Kalabalık ailelere
bayılıyorum…
Bizim ailemiz de
öyle…
Kardeş sayısının çok
olması bence dünyadaki en büyük güzelliklerden biri…
Aman yanlış anlaşılmasın,
başbakanın üç çocuk önerisine sıcak baktığım anlamı çıkarılmasın
buradan…
Ama imkânlar yeterliyse
çok çocuklu olmak kötü değil…
Annem ve babam da çok
kardeşli çocuklardan(hala çocuklar gerçekten…)
Küçüklüğümden beri
kalabalık sofralarda yemek yedim, kalabalık ortamlarda güldüm
eğlendim…
Özel günlerde
kuzenlerimle, amcalarım, dayılarım, halalarım ve teyzelerimle bir
araya geldim…
(Geçen ay evlenen
kuzenimin düğününde, orkestra görevlisinin “Gelinin kuzenleri piste
lütfen” çağrısıyla salonun yarısı pistteydi... Anlayın artık
J)
Bu bayramda öyle oldu,
askerdeki kardeşim izne geldi, başka şehirlerde yaşayan
akrabalarımız sürpriz ziyaretler gerçekleştirdi, yine kocaman bir
kalabalığın içinde buldum kendimi…
Planım şehir dışına
çıkmaktı ama olmadı, şehir dışından gelenleri ağırladık…
Ama en güzel bayramlardan
biriydi…
Anneannemin iki yıl önce
kaldırdığı kömür sobasını kahkahalar eşliğinde kurup yaktık, sırf
ekmek ve kestane kızartmak için…
Masaya sığmayan kalabalık
için kocaman bir yer sofrası hazırlayıp sıra gecesi edasında
şarkılı eğlenceli yemekler yedik…
Ayaklarımızın uyuşmasına
aldırmadan, ekonomik krizin, sorunlu siyasetin, trafik terörünün
aldığı canların uyuşturduğu yüreklerimizi açtık
birbirimize…
Ne güzel böyle geniş bir
aileye sahip olmak diye…
Ne kadar güzel,
kalabalıkla birlikte huzur bulmak diye…
Sürprizlerin verdiği
heyecanı, aynı sofrada şarkılarla dile getirmek diye…
Birbirimize olan
özlemimizi giderdik ve geçirdik içimizden…
Keşke hep bayram olsa
diye…