Generalin dayak davası
Abone olYediği dayak nedeniyle beyin kanamasından ölen er Fenikli davasında bugün sürpriz bir gelişme yaşandı.
Kırklareli’nde Ahmet Fenkli adlı erin 2001 yılında dayak sonucu
beyin kanamasından ölümüne neden oldukları iddiasıyla dönemin Tugay
Komutanı Tümgeneral Emin Ünal’ın da aralarında bulunduğu 5 kişinin
yargılanmasına devam edildi.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü
duruşmasına, dönemin Kırklareli 33. Mekanize Piyade Tugayı’nda
bölük komutanı olan yüzbaşı İsmet Yetkin ile sanıkların avukatları
ve Ahmet Fenkli’nin kardeşi müdahil Fatih Fenkli ve avukatı Kemal
Karabulut katıldı.
Avukat Karabulut duruşmanın başında söz alarak, önceki duruşmanın
yapıldığı 1 Aralık 2005 tarihinden itibaren tehditler almaya
başladığını ileri sürdü. Davanın geçen duruşmadan sonra basına
yansıdığını anlatan Karabulut, sanıkların ve avukatların bu
durumdan imalı olarak kendisini sorumlu tuttuklarını ifade
etti.
AVUKAT ŞİKAYET ETTİ VE ÇEKİLDİ
Davanın basına yansımasında hiçbir sorumluluğu olmadığını dile
getiren Karabulut, tehditler üzerine bu davanın sanıkları ve İsmail
Güven adlı kişi hakkında Genelkurmay Askeri Savcılığı ile Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı ve
suç duyurusu dilekçesinin bir örneğini de mahkemeye sundu.
Mahkemede okunan dilekçesine göre Karabulut, duruşmalarda,
tanıklara yönelttiği soruların sanıkları rahatsız ettiğini ve
oturumlara verilen aralarda kendisine yönelik olumsuz tavırlar
sergilendiğini ileri sürdü.
Karabulut, davanın önceki celselerinden birine Elazığ’daki bir
duruşması için katılamayacağı yönünde mazeret dilekçesi verdiğini,
bu durumun sadece davanın taraflarınca bilindiğini ifade etti.
Dilekçesinde, kendisini İsmail Güven olarak tanıtan bir kişinin
Elazığ’dan cinayet davası için aradığını ve görüşmek istediğini
söylediğini anlatan Karabulut, şüphelenmesi üzerine bu kişiyle
görüşmediğini kaydetti. Karabulut, Güven’in daha sonra bürosundaki
telesekretere "Ben seni insanca aradım, ’avukatım ol’ dedim. Bende
bela çok. Nasıl olsa görüşeceğiz" şeklinde mesaj bıraktığını
belirtti.
Bu mesajı bir CD’ye aktarıp, suç duyurusunun delili olarak gösteren
Karabulut, sorumlular hakkında yasal işlem yapılmasını talep etti.
Dilekçesinin okunmasının ardından müdahil avukatlığından
çekildiğini açıklayan Karabulut, avukatlık ücretini müdahillere
ödeyeceğini söyledi ve duruşma salonundan ayrıldı.
TANIK TABİPLER
Daha sonra er Fenkli’nin ölümüyle ilgili olarak, dönemin GATA’da
görevli tabipleri patalog emekli Albay Bülent Celasun ve beyin
cerrahı emekli Albay Erdener Timurkaynak tanık olarak
dinlenildi.
Tanıklar, Fenkli’nin ölümüyle ilgili olarak kendilerine gönderilen
dosyadaki belgelere göre ölümün beyin kanamasından gerçekleştiğini,
ancak beyin kanamasının nedeninin otopsi yapılmadan mümkün
olmadığına dair rapor düzenlediklerini söylediler.
Er Fenkli’nin asker arkadaşı Mustafa Ünal da tanık olarak
dinlenildiği duruşmada, Fenkli’nin, sahte telefon kartı yaptığı
yönünde söylenti çıkması üzerine er gazinosundan alınıp eğitim
sahasına verildiğini söyledi. Fenkli’nin bu olaydan sonra içine
kapandığını anlatan Ünal, Fenkli’nin 4 Temmuz 2005 günü eğitimde
yere yığıldığını ve hastaneye kaldırıldığını belirtti. Ünal,
Fenkli’nin komutanlarından dayak yediğini görmediğini ve
duymadığını ifade etti.
Duruşma hakimi kıdemli albay Turgay Çağlar, duruşmaya gelmeyen 4
tanık erin dinlenip dinlenmeyeceği konusunda tarafların görüşlerini
sordu. Müdahil Fatih Fenkli, "Avukatım bile baskı altında kalıp
davadan çekiliyorsa, bu tanıkların dinlenmesinde de bir mantık yok"
diye konuştu.
Sanıkların avukatlarıysa tanıkların dinlenilmesini istediler.
Daha sonra söz alan sanık İsmet Yetkin, avukat Karabulut’u tehdit
ettikleri yönündeki iddiaları reddetti. Bu sırada müdahil Fenkli
ile Yetkin arasında tartışma yaşandı.
Tartışmaya müdahale eden hakim Çağlar, görevlilerden de duruşma
çıkışında güvenlik tedbiri alınmasını istedi. Duruşma,
eksikliklerin giderilmesi ve bazı kişilerin tanık olarak dinlenip
dinlenilmeyeceklerinin daha sonra karara bağlanması için 2 Mart
2006 tarihine ertelendi.
İddianamede, dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Emin Ünal’ın "kastı
aşan müessir fiil" suçundan Askeri Ceza Kanunu’nun (ACK) 117.
maddesi uyarınca 2 yıla kadar hapsi isteniyor.
Kurmay Albay Recai Elmas, Merkez Komutanı Yüzbaşı Nahit Balcı ve Uzman Çavuş İlhan Önal için de ACK’nın 117. maddesine göre 2’şer yıla kadar, Bölük Komutanı Yüzbaşı İsmet Yetkin içinse suçu kasten işlediği iddiasıyla 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.