Gerekirse döveriz sözü espriymiş

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta yapılan ve kavga çıktığı iddia edilen Üst Kurul toplantısında yaşananları anlattı.

Toplantıda gündeme geçmeden önce, MHP kontenjanından seçilen üye Esat Çıplak'ın gazetelerde yer alan frekans tahsis ihalelerine ilişkin "iptal edildi" açıklamasının konuşulduğunu aktaran Dursun, Çıplak'a ihalenin iptal edilmediğini, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini anlattığını söyledi. Dursun, Çıplak'ın da RTÜK adına açıklama yapmadığına, gazetecilerin sorusu üzerine konuyu değerlendirirken farkına varmadan ihale iptal edildi şeklinde bir algı doğduğuna ilişkin sözlerini dile getirdi.

Aynı toplantıda, "RTÜK'ten dinci kanala torpil" başlığıyla yayınlanan haber hakkında da konuşulduğunu bildiren Dursun, bunun da aynı şekilde tamamen yanlış bir değerlendirme olduğunu ve kamuoyunun yanıltıldığını üyelerle paylaştığını vurguladı.

"İddialar gerçek değil"

"Samanyolu Haber kanalındaki sigara görüntülerine müeyyide uygulanmadığı" iddialarının gerçek olmadığını kaydeden Dursun, şöyle devam etti:

"Samanyolu Haber logolu medya hizmet sağlayıcıya, sigara görüntüleri yayınladığı için düzenlenen izleme ve değerlendirme raporu Üst Kurul gündeminde olup, gündem yoğunluğu nedeniyle henüz görüşülememişti. Bu nedenle de Üst Kurulca görüşülememiş bir rapor hakkında müeyyide uygulanmadığı haberi gerçekleri yansıtmıyordu. Ben bu değerlendirmenin bir kurul üyesi tarafından yapılmasının yanlış olduğunu çünkü Üst Kurulun burada ne yönde karar vereceğinin henüz belli olmadığını söyledim." 

Bunun üzerine, gazetenin haberde kaynak gösterdiği üye Süleyman Demirkan'ın habere bir dahlinin olmadığına, tartışılması gereken konulara geçilmesini istediğine ilişkin sözlerini dile getiren Dursun, olayı şöyle anlattı:

"Ben de 'Dahliniz yoksa mesele yok' dedim. Sonra başka bir Üst Kurul üyemizle farklı bir konuda aralarında tartışma oldu. Belli bir noktaya gelince ben de 'Yeter bu kadar tartışmamız gündeme geçelim' deyince Süleyman Bey 'Bence de yeter artık, bence de yeter, ölçülü olalım, hakkaniyetli olalım' dedi. Ben de 'Konuyu kapatalım zorlamayın' dedim. O da bunun üzerine 'Ne yapacaksın başkan yoksa dövecek misin beni' dedi. Ben de şakayla 'Gerekirse döveriz' dedim. Bu ifadeyi kullandım evet ama bu ifade espri çerçevesinde söylenmiş bir sözdü. Baktım ki ciddiye alıyor, öğle arası vermeden önce şaka yaptığımı, bunun bilinmesi gerektiğini söyledim."

"Görüş ayrılığı Üst Kurulun doğasında var"

Gazetelerde, Demirkan'ı tehdit ettiği iddiasını içeren haberi gördüğünde şaşırdığını ifade eden Dursun, "Haberi okuyunca sanki birbirimizin üstüne saldırmışız, kavga etmişiz gibi bir manzara anlatıldığını gördüm. Böyle bir şey asla olmadı ben kendisine espri amaçlı söyledim. Nurullah Bey'le farklı bir konuda tartışmaya girinci ben 'Yeter artık kendi gündemimize dönelim' dedim" diye konuştu. 

Üsk Kurulun doğası gereği toplantılarda bir görüş ayrılığının, müzakere sürecinin her zaman yaşandığına dikkati çeken Dursun, bu müzakerelerin sağlıklı karar verilmesi için gerekli olduğunu kaydetti.