Genelkurmayla aramızda sıkıntı yok
Abone olBaşbakan Erdoğan, Kanal 7'de canlı olarak yayınlanan ''Ters Köşe''adlı programda gündemdeki konuları değerlendirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay ile aralarında herhangi bir sıkıntı olmadığını, olamayacağını belirterek, ''Bir defa, bu asker benim askerim, bizim askerimiz. Bunlar başka yerden gelmiş insanlar değil ki'' dedi. Başbakan Erdoğan, Kanal 7'de canlı olarak yayınlanan ''Ters Köşe''adlı programa katılarak soruları yanıtladı.Erdoğan, ''Muhalefetle, askerle ve cumhurbaşkanı ile ilişkileriniz ne durumda?'' sorusu üzerine şunları kaydetti: ''Askerimizle, Genelkurmayımızla aramızda herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil, olamaz. Çünkü, bir defa, bu asker benim askerim, bizim askerimiz. Bunlar başka yerden gelmiş insanlar değil ki. Bu ordu, bizim ordumuz, bizim bağrımızdan çıkmış. Ülkemizin ağırlıklı olarak dış güvenliği anayasada geniş şekilde tanımlanmış. Bizim ordumuzun en ileri teknolojiyle donanması da hükümet olarak her zaman ayrıca görevimizdir. Niye? Çünkü her zaman daha güçlü olması gerekir ki dışa karşı gerek emniyet noktasında gerek güven verme noktasında Türkiye için güçlü hale gelsin. Benim o akşam konuştuğum Dubai'deki olayla ilgili bir iletişimsizlik yaşanmıştır. Yoksa, Temmuz ayından itibaren bunlar bütün internet sitelerinde, bu anlaşma zaten vardır, gizli bir şey değildi ki. Çok açık ve net ortadaydı. Ama bazıları bunu olmamış, bilinmiyor, kapalı kapılar ardındaymış gibi yansıttı. Oysa çok ortada olan bir şey. Sayın Cumhurbaşkanımızla muntazaman haftalık olağan toplantılarımızı yapıyoruz. Zaman zaman benim ve Cumhurbaşkanımızın seyahatleri olduğu zaman yapamıyoruz. Ama böyle bir seyahate rastladığı zaman bazı gazeteler 'Bu hafta görüşemediler. Ne oldu?' diye yazıyor.'' Erdoğan, ''Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in TRT Genel Müdürü'nün kararnamesini imzalamamasına'' ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti: ''Cumhurbaşkanının imzalamaması, kişiye münhasır bir olay değil. Son gönderdiğimizde, RTÜK'te ilk turda 5 oy aldığını iddia eden adaylardan birisi yargıya gitmiş. O yargı neticesini beklemesi sebebiyle Sayın Cumhurbaşkanımız imzasını atıp atmama konusunda kararını vermiş değil. Olayın aslı budur. Basına yansıdığı gibi değil. Hatta geçen gün, 'Geri gönderildi, reddetti' filan diye de haber çıktı. Böyle bir şey yok. Çünkü, ilk önce biz Cumhurbaşkanımızla konuşmuştuk. Kişiye yönelik Cumhurbaşkanımızın herhangi bir tavrı söz konusu değil. Cumhurbaşkanımız, yasal süreç noktasında oradan gelecek cevabı bekliyor. TÜBİTAK konusunda da yine çok ciddi yasal boşluklar var. Süresi dolup giden TÜBİTAK Başkanı'nın, yerine vekil olarak bıraktığı kişi, bilim kurulunun içinden değildir. Kanun, 'bilim kurulunun içinden birini yerine başkan olarak bırakabilir' diyor. Biz burada yasal olmayan bir şeyi düzeltiyoruz. Arkadaşlarımız, bilim kuruluna birkaç isim önerdiler. Bunların hepsi profesör, içlerinde 8-10 dil bilenler var. Dünyanın kabul ettiği, ödüllendirdiği isimler var. Bunların hiç birisi bizim ne akrabamızdır ne de aynı siyasi değerleri paylaşıyoruz. Şu anda bu isimler, gerek Silahlı Kuvvetlerimiz ile gerekse MGK ile gayet uyumlu bir şekilde oralarda eğitim veren, çalışmalar yapan öğretim üyeleri...'' -YÖK YASA TASLAĞI- Erdoğan, ''YÖK tasarısı TBMM gündemine gelecek mi? Elde bir tasarı var mı? Bu tasarıyı değiştirmek gibi bir plan var mı? Cumhurbaşkanı, meclisin açılış töreninde yaptığı konuşmada, YÖK'te yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi, bir anlamda kabul etti. Fakat sizin ve hükümetin gündeme getirdiği birtakım çekinceler dile getirdi. Tasarı değişecek mi, aynen mi gündeme gelecek, ne kadar sürede geçecek?'' sorusuna ise şu karşılığı verdi: ''Şu anda hazırlanan bir tasarı değildir, bir taslak halindedir ve bu taslak, değişik illerde, gerek öğretim üyeleri gerek sivil toplum örgütleri aynı şekilde bu konuda ben de bir şeyler söyleyebilirim diyecek tüm insanlarımızın katılımıyla adeta bir tasarı haline gelsin istedik. Bu konuyla ilgili de gerek ABD, gerek Avrupa, gerek Uzakdoğu'da ne kadar başarılı, gelişmiş ülkelerin üniversiteleri varsa bunları da MEB heyetindeki arkadaşlarımız incelediler. Tabii bu sıkıntılar zaman zaman