Generaller bağrına taş basacak
Abone olİngiliz Economist dergisi Köşk'ü yazdı. Çok ilginç ifadelerle dolu bir analiz...
İngiltere'de yayımlanan haftalık Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'de yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine geniş yer ayırdı.
"Cumhurbaşkanlığı dertleri, yeniden" başlıklı yazıda Economist, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına yeniden aday olmasını "deja vu" olarak niteliyor.
GÜL'ÜN HIRSI
Erdoğan'ın generallerle karşı karşıya gelmemek için uzlaşma mesajları verdiğini yazan Economist, "Ama Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı hırsını yatıştıramadı. AK Parti üzerindeki rakipsiz otoritesini göz önüne aldığımızda, sormamız gereken soru şu: Erdoğan Gül'ün bu isteğini yatıştırmakta neden başarısız oldu?"
'Atatürk Cumhuriyeti'nin sonu'
Economist'e göre, ''ordu için, türbanlı bir cumhurbaşkanı eşi, Atatürk cumhuriyetinin sonunu kesinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Anadolu'nun içlerinden gelen dindar bir burjuvazinin yükselişini de simgeliyor.''
Dergi, ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Gül arasında bir karşılaştırma da yapıyor.
GÜL İLE SEZER KIYASLAMASI
"İçe dönük Sezer'in aksine, Gül yurtdışında yaşamış ve akıcı bir İngilizce konuşan sofistike bir insan. Dışişleri bakanı olarak Türkiye'nin Arap komşuları ve İran'la iyi ilişkiler kurmasının yanısıra, Irak savaşıyla bozulan Türk-Amerikan ilişkilerini de düzeltmek için bir hayli çalıştı.''
''Üst düzey bir Amerikalı yetkilinin deyişiyle, Condi, yani Condoleezza Rice onu sever ve ona güvenir."
'Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçim zaferi dolayısıyla, "ordu kendi itibarını zedelememek için doğrudan bir müdahaleyi göze alamaz" görüşünü aktaran Economist, yorumunu şöyle sonlandırıyor:
''Bu sürecin sonunda herhalde generaller 'bağırlarına taş basmaya' ve Gül'ün olumlu yönlerini görmeye çalışmaya zorlanacaklar, zaten Gül'ün geçmişi, korkmaları gereken birşey olmadığını gösteriyor; eğer demokrasiye inanıyorlarsa."
"Cumhurbaşkanlığı dertleri, yeniden" başlıklı yazıda Economist, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına yeniden aday olmasını "deja vu" olarak niteliyor.
GÜL'ÜN HIRSI
Erdoğan'ın generallerle karşı karşıya gelmemek için uzlaşma mesajları verdiğini yazan Economist, "Ama Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı hırsını yatıştıramadı. AK Parti üzerindeki rakipsiz otoritesini göz önüne aldığımızda, sormamız gereken soru şu: Erdoğan Gül'ün bu isteğini yatıştırmakta neden başarısız oldu?"
'Atatürk Cumhuriyeti'nin sonu'
Economist'e göre, ''ordu için, türbanlı bir cumhurbaşkanı eşi, Atatürk cumhuriyetinin sonunu kesinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Anadolu'nun içlerinden gelen dindar bir burjuvazinin yükselişini de simgeliyor.''
Dergi, ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Gül arasında bir karşılaştırma da yapıyor.
GÜL İLE SEZER KIYASLAMASI
"İçe dönük Sezer'in aksine, Gül yurtdışında yaşamış ve akıcı bir İngilizce konuşan sofistike bir insan. Dışişleri bakanı olarak Türkiye'nin Arap komşuları ve İran'la iyi ilişkiler kurmasının yanısıra, Irak savaşıyla bozulan Türk-Amerikan ilişkilerini de düzeltmek için bir hayli çalıştı.''
''Üst düzey bir Amerikalı yetkilinin deyişiyle, Condi, yani Condoleezza Rice onu sever ve ona güvenir."
'Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçim zaferi dolayısıyla, "ordu kendi itibarını zedelememek için doğrudan bir müdahaleyi göze alamaz" görüşünü aktaran Economist, yorumunu şöyle sonlandırıyor:
''Bu sürecin sonunda herhalde generaller 'bağırlarına taş basmaya' ve Gül'ün olumlu yönlerini görmeye çalışmaya zorlanacaklar, zaten Gül'ün geçmişi, korkmaları gereken birşey olmadığını gösteriyor; eğer demokrasiye inanıyorlarsa."