General katiline Almanya kucak açtı

Necmi Suna serbest kalınca  'mülteci' statüsünde Almanya'ya gitti. Emekli Korgeneral İsmail Selen suikastından ceza alınca firar eden Suna'nın 1990'lı yıllardaki birçok kanlı eylemin talimatını verdiği ileri sürülüyor.

Almanya'nın tepki çeken tavrı ve sukikastın ayrıntıları Bugün gazetenin manşetindeydi. Kamil Elibol imzalı habere göre DHKP-C terör örgütünün en etkin ve karanlık isimlerinden biri olan Merkez Komite üyesi Suna'yı Türkiye'ye iade etmeyi düşünen Moldova yönetiminin Almanya'nın baskısına direnemediği ileri sürüldü.

Moldova, Türkiye'de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulandığını savunarak birçok suikasta adı karışan Necmi Suna'yı iade etmekten vazgeçti.

MÜLTECİ STATÜSÜNDE

18 gün gözaltında kalan eski astsubay Necmi Suna Almanya'nın devreye girmesi sonucu serbest kaldı. Suna, serbest kaldıktan sonra Almanya'ya gitti. Alman İnterpolü'nün Moldova makamlarına, "Necmi Suna bizde mülteci (sığınmacı) statüsünde. O yüzden onu Türkiye'ye iade etmeyin, serbest bırakın" diye lobi yürüttüğü öne sürüldü. Türkiye'nin "Kırmızı Bülten" ile aradığı PKK, DHKP-C ve Hizbullah terör örgütü üyelerini yakalamayan ve iade etmeyen Almanya'nın "son" müdahalesi Ankara'nın sert tepkisine yol açtı.

Almanya Ergenekon davasının "firari" sanığı Bedrettin Dalan'ı da iade etmemişti. Ayrıca İnternet andıcı davasının firari sanığı emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın bu ülkede gizlendiği belirtiliyor.

TUTUKSUZ YARGILANIRKEN KAÇTI

Necmi Suna, emekli Korgeneral İsmail Selen'in 23 Mayıs 1991'de Ankara'da öldürülmesinden 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Suikast için gerekli bilgileri Suna'nın verdiği tespit edildi. Haziran 1991'de yakalanan Suna tutuksuz yargılandığı sırada kendisine verilen 12 yıl 6 aylık hapis cezası sonrası 1996 ylında yurtdışına kaçtı.

GİZLİ TANIK: PATLAYICI VE SİLAH VERİYORDU

1964 Adana doğumlu Necmi Suna'nın adı Ergenekon iddianamesinde de geçti. "İsmet" adlı gizliği tanık ifadesinde Suna için şunları söyledi:

"1988-1989 yıllıranda Jandarma A Tipi Özel Kuvvetler birlikleri kuruldu. Bu birliklerde subay olarak görev yapan görevlilerle örgütün talimatıyla görüşmeler yapıyorduk. 1989 yılında Dursun Karataş'ın cezaevinden firarı ile birlikte örgütte atılım oldu. Yani örgütün silahlı ve bombalı eylemlerinin, suikastlerinin yapıldığı sürece geçildi. O yıllarda peşpeşe gelen cinayetlerden de (Eski MİT mensubu Hiram Abas, emekli Korgeneral İsmail Selen, emekli general Memduh Ünlütürk, Adana Jandarma Bölge Komutanı Temel Cingöz, MİT Müsteşarlığı yapmış Adnan Ersöz, emekli generel Kemal Kayacan, Emniyet Müdürü Şakir Koç) anlaşılacağı gibi ciddi bir istihbarat desteğine ihtiyacımız vardı. O dönemde Jandarma A Tipi Özel Kuvvetleri'nde görevli Necmi Suna vasıtasıyla örgütün eylem için ihtiyaç duyduğu patlayıcı, silah ve istihbarat tedarik ediyordum. Bana karanlık gelen suikastlerden birisi Temel Cingöz suikastidir. Cingöz, Adana'dan Adnan Temiz isimli Dev-Sol militanının ekip komutanlığını yaptığı SDB ekibince taranarak öldürüldü. Temiz, Necmi Suna'nın akrabasıdır. Temiz Adana'da Amerikan Mozelle isimli çavuşun öldürülmesi eylemine karıştı. Malatya Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada örgüte ihanetten öldürüldü."