Gençlik nereye gidiyor?
Abone olBugünün gençleri niçin bu kadar özgüvenli ve iddialı fakat bir o kadar da depresif ve kaygılı?
ABD'den başlayarak tüm dünyaya yayılan kitlesel yozlaşma
sürecine dikkat çeken Jean M. Twenge, Kaknüs Yayınları'ndan çıkan
"Ben" Nesli adlı eserinde günümüz gençlerinin
neden özgüvenli ve iddialı olduğu kadar depresif ve kaygılı
olduklarının da cevabını arıyor.
Gelişmiş Batı ülkeleri ve bu gelişmişlikten etkilenen tüm ülkelerde
çokça dile getirilmeyen trajik sorunlar mevcut. Jean M. Twenge,
kendisi de bir Amerikalı olmasına rağmen çok açık konuşmayı tercih
ediyor. ABD'den tüm dünyaya yayılan, tarihte bir benzerinin
yaşanmadığı kitlesel yozlaşma sürecini inceleyen Twenge, genç
neslin hızla ve şaşırtıcı bir şekilde dengesini kaybettiğini dile
getiriyor. Amerikan kültürünün etkisine maruz kalan toplumlarda
atadan ve aileden gelen ahlaki değerlere karşı bir isyan haline
vurgu yapan psikolog Twenge, değerlerin yitirilmesinin bedelinin
ağır olacağı öngörüsünde bulunuyor. Durumun acı fotoğrafı ise şu:
Bulaşıcı hastalık derecesinde yaygın bir narsizm/enaniyet, hayalî
iyimserlik, gittikçe artar oranlarda genel kaygı ve depresyon.
Yazar 1.3 milyon kişiyi kapsayan devasa istatiksel çalışmaları
referans alarak bu sonuçlara ulaşıyor. ABD'de 14 yaş altı
çocuklarda intihar oranları ikiye katlanmış durumda. Kronik kaygıyı
depresyon ve intihar takip ediyor. İşin ilginç yanı dışarıdan
bakıldığında özgüvenli, özgür kişilerin kaygı oranı oldukça
yükseklerde. Türkiye Benötesi Psikoloji Derneği Başkanı Psikiyatr
Dr. N. Mustafa Merter bu sonuçları değerlendirirken tedirginliğini
saklayamıyor: "Bu nasıl bir çelişki? O kadar övündüğümüz
psikolojimiz, psikiyatrimiz, sosyolojimiz, modern eğitim sistemimiz
ile biz, nasıl bir hata yaptık da bu kadar kısa bir süre içerisinde
insanlığı bu hale getirdik?
Anlaşılan şu ki, eğer acil tedbirler almazsak gittikçe
yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı,
öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu
çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde
çalışmayacak ve medyanın kendilerine sunduğu hayalî değerlerle
yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde, bir
'Açıkhava Tımarhanesi'ne dönüşüyor."
Bugün 18 ilâ 35 yaşlarında olan "yeni nesli"
mercek altına yatıran sosyolog-araştırmacı Jean M. Twenge adlı
çalışmasında, 14 yıla dayanan araştırmalarının sonucunu okurla
paylaşıyor. Özgüvenin başarıdan çok daha önemli olduğu prensibiyle
yetiştirilen gençlerin kendilerini her şeyin üstünde
konumlandırdığını dile getiriyor yazar. Her hayalin
gerçekleşebileceğine inanan gençler, hayatın acı gerçekleriyle
yüzleşmeye ise hazır değiller. Yazar Ben Nesli üzerinde sinema ve
dizilerin, radikal müzik gruplarının, reklamların etkilerini de
irdeliyor araştırmasında.
Yazar Ben Nesli konusundaki araştırma sonuçlarını ortaya koyarken
çözümler konusunda da okura yardımcı oluyor. Ebeveynlerin, genç
olmanın getirdiği bazı tuzaklara düşmeme konusunda gençlere nasıl
yardımcı olabileceklerini anlatırken "çocukların kendi nesillerinin
etkisinden tamamen izole edilemeyeceğini bilmeniz gerek" diyor.
"Çocuklarınız, yaşıtlarından, medyadan ve sosyal çevrelerden yoğun
olarak etkilenecek. Ancak siz, olumlu özellikleri destekleyerek
olumsuz etkileri tersine çevirebilirsiniz."
Yazarın genç nesle yönelik uyarıları da var. Bazı önerilerinin
sezgisel olduğunu açıklayan Twenge, "belirli televizyon
programlarını sınırlı seyredin, aşırı düşünmekten kaçının, sosyal
ilişkilere değer verin, depresyona karşı doğal yollarla baş edin,
gerçekçi beklentileri geliştirin" diyor.
Çocuklarıyla ilgili sorunları olan ve çözüm konusunda bilinçlenme
isteyenler bu bilimsel çalışmayı önemsemeliler. Yazarın 'anlamaya
çalışan' ve 'anlamlandıran' cümlelerinden ödünç alarak şu bilgileri
de verelim: "Ben Nesli, dünya tarihinde eşi görülmemiş bir zamanda
erişkin oldu. Bize kendimize inanmamız ve hayata olumlu bir
pencereden bakmamız öğretildi. Ancak yetişkinliğe öyle bir zamanda
giriyoruz ki hayatla başa çıkabilmek hayli zor.
Çoğumuz, gençlik umutlarının hayatın gerçekleriyle çatışmasını endişeli ve depresif bir biçimde atlatıyoruz. Eğer gençseniz, bilmenizi isterim ki yalnız değilsiniz. Yaşlıysanız, umarım gençlerin sizden çok daha farklı yetiştirildiğini ve günümüz şartlarında büyümenin çok zor olduğunu anlarsınız. Ben Nesli'nin gerçekçi hayallere, özenli kariyer planlarına ve ebeveyn olduklarında da yardıma ihtiyacı var."