Gerçeği Mehdi Eker açıkladı
Abone olGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, medyada, kuraklığa bağlı olarak meyve ve sebze fiyatlarıyla ilgili yayınlanan içeriklerin hiçb...
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, medyada, kuraklığa
bağlı olarak meyve ve sebze fiyatlarıyla ilgili yayınlanan
içeriklerin hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını savundu.
Eskişehir Mahmudiye ilçesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, hububat ödemelerinin
ne zaman yapılacağını açıkladı. Eker, bu ay çiftçilere, 1 milyar
641 milyon lira ödeme yapılacağını söyledi. Hububat ve yağlı tohum
prim desteklerinin bu ayın 29’unda ödeneceği müjdesini veren Bakan
Eker, “Türkiye’de çiftçilere ödeme yapıyoruz. Bunlar karşılıksız
nakdi hibe destekler. Bunun önemli bir kısmını yağlı tohumlu bitki
ödemeleri, hububat ödemeleri, hayvancılık ödemeleri. Bununla toplam
yıllık ödeyeceğimiz 9.7 milyar Türk Lirası’nın 6 milyarı ödenmiş
olacak ayın 29’unda. Eskişehir ilimizde sadece yağlı tohumlu
bitkiler, hububat, baklagil fark ödemeleri için yaklaşık 5 bin 900
çiftçi 13 milyon lira alacak. Birkaç gün içerisinde çiftçilerimizin
hesabına geçmiş olacak. Bu da bugüne kadar yaklaşık 56 milyon lira
Eskişehir’de ödeme yaptık. 13 milyon daha demek ki 69 milyon lira
olacak. Bugüne kadar da biz Eskişehir’de toplam 28 bin çiftçiye 842
milyon lira nakdi karşılıksız hibe destek verdik. Bu hem kırsal
kalkınma destekleri hem hububat-baklagil primleri hem de diğer
destekler bunların içerisinde. Ama bu ayın 29’unda özellikle 5 bin
900 çiftçimiz şuanda bekliyor, onları biliyorum. 13 milyon lira
paraları hesaplarına geçecek. Bunlar hububat primleri bir de yağlı
tohum prim destekleri. 29’unda ödenecek” dedi.
Bu sene kış aylarında Türkiye’nin bazı bölgelerinde yağışın az
olduğuna dikkat çeken Eker, “Bunlardan birisi de bulunduğumuz
bölge, Geçit Kuşağı Bölgesi. Mesela Orta Anadolu’nun güney bölgesi.
Akdeniz’in bazı bölgeleri. Buralarda maalesef kışın yeteri kadar
yağış almadı. Buna bağlı olarak bir takım tahminler yapılıyor.
Ölçümler, değerlendirmeler yapılıyor. Ama sadece tahmin. Mayıs ayı
yağışları önemli ölçüde bunu gideriyor” diye konuştu.
“BUNLAR GERÇEĞİ HİÇBİR ŞEKİLDE YANSITMIYOR”
“Piyasada işte meyve, sebze fiyatlarına bağlı zaman zaman medyada
programlar izliyorum” diyen Bakan Eker, şöyle devam etti:
“Bunlar gerçeği hiçbir şekilde yansıtmıyor. Çünkü daha bu yılın
kuraklığıyla ilgili hiçbir ürün ortaya çıkmış değil. Dolayısıyla
yani kışın olan veya ilkbaharın erken aylarındaki yağış azlığı
sebebi ile şuanda piyasaya çıkan bir ürün zaten yok. Dolayısıyla
birileri de bunu speküle etmesin. Ona fırsat vermeyin. Özellikle
siz basın mensupları olarak da buna alet olmayın. Çünkü bunun
üzerinden birileri bunları alıp fiyat artışlarına gerekçe
göstermeye kalkışıyor. Bu da doğru da değil. Şuanda çıkmış olan
sebze, meyveler seralardaki ürünler. Bunun kuraklıkla bir ilişkisi
yok. Seralardakiler zaten sulanıyor. Açık alanlarda üretilen
sebzeler ve meyveler de zaten daha piyasaya çıkmadı. Bir etkisi
olursa önümüzdeki aylarda, yaz aylarında meydana gelir.”
“KURAKLIKLA İLGİLİ ALABİLECEĞİMİZ TEDBİRLERİ ALIYORUZ”
Eker, kuraklıkla ilgili çeşitli tedbirler aldıklarını da ifade
ederek, “Biz tabi alabileceğimiz tedbirleri alıyoruz. Mesela ilk
defa bu sene kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin de borçlarının
ertelenmesi ile ilgili bir kararname imzaladık. Bu kararname
yayınlandı. Dolayısıyla bu yıl sonuna kadar kuraklık dahil diğer
doğal afetlerden don, dolu sel vesaire gibi bunlardan zarar gören
çiftçilerin borçları ertelendi. Dolayısıyla bunlar sigorta
kapsamındaydı. Sigortanın da yüzde 50’sini hibe olarak veriyoruz.
Sigorta poliçe bedelinin. Ama ona rağmen bir borç ertelemesi
yapıyoruz. Kuraklığı da bu sene bunun içerisine dahil ettik.
Çalışmalar yapılıyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİL”
“Türkiye su zengini bir ülke değil” diyen Bakan Eker, su
kaynaklarının tasarruflu kullanılması gerektiği uyarısında
bulunarak, “Bütün mesele şu; mevcut olan suyu tasarruflu kullanacak
sistemleri yaygınlaştırmamız lazım. Bunun için hükümetimiz 2006
yılından bu yana hem damla suluma, yağmurlama sulama sistemlerini
yüzde 50 hibe destek vermek suretiyle projeleri destekliyor. Hem
sistemi kuranlara faizsiz kredi veriyor. Olabildiğince bunu nasıl
yaygınlaştırırız bunun çabası içerisindeyiz. Bu mevcut suların iyi
kullanılmasıyla, tasarruflu kullanılmasıyla alakalı. Su zengini bir
ülke değil Türkiye. O yüzden suyu tasarruflu kullanacağız. Yer altı
sularımızı iyi koruyacağız, tasarruflu kullanacağız. Burada tabi
yerüstü sularının kullanımıyla ilgili de özellikle de işte
barajdır, kanaldır. Bunların yatırımlarına da hükümetimiz bugüne
kadar görülmemiş şekilde de bunları hızla hayata geçiriyor.
Kuraklık açısından söylüyorum; bu sene inşallah sezonu en az
hasarla kapatmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
BUĞDAY İTHAL EDİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL
Eker, “Buğday ithal edileceği söylentisi var. Bu konuyla ilgili
neler söylersiniz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin buğday ihtiyacı 17-18 milyon tondur. 18 milyon buğday
ürettiğimizde bütün ihtiyaçlarımızın tamamı giderilmiş oluyor.
Geçen sene Türkiye, 22 milyon ton buğday üretti. Elde yeteri kadar
stok var. Bu senenin beklediğimiz rekoltesi de Türkiye’nin
ihtiyacının çok üzerinde. Yani öyle bir şey yok. Allah korusun öyle
bir tehlike yok. İthalata ticari maksatla piyasa regülasyonu
maksadıyla zaman zaman ithalat-ihracat yapılabiliyor. Bu muhtemel
spekülasyonlara karşı piyasayı regüle edebilme, üreticiye de
tüketiciyi de sanayiciyi de aynı şekilde haklarını korumaya dönük
ticari düzenlemelerdir. Yoksa Türkiye, üretiminde bir eksiklik
ihtiyacını gidermeme gibi bir problemle şuanda karşı karşıya değil.
Net olarak bunu söylüyorum.”
(İHA)