Genel seçim sonuçları son 13 seçim partilerin oy oranları
Abone ol7 Haziran Genel Seçim Sonuçları merakla beklenirken, Radikal yazarı Tarhan Erdem son 13 seçim sonucunu ve partilerin oy oranlarının özetini yayınladı.
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için son 3 gün. Hem
siyasiler hem de seçmenler seçim sonuçlarını ve partilerin oy
oranlarının açıklanmasını merakla bekliyor.
Seçimlere 3 gün kala Radikal yazarı ve Konda Araştırma'nın sahibi
Tarhan Erdem, 1961'den bu yana yapılan 13 genel seçim sonucunu ve partilerin oy oranları ile sandalye sayıları
analiz eden bir yazı yayınladı.
"Seçimler ve demokrasimiz" başlıklı bugünkü
yazısında Tarhan Erden, çalışmasının gerekçesini,
"Seçimlere üç gün kala, okuyucuların seçim sonrasında
karşılaştırmaları ve beklenti yorumları için yararlı olabilir
düşüncesiyle, 1961'den bu yana yapılan 13 seçimle ilgili verileri
okuyucularıma topluca sunmak istiyorum" cümlesiyle
açıkladı.
İşte Tarhan Erdem'in bugünkü köşesinden aktardığı bilgilere göre
son 13 Genel Seçim sonuçları ve toplumsal etkilerinin
analizi...
"...Bu yazıda vereceğim bütün değerler, aksi belirtilmemiş ise,
1961 1le 2011 arasındaki 40 yılda yapılan 13 seçimin toplu
sonuçlarıdır.
Tablo:1'de, toplam seçmen sayısı, katılan ve
geçerli oy sayıları ile partilerin oy sayı ve oranları
gösterilmiştir. 13 Seçimde, 361 milyon olan seçmenin yüzde 82,6'sı
seçimlere katılmıştır.
1983 seçimlerinde, ilk ve son kez seçimlere katılan Milliyetçi
Demokrasi Partisi (MDP), geçerli oyların yüzde 23,3'ünü almış ve 71
milletvekili çıkarmıştı. Hatırlanacağı üzere, bu parti 1986'da
ANAP'la birleşmişti.
Tablo:1'de, bu partinin oyları ayrı bir satır
olarak gösterilmiştir.
Tablo:1'de, 40 yıldaki 13 seçimde, 38 parti
oyların ancak 7,6'sını aldığı görülmektedir. 1982 öncesinde yüzde
10 baraj olmadığı için bu partiler 25 milletvekili
çıkarabilmişti. 40 yılda Bağımsız olarak
seçilen milletvekili sayısı 97'dır. Bunların 56'sı 2007 ve 2011
seçimlerine katılmayan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyesi
olanlardır. Muhafazakar merkez partileri, CHP
ve ondan doğmuş partiler, Milliyetçi Hareket Partisi ile Milli
Selamet partisi ayrı ayrı gruplandırılarak tabloya konulmuştur. 38
küçük parti, ideolojik ayrımın farklar nedeniyle bu gruplamaya
katılmamıştır.
Tablo:2'de, 13 seçimde milletvekili kazanan
partilerin, 13 seçimden kaçına katıldığını göstermektedir. CHP ve
MHP'nin en çok sayıda seçime katılmış olmasının nedeni, 1980
darbesinden sonra kapatılan bu iki partinin 1992'den sonra yeniden
açılmasıdır. 1961 sonrasının partilerinden AP, yeniden kurulmasına
izin veren Kanun çıktıktan sonra Doğru Yol Partisi olarak siyasal
hayata devam etmesidir.
1980 darbesi sonrasında bir çok partinin kurulmuş ve siyasal hayat
toparlanıncaya kadar yirmi yıla yakın zaman geçmiştir. 1980
öncesinden bu günlere kalan siyasal partilerin sayısının bir elin
parmağını geçmemesinin nedeni, darbenin yarattığı siyasal
dağınıklık ve bir iki neslin siyasal hayat dışına itilmesiyle kadro
boşluğudur. Kalanlar bu dağınıklık ve kadro eksikliğinin
sonuçlarını bu gün bile yaşamaktadırlar.
