Genelkurmay'ın AK Parti raporu

Ekonomik nedenle gitmek Bingöl depreminde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Geride kalanlara sabır, metanet... Yine sorumsuz, sözüm ona müteahhitlerin, denetim yapmayan devlet kurumlarının yanlışlarının cezasını çekmeye devam ediyoruz. Niçin hiç ders almıyoruz! Yönetenlerden yönetilenlere kadar aymazlık, değişmeyen bir zihniyet! Off off! Biliyorsunuz, Erdoğan Hükümeti'nin 'çok hassas' buluşması oldu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısıyla. Genel kanının, beklentinin aksine ne iyi ki taraflar sağduyulu davrandılar da tırmanan bir gerginlik yaşanmadı. Toplantının kamuoyuna mesajını, 'niyet mektubu' olarak değerlendirmek yanlış olmayacak. Bir anlamda IMF'ye verilen niyet mektup gibi. Hükümet'in hem topluma hem askeri kesime, haklı hassasiyetleri gözeteceğine, başka niyetinin olmadığına ilişkin bir mektup diyebiliriz. Tabii bundan sonraki uygulama önem arz edecek. Samimi mi değil mi? Niyet, davranış ve uygulamalar kuşkusuz gözlenecek... Şimdi o MGK toplantısı ile direkt alakalı değil aktaracağım kulis aslında. Ama bakışın kayda geçmesi için yazmak istiyorum. 13 rapor AKP'nin iktidar olması ve Irak Savaşı öncesi ve sonrasında tezkere tartışmaları sürecinde söylenenlerdi bunlar. Şu anda da geçerli olduğunu düşünüyorum. Ankara'nın derin kulislerinde konuşuluyordu, bazı paşalara atıfta bulunuluyordu. İsimlerini veremem. Irak krizi sırasında, Genelkurmay'ın Hükümet'e, Türkiye ile ilgili lehte ve aleyhte tüm alternatifleri içeren 13 adet görüş-rapor sunduğu... AK Parti ile alakalı özet yorum aynen şöyleydi: 'Ekonomik nedenlerle geldiler, yapamayacakları için ekonomik neddenlerle giderler.' Ve devam ediliyordu, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler çok önemli. AKP buna yatırım yapıyor! Bol keseden para dağıtıp yerelde çok güçlü olmak istiyor. Bu arada şunu da belirtmeden geçmeyelim. AK Parti'nin yerel seçimlerdeki hedefi oyların yüzde 55'ni almak. Genel seçim hedefleri üç aşağı beş yukarı tutmuştu, Tabii seçildikleri süre içinde mi, sonunda mı? Gidip gitmeyeceklerini bilemeyiz. Ancak şu ana kadar vaatlerini yapacaklarına yönelik emareler sergileyemediler. İnsanların ağız torba değil ki büzesiniz. Ara dönem hükümetinden, başbakanından filan söz edilmeye başlandı! Ben ihtimal vermiyorum... Hükümet'in psikolojik durumunu, 'korkuyu', 'çekinceyi' de görmezden gelmemeliyiz. Devletin tepelerinde saniyelik krizin bile faturası ağır. Bir, iki puanlık faiz artışının ekonomimize maliyeti 1 milyar doları buluyor. IMF ile aylarca müzakere edip ancak 1-2 milyar dolar kredi alabiliyoruz biliyorsunuz. Gerilim değil istikrara ihtiyacımız var. OYA BERBEROĞLU / AKŞAM