Gerekirse birlikte öleceğiz!
Abone olBDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklu yakınlarıyla birlikte Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.
60’a yakın cezaevinde 42 günden beri PKK ve PJAK tutuklularının sürdürdüğü açlık grevi karşısında Hükümetin vicdanının köreldiğini belirten BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bizim için saniyenin, dakikanın bile önemi var. Ülkenin her bir yerinde yapılan eylem çağrılarında insanlar işini gücünü okulunu bırakarak katılmalı. Yüz binler alana çıkmalıdır. Başka türlü bu vicdansızlığı durduramayız. Ya hep birlikte durduracağız, ya da içerdeki arkadaşlarımızla öleceğiz” dedi.
12 Eylül’de 63 PKK ve PJAK tutuklusunun Ana Dilde Eğitim, Savunma hakkı ve Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla başlattığı açlık grevine 58 cezaevinde 500’e yakın tutuklu katılırken 42.gününe girdi. BDP Parti meclisinde tek gündemlerinin Cezaevlerindeki açlık grevi ve eylemlerin yaygınlaştırılması kararı alınırken, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklu yakınlarıyla birlikte Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Demirtaş, Açlık grevleri sesinsin duyulması için çaba gösterdiklerini ancak Hükümetten çıt çıtmadığını ifade ederek şunları söyledi:
HÜKÜMET VİCDANINI YİTİRMİŞ
“Bunun iki nedeni var. 1. Hükümet vicdanını yitirmiş 2. Söyleyecek tek haklı sözü yok. Açlık grevlerinin ortaya çıkardığı talep konusunda ne diyebilirler. Biz Hukuku, Anayasayı açıkça ihlal ederek 453 gündür İmralı’da ‘koster, hava bozuk’ diyerek kesintisiz tecrit uyguluyoruz mu diyecek. 42 gündür üç maymunları oynuyorlar. Dışarıda asker polis ölmesin diye bedeninin ölüme yaratanlarda bilinci kaybı ve hayati tehlike başlamıştır. İçerdekiler insanlar ölmesin diye bedeninin ölüme yatırıyor dışarıda AKP bütün bunları polisle durdurmaya çalışıyor. Engellemeye çalıştığınız barış girişimidir. Çözümün önünü açmak için ölüme yatanlara sessiz kalırsanız dışarıda ve içerdeki ölümlerden sorumlu olursunuz. Hükümet bizi durdurmaya çalışacağına kanun dışı tecridi kaldırsın. Arkadaşlarımızın talepleri hukuk dışı değil. Kimse ihale, kredi almak için açlık grevi yapmıyor. Bu ülkeye barış gelsin akan kan dursun diye ölüm oruçları yapılıyor”
SOKAĞA ÇIKMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK
“Kürt halkı her yerde eylem talimatı beklemeksizin derhal sokağa çıkmalıdır. Partimizin planlaması doğrultusunda her yerde mitingler yürüyüşler var. Körelmiş vicdanlara duymayan kulaklara karşı sokağa çıkma dışında şansımız yok. Bu savaşta yitirdiğimiz her insan için vicdan azabı çekerken birileri daha fazla insan ölsün diye politikalarını bize dayatamazlar. Bayram boyunca miting ve yürüyüşlerimiz sürecek. İçerde ölümler bu kadar yaklaşmışken biz bayram yapamayız. Bayram bize haramdır. Böyle bir ortamda bayram sevinciyle kurbanı karşılayamayız”
BAŞBAKAN'IN TÜM HAYALİ ÇANKAYA KOLTUĞU
"Bu ülkenin başbakanı içişleri bakanı Suriye’de kan akmasın diye ülke, ülke dolaşıp çağrı yaparken ülkemizde kan akıyor. Buraya neden ateşkes çağrısı yapmıyorsunuz. Neden ölüm oruçlarını ve taleplere kulak kapatıyorsunuz. Aynı duyarlılığı kendi ülkeniz içinde göstermeniz gerekir. Yoksa ikiyüzlülük olur. Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı Suriye’ye yapılan ateşkes çağrısı için neden ülkenizde göstermiyorsunuz. Başbakanın tüm hayali Çankaya koltuğudur. Ona inancımız yok. Ama devletin diğer yöneticileri sizde vicdan kalmışsı artık bu yangına su dökün. Bu halk gece gündüz sizin polisinizin gazına copuna rağmen sokakta barış istiyor. Siz cenazelerin arkasına dizilip sahte gözyaşlarıyla intikam narası atarken burada evladını toprağa gömen barış diye haykırıyor”
GEREKİRSE BİRLİKTE ÖLECEĞİZ
