Gereksiz tartışmalardan uzak durun
Abone olAtatürk'ün ölümünün 65. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Anma töreni'nde Başbakan Erdoğan konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kalbinde Türkiye sevdası ve
endişesi taşıyanların özellikle dikkat etmeleri gereken hususun,
cumhuriyetin ve demokrasinin değerlerine sahip çıkmak, milletin
bütünlüğüne ve dayanışmasına halel getirecek gereksiz
tartışmalardan uzak durmak olduğunu vurguladı. Atatürk Kültür Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Atatürk'ün ölümünün 65. yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen Anma töreni çok sayıda davetlinin katılımı
ile başladı. Türk Dil Kurumu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen
törenin açılışına Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener,
Devlet Bakanları Mehmet Aydın ve Beşir Atalay, Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Murat Başesgioğlu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin,
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, MGK
Genel Sekreteri Orgeneral Şükrü Sarıışık ve Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreteri Kemal Nevrazoğlu katıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer ise rahatsızlığından dolayı törene katılamadı. Anma töreninin
açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, bugünün anlamına ve
önemine dair yapılması gereken şeyin, hem sahip olunan değerlerin
muhasebesini yapmak hem de ileriye doğru bakmak olduğunu
belirterek, bundan bir yıl önce Türk milletinin sağlam iradesi ile
Türkiye Cumhuriyeti'nin derin bir girdaptan kurtulduğunu, halkın
güven ve istikrara kavuştuğunu söyledi. "Eğer bir yıl önceki
şartlar değişmeden bugüne gelmiş olsaydık, Cumhuriyetimizin 80.
yılını bugünkü güvenle, coşkuyla kutlayamayacaktık" diyen Erdoğan,
bugün gelinen noktada Türkiye'nin tereddütleri geride bıraktığını,
üretimi, adaleti ve kalkınmayı konuşmaya başladığını kaydetti.
Cumhuriyetin 80. yıldönümünün sahici bir kutlama olması için Türk
halkının refah ve mutluluğunu artırma yolunda önemli adımlar
attıklarına işaret eden Erdoğan, bu anlamda son bir yıl içinde
Türkiye'nin her köşesinde açılışlarına katıldığı yüzlerce
yatırımın, Türkiye'nin muasır medeniyet hedefine yönelik atılmış
adımlar olarak gördüğünü ifade etti. Erdoğan, "Türkiye muazzam bir
aksiyonla ağırlıklarını üzerinden atmak ve ileri doğru koşmak
istiyor. Bizim buradaki sorumluluğumuz, sahip olduğumuz mirası,
sahip olduğumuz imkanları çok iyi değerlendirerek Türkiye'nin önünü
açmaktır" dedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerine miras
bıraktığı kavram ve değerlerin başta geleninin milli egemenlik
olduğunu söyleyen Erdoğan, milli egemenlik fikrinin cumhuriyet ve
demokrasi istikametindeki ilerleyişin esas zeminini teşkil ettiğini
dile getirdi. Atatürk'ten Türk milletine kalan ikinci mirasın
üniter devlet olduğuna işaret eden Erdoğan, üniter devletin Türkiye
Cumhuriyeti'nin sınırları içinde yaşayan ve vatandaşlık bağı ile
Türkiye Cumhuriyetine bağlı her ferdi, milletin eşit ve ayrılmaz
bir unsuru olarak telakki eden bir anlayış üzerine oturduğunu
kaydetti. Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı mirasın bir unsurunun
da laiklik olduğuna işaret eden Erdoğan şunları söyledi: "Laiklik,
yaygın tanımlamada din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması
olarak görünmektedir. Bu doğru ama eksik bir tanımlamadır. Laiklik
bu tanımlamanın ötesinde boyutlar içeren, daha şümullü bir
kavramdır. Laikliğin bir boyutu din ve vicdan hürriyetidir. Bu
hürriyet modern insan hakları kavramının da asli unsurlarından
biridir. Laikliğin ikinci boyutu ise devletin, siyasi otoritenin,
toplumsal alandaki bütün inaç ve kimliklere eşit yakınlıkta
durması, inancından ve kimliğinden dolayı milletin hiçbir ferdinin
toplumsal ve hukuksal bakımdan ayrımcılığa tabi tutulmamasıdır".
Cumhuriyetin, 'Cumhurun' yani milletin, yani halkın egemenliğine ve
bütünlüğüne dayalı bir devlet şekli olduğuna dikkat çeken Erdoğan,
Atatürk'ün Türk milletine emanet ettiği cumhuriyet ile O'nun ihtiva
ettiği kavramlar dünyasının, aslında demokrasinin de üzerinde
şekillendiğini zemine tekabül ettiğini söyledi. Demokrasinin
kavrandığı demos kavramı ile cumhuriyetin dayandığı cumhur
kavramının birbiri ile örtüşen bir niteliğe sahip olduklarını
kaydeden Erdoğan, Cumhuriyet ile demokrasi kavramlarının bir
karşıtlığı değil bir birlikteliği ifade ettiğini vurguladı. Erdoğan
şöyle konuştu: "Atatürk'ün cumhuriyet projesi, Türkiye'yi muasır
medeniyetin kavram ve kuralları ile buluşturacak demokratik, siyasi
düzenin inşasına yönelik tarihi bir atılımdır. Cumhuriyetimizin
kuruluşunun 80. ve Atatürk'ün vefatının 65. yıldönümünü idrak
ettiğimiz bu günlerde kalbinde Türkiye sevdası ve endişesi
taşıyanların özellikle dikkat etmesi gereken husus, cumhuriyetin ve
demokrasinin değerlerine sahip çıkmak, cumhurun, demosun, yani
milletin bütünlüğüne ve dayanışmasına halel getirecek gereksiz
tartışmalardan, gerginliklerden uzak durmaktır. Çünkü cumhuriyet ve
demokrasi ancak cumhur, demos fikrinin korunabildiği bir zeminde
hayatiyetini sürdürebilir". Erdoğan'ın konuşmasının ardından,
'Türkiye Cumhuriyeti'nin 80. yılı ve Atatürk' konulu açık oturuma
geçildi. Prof. Dr. Sadık Tural'ın yönettiği açık oturuma konuşmacı
olarak Ord.Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Emekli Korgeneral Suat İlhan,
Prof. Dr. Utkan Kocatürk ve Doç. Dr. Esin Dayı katıldı.