gündeme gelince Üniversitelerarası Kurul ile bu konuyu görüştük. Sonunda kendilerine şunu söyledik: Biz sizlerle dayanışma içerisinde bu işi hazırlayalım diyoruz. Tek taraflı diye bir derdimiz yok. Üniversitelerimiz ne kadar çağdaş, ne kadar modern, ne kadar verimli hale gelirse bizim için de o kadar iyi olur. Sizlerle bir heyet oluşturalım. MEB'in oluşturduğu bir heyet de var. İsterseniz siz onlarla biraraya gelip çalışın ve işi bitirin. Mutabık kaldığınız maddeler varsa onları koyun bir tarafa. Mutabık kalamadıklarınızı da Bakanlar Kurulu'na bırakın. Orada biz verelim kararı ve böylece bu taslağı tasarı haline getirelim. Bu taslak, illa MEB'in hazırladığı taslak olsun diye bir iddiamız da yok. Sonunda tamam dediler. Şu anda müşterek gayret görüyorum. İnanıyorum ki uzlaşı alanı bulacaklar. Çalışma, şu anda Üniversitelerarası Kurul'la yürüyor.'' YÖK Yasası'nın şu ana kadar 26 kez değiştirildiğini, 86 maddenin değişikliğe uğradığını belirten Erdoğan, ''Bunlar yapılırken bu ülkede hiç bu tür kavgalar oldu mu? Olmadı. Şu anda da biz YÖK Yasası'nı tamamen kökünden, yeniden yapmıyoruz ki. Sıkıntılı olan neyse, bunlar üzerinde müşterek bir çalışmayla bu hazırlıklar yapılıyor. Kaldı ki bu taslak üzerinde çalışanlar da bu ülkede rektörlük, dekanlık yapmış profesör, doçent... Daha iyisini nasıl yapalım? Modern, çağdaş dünyadaki yerimizi nasıl süratle alalım? Derdimiz o'' diye konuştu. -BÜYÜK KONGRE SONRASI- Erdoğan, 12 Ekim Pazar günü yapılacak AK Parti Büyük Kongresi sonrasında hükümette veya parti yönetiminde bir değişiklik düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, 400 kişilik kurucu üyeler ile bu konuda toplantı yaptıklarını söyledi. Kurucu üyelerle yaptığı son toplantıda, üyelerden, partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda (MKYK) görmek istekleri kişileri formlara yazmalarını istediğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Kendilerinden aldığım teklifleri değerlendirerek yeni MKYK oluşturmayı planlıyoruz. Daha kuşatıcı, daha toparlayıcı ve Türkiye'de bölgelerin geneline hitap edecek, ama aynı zamanda üzerlerinde fazla yük olmayacak. Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu değil de az sayıda arkadaşımızı MKYK'da bırakalım istiyoruz. Bu tür ilkeler çerçevesinde MKYK'yı oluşturmayı hedefliyoruz.''Önümüzdeki dönem MKYK'nın çok daha farklı işlevlerle donatılmasını sağlayacaklarını anlatan Erdoğan, aydan aya toplanan değil, üzerlerinde çok fazla yük olmayan, ülke genelinde sürekli gayretin içerisinde olan bir MKYK'nın oluşturulacağını ifade etti. Erdoğan, ''Siyaset sürekli bir hücre yenilenmesi olmalı, bu tamamıyla değil, ama zaman zaman belli takviyelerle bu değişimin olması lazım. Siyasetin içerisinde yer alan tüm arkadaşların buna her an hazır olmaları gerekiyor. Zannediyorum bu, güçlü siyasetin bir temel kaidesi haline gelmelidir'' dedi. Başbakan Erdoğan, bir başka soru üzerine de şu anda kabinede bir değişiklik düşünmediklerini belirterek, ''O da her an beklenebilir. Orada aksamalar çok çok ağır hale gelirse orayı ne yapacaksınız, çözeceksiniz. Ama şu anda öyle bir ciddi sıkıntımız yok'' diye konuştu. -''TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI SORUNU İŞSİZLİK''- Erdoğan, bir soruya karşılık, şu anda Türkiye'nin bir numaralı sorunun işsizlik olduğunu, bunun temelinde yatırımların durmuş olmasının yattığını kaydederek, ''Bizim süratle yatırımcılarımızı öyle bir hale getirmemiz lazım ki, atıl durumdaki fabrikalar yüzde 100 kapasiteyle çalışır hale gelsin. Burada bazı sıkıntılar ve engeller var. Bunları peyderpey kaldırdık, kaldırıyoruz'' dedi. Devleti bundan sonra ''iş arayanlara iş veren bir kapı olmaktan'' çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, milli geliri düşük olan illerdeki vatandaşlardan vergi almayacaklarını, SSK primlerini düşüreceklerini, buradaki vatandaşlara ücretsiz arazi tahsisi yapacaklarını anımsattı. Erdoğan, geçen yıl kış mevsiminin ortalarında göreve geldiklerini,bu nedenle gerekli hazırlıkları yapamadıklarını belirterek, ''İnşallah bu kış, 800 bin ton kömürü fakir halkımıza, evinde yakacağı olmayan vatandaşımıza dağıtacağız. Bu 1.5 milyon aile demektir'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, aynı zamanda fakir ailelere gıda yardımı da yapılacağını söyledi.