İçerdeki ölümler sıradan ölüm olmayacak ya hep birlikte durduracağız ya da gerekirse arkadaşlarımızla birlikte öleceğiz. Adalet bakanı bugün açıklama yapmalı ölüm oruçlarıyla ilgili taleplerdin dikkate alındığını belirtmeli. Araya bayram giriyor. Aksi takdirde sorumluluktan kurtulamazsınız. Bugün bekliyoruz açıklamayı bunun şakası yoktur. İçerdekiler ölüm orucunu kararını kendi iradeleriyle aldılar. BDP yaptırtmadı. Biz onların iradesine sahip çıkıyoruz. Geri adım atmaları yok. Son derece kararlılar”
HERKES SOKAĞA ÇIKSIN
“Bizim için saniyenin dakikanın bile önemi var. Ülkenin her bir yerinde yapılan eylem çağrılarında insanlar içini gücünü okulunu bırakarak katılmalı. Yüz binler alana çıkmalıdır. Hükümet engelleyecekse varsın engellesin. Neyse bedeli biz önde olacağız. Bedelini öderiz. Başka türlü bu vicdansızlığı durduramayız. Bu işin kaybedilecek saniyesi yoktur. Hükümet bu çığlığı duyana kadar, gece gündüz demeden herkes demokratik gösteri hakkını kullanmalı. Gerekirse sokaklardan evine dönülmemelidir. Partimiz bunun öncülüğünü yapmaya hazırdır. Bunun dışında başkada gündemimiz olmayacaktır. İçerdeki arkadaşlarımızı kurtarmak halkımıza bağlıdır”
İMRALI'DA GÖRÜŞME YOK
“İmralı’da görüşmeler olabilir açıklamaları kişisel tahminlerdir. Bunu doğru bulmuyorum. Kendi kişisel tahminlerini kendilerine saklasa iyi olur. İmralı’da bir görüşme yok. Görüşme varsa Hükümet açıklamalı. Bunu açıklamak BDY’ye düşmez. Bizim işimiz kafa karıştırmak değil, müzakerenin önünü açmaktır”
DEMİRTAŞ’TAN HASİP KAPLAN’A ’İMRALI UYARISI’
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ömür boyu hapis cezasını İmralı’da çeken Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yapılmadığını belirterek, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın sözlerine tepki gösterdi. Demirtaş, "Arkadaşımız kişisel tahminini kendine saklasa iyi olur. Şu anda ne İmralı’da ne Oslo’da görüşme olduğuna dair en küçük bilgi kırıntısı dahi yoktur. Bunun da bilinmesi lazım" dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve yaklaşık 250 partili ile PKK/KCK’lıların cezevlerinde sürdürdüğü açlık grevine destek vermek için Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Demirtaş, açıklaması sırasında Hasip Kaplan’ın "Ben Başbakan’ın bu tavır değişikliği ile İmralı’da görüşmelerin yeniden başladığını tahmin ediyorum" sözlerine tepki gösterdi. Hasip Kaplan’ın sözlerinin kendi kişisel tahmini olduğunu anlatan Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bazı açıklamalarda İmralı’da görüşmeler başlamış gibisinden, ihtimal var gibisinden açıklamalar kamuoyuna yansıdı. Bazı milletvekillerimiz de bu konuda açıklamalar yaptı. Bunların tamamı kişisel tahminden öte bir şey değil. Doğrusu bu açıklamaları doğru bulmuyorum. Milletvekilimizin yaptığı açıklamayı da doğru bulmuyorum. Kendi kişisel tahmininini kendine saklasa iyi olur."
Demirtaş, bir görüşme olması durumunda hükümetin bunu açıklaması gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
"Varsa görüşme; hükümet açık açık bunu deklare eder. Tahminlerimizi paylaşarak zaten AKP’nin kafa karıştırmaya dönük politikalarına da su taşımanın hiç bir anlamı yok. İmralı’da bir görüme yok. Eğer varsa, bu konuda hükümet açıklama yapacak. Hükümetin sözcüsü, bakanı, başbakanı var. Çıkacak açıklama yapacak; ’Biz görüşme yapıyoruz, müzakere yürütüyoruz’ diyecek. Bunun dışında bu açıklamayı yapmak, varsa da böyle bir şey BDP’ye düşmez. Yapılan açıklamayı ben doğru bulmuyorum. Genel Başkan olarak bütün arkadaşlarımı da bu konuda uyarıyorum. Bizim işimiz kafa karıştırmak değil. Bizim işimiz gerçekten kalıcı, kandırılmaya, aldatmaya dayanmayan bir müzakerenin önünü açmaktır. Hepimiz bunun için uğraşıyoruz. Şu anda ne İmralı’da ne Oslo’da görüşme olduğuna dair en küçük bilgi kırıntısı dahi yoktur. Bunun da bilinmesi lazım."