Genelkurmayın çağrısı doğru mu?

Abone ol

Genelkurmay’ın halkı teröre karşı “kitlesel karşı koyma refleksi göstermeye” çağırması yankı yarattı.

Ercan Çitlioğlu / Bahçeşehir Ünv. Stratejik Araştırmalar Mrk.
“SUBAYLAR NEREDE” YAYINLARININ SONUCU

Genelkurmay’ın bu açıklamasını özellikle son dönemlerde yazılı ve görsel basında yer alan birtakım yorumlarla ilişkilendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Örneğin yazılı basında Güneydoğu Anadolu’daki mücadelenin askerler ve yedek subaylarla yürütüldüğü, ancak subayların bu mücadeleye katılmadığına ilişkin ve “Subaylar nerede?” tarzında bazı yayınlar yer aldı. Bunun ötesinde Irak’ın kuzeyine yapılacak bir operasyonda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vereceği şehitleri saymaya zaman dahi bulamayacağı tarzında kamuoyunda güvensizlik ve panik yaratmaya yönelik yorumlar yer aldı.

PSİKOLOJİK HAREKATA KARŞI DİRENÇ
Bunlara, özellikle Barzani’ye yöneltilen eleştirilerin, Türkiye’nin güneydoğusundaki halkı rencide edeceği tarzında ve sanki Barzani o yöredeki halkın doğal lideriymiş gibi bazı yayınlar ve yorumlar da eklendi. Bütün bu gelişmelerin sonunda elbette kamuoyunda terörle mücadele konusunda bir duruş ve bir direnç sergilenmesi gereği kendiliğinden ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Genelkurmay’ın bu açıklamasını, sivillerin bu mücadelede yer almalarından ziyade, kendilerine yönelik psikolojik harekata karşı bir direnç oluşturmaları bağlamında değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Doç. Emin Gürses / Sakarya Ünv. Uluslararası İlişkiler Bl.
TSK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR
Bu memlekette birileri televizyonlara çıkıyor ve “Ankara’daki patlamayı ordunun içinden birileri yapmış olabilir” diyor. Böyle bir yorum olur mu? Ertesi gün de PKK, “Biz yaptık” diye açıklama yapıyor. İnsaf yani. Maalesef burada aslında Genelkurmay’ın temel olarak vurguladığı da budur, toplum bunlara karşı harekete geçmeye çağrılıyor. Bu ülkede devletin güvenliği için belli kurumlar var ama bu kurumlar görevini yaparken siyasi otorite onlarla hiç ilgilenmiyor. Genelkurmay’ın bildirisindeki kitlesel karşı koyma refleksi ifadesi de; “Bu ülke sahipsiz görülüyor, toplum ülkeye sahip çıksın, silahlı kuvvetler olarak ben de üzerime düşen görevi yapacağım” anlamına geliyor.

Adalet Ağaoğlu / Yazar
DARBE YAPAMAYINCA, SİVİLE Mİ YÜKLENİYOR?
Temelde teröre karşıyım ve bütün dünyanın da karşı olması taraftarıyım. Terörün haklısı haksızı olmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üstünde vesayet de olmaz. Bu bildirinin bana düşündürdüğü ise TSK acaba muhtıra ya da darbe meselelerinin iyi olmadığını görüp de biraz sivile mi yükleniyor? Özellikle kitlesel karşı koyma cümlesi iki anlama da gelebilir. Yani demokrasi gereği halk karar versin anlamına gelebilir ya da kendi yapacağını halka devretme anlamına gelebilir, tıpkı mitingler gibi.”

Yavuz Donat / Gazeteci -Yazar
ÇANKAYA’DAN BAŞLAYARAK KİMSE KONUŞMUYOR
Konuşması gerekenler konuşmayınca, Genelkurmay konuşuyor. Konuşması gerekenden kastım Çankaya’dan siyasilere, tüm siyasi iktidar mekanizması. Çünkü Türkiye rahatsız, asker tabii ki rahatsız. Gittikleri yerlerde komutanlara, “Paşam çocuklarımız ölüyor” diye bağırılıyor. Bunlar her şeyi açıklıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın bu bildirisi de toplumun rahatsızlığını seslendiriyor, bunu böyle anlamak gerek.
Günün Önemli Haberleri