karaca, Mahmut İli, Erdener Karataş, Volkan Eroğlu, Ant Erbirsin,
Yusuf Demirci, Burak Bulut, Hüseyin Fidan, Tuncer Gençer, Erdem
Işık, Hakan Bora, Emre Işık, Engin Sarar, Serkan Sevim, Savaş
Yeşiltepe, Aykan Uyanıktürk, Murat Eroğlu, İbrahim Aydın, Musa
Fırat, Mustafa Uysal ve İbrahim Halilullah Turan’ın eylemlere
katılarak örgütlü biçimde hükümeti devirmeye çalışmakla
suçlanıyor.