Milletvekili çıkaran 20 partiden 10'u, sadece iki veya bir seçime
katılmıştır. 20 Partinin üçü anayasa mahkemesince kapatılmış, 10'u
kongre kararıyla kapanmış, 3'ü küçülerek hukuken yaşamaktadır. 1980
öncesinden bu güne bayraklarını ve adlarını koruyabilen sadece iki
parti vardır.
Tablo:3'de, 13 seçimde seçilen milletvekillerinin
partilere dağılımı gösterilmiştir.
Milletvekili sayısı seçilen milletvekili sayısından bir eksik
(toplamın son rakamı -0- sıfır yerine 9) olmasının nedeni, 2007'de
seçilen Mehmet Cihat Özönder'in maalesef yemin etmeden vefat etmiş
olmasıdır. Bir milletvekiline düşen geçerli oy sayısı ortalama
46 bindir. Merkez partilerinin her milletvekili ortalama 38 bin 500
oyla, bağımsız milletvekilleri ortalama 75 bin oyla
seçilmişlerdir.
Oyun yüzde 45,5'ini alan Merkez partileri seçilen milletvekili
sayısının yüzde 55'ini kazanmıştır. Bu oranın en yüksek olduğu
seçim, 2002 seçimleridir. Bu seçimlerde Ak Parti, yüzde 35'e yakın
oyla milletvekilleri sandalyelerinin yüzde 66'sını kazanmıştır.
Milletvekili sayıları, ülkemizde henüz siyasal akım çeşitliliğinin
uzun süre yaşamadığını göstermektedir. Büyük partiler, toplumun bir
kesiminde benimsenen görüşlerin taraftarlarını, milletvekilliği
vaad ederek veya barajın siyasal baskısıyla, bünyelerine katmanın
yolunu bulmuşlardır.
TARHAN ERDEM'DEN SEÇİM SONUCU YORUMU
Tarhan Erdem, yazısını seçim sonuçlarına ilişkin analizi ve
seçimlerin demokrasiye etkisini değerlendirerek tamamladı.
"Hangi siyasal olumsuz gelişmeye bakılırsa, arkasında siyasal
hayatı ve seçimleri düzenleyen bir yasal madde
görülmektedir. Siyasi Partiler Kanunu (SPK), partilerin
demokratikleşmesini teşvik eden değil, otoriterliği teşvik eden bir
yasadır. SPK kaldırılıp, yenisi yazılmadan, ülkemizde
demokratikleşmenin kurumlaşması beklenemez. Buna benzer başka
bir olgu da, fikir özgürlüğünün milletvekilleri ve parti
yöneticileri için bile tanınmıyor olmasıdır. Partilerin disiplin
kurulları ve bu kurulların ele aldığı konu ve dosyalar, siyasal
partilerimizin hiç birinde düşünce özgürlüğünün tanınmadığının
kanıtıdır.
Bunun sonucu olarak, milletvekillerinin halk tarafından seçilmeleri
büyük ölçüde tartışılabilir durumdadır.
12 Mart 1971, 12. Eylül.1980 ve 28 Şubat müdahaleleri;
demokratik hukuk devleti kurulamaması ve seçim barajının
yüksekliğinin sonucu olarak, ülkemizde henüz evrensel demokratik
ilkelere uygun seçim sistemi kurulamamış ve demokratik anlayış
yerleşmemiştir.
Tablolar bu etkenlerin 40 yıl içindeki değişik alan ve boyuttaki
sonuçlarını yansıtmaktadır.
7 Haziran seçimleri de, seçim sistemimizin ve demokratik hukuk
devleti anlayışımızın nereye vardığını gösterecektir.