Gençler terör kıskacında
Abone olTerörle Mücadele Harekât Dairesi Başkomiseri Necati Alkan, örgütlerin gençleri tavlama yöntemlerini anlattı.
Başarılı bir liderin en önemli işi, taraftarlarını muhteşem ve
kutsal bir görev yaptıkları hayaline inandırmaktır Bu eylemleri
yapan kişilere dava uğruna şehit olacakları ve cennette gidecekleri
söylenir Türkiye'yi sarsan intihar saldırıları, saldırıyı
gerçekleştiren örgütler kadar, eylemcilerin kimlikleri üzerinden de
başlayan bir tartışmayı beraberinde getirdi. İntihar saldırılarının
gerçekleştirdikleri belirlenen Gökhan Elaltuntaş ve Mesut Çabuk'un
22 yaşında olması; bir diğer eylemci Feridun Uğurlu'nun (26) uzun
yıllardır, İslamcı bir örgütsel yapının içinde bulunduğunun
belirlenmesi, terör örgütleri ile gençler arasındaki ilişkinin
yeniden mercek altına alınmasına neden oldu. Özellikle, ekonomik
sıkıntı çeken, toplumla sosyal ve kültürel olarak entegrasyon
problemi yaşayan gençlerin, terör örgütlerinin ağına düştüklerine,
örgütlerin eylemlerinde kullanılmak üzere bir bombaya
dönüştürüldüklerine vurgu yapıldı. Terör örgütlerinin, eylemlerini
gerçekleştirmek ve hedeflerine ulaşmak adına gençleri vazgeçilmez
bir kaynak olarak gördüğü, gençlerin içinde bulundukları sosyal,
ekonomik ve psikolojik aksaklıklardan yararlanarak onları birer
örgüt üyesine dönüştürdükleri belirtildi. TEMPO, terör örgütleri
ile gençler arasındaki tehlikeli ilişkiyi Terörle Mücadele Harekât
Dairesi Başkanlığı'nda görevli Terör Uzmanı Başkomiser Necati Alkan
ile konuştu. - Yapılan araştırmalar, terör örgütlerinin insan
kaynağının çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu gösteriyor. Örgütler
için gençleri vazgeçilmez kılan özellikler neler? Terör örgütleri;
ideolojileri, içeriden ve dışarıdan aldıkları destek ve onlar için
canını bile feda etmeye hazır üyeleri sayesinde ayakta kalır. Bir
terör örgütü için en önemli kaynak 'gençler' dir. Dünyadaki tüm
terör örgütleri, gençliğin enerjisinden faydalanmaya,
ideolojilerini gençler eliyle yaymaya çalışırlar. Son günlerdeki
'intihar saldırıları' nda kullanılan militanlar da bunun en önemli
göstergesi. Genç, toplumun en dinamik, en hareketli ve iyi
yönlendirildiğinde de en fedakâr grubudur. Gençlik dönemindeki en
ektin duygu, otoriteden kurtulma duygusudur. Bu dönemde eğer genç,
illegal bir örgütle tanışırsa, hayatı mahvolabilir. Çünkü genci
yönlendirmek, beynini yıkamak, yetişkin bir insana göre çok daha
kolaydır. Bu yüzden gençler bir terör örgütü için vazgeçilmez
olurlar. - UNESCO'nun tanımına göre genç; 15-25 yaş arasında
olmalı. Terör örgütlerinin hayat damarını oluşturan gençlerin de
ortalama olarak bu yaş aralığında seyrettiği söylenebilir mi? Terör
örgütleri içindeki militanların yaş ortalamalarına ve yüzdelerine
bakıldığında en önemli yaş grubunun 14-25 yaş arasındaki gençler
olduğu görülüyor. Yani liseli ve üniversiteli gençler. Sağ terör
örgütlerinde, örgütün kullandığı militanın yaşı daha da küçük
olabiliyor. Yani örgütler için lise ve üniversite gençliği
gerçekten atardamar rolünde. Örgütler liseleri silahları,
üniversiteleri ise asıl dinamikleri olarak görüyorlar. Örgütler
gençleri bulur - Örgütlerin faaliyetlerini gizlilik içinde
yürüttüğü düşünülürse, gençlerin örgüt ile ilişkiye geçmesi nasıl
sağlanıyor? Her genç istediği örgüte, istediği anda ulaşabilir mi?
Bu, çok zor. Genç, örgütü bulup "Ben bu örgüte üye olmak istiyorum"
dese bile, örgüt önce onun bir başka örgütten bir ajan ya da bir
polis olduğunu düşünür. Zaten genelde genç örgütü değil, örgüt
genci buluyor. 1003 örgüt mensubu üzerinde yapılan araştırmada,
tutukluların yüzde 71'i örgüt elemanlarının kendilerini
bulduklarını belirtmiştir. - Örgüt, bünyesine dahil edeceği genci
neye göre belirliyor? Kişilerin aile yapıları, zaafları, irtibatta
olduğu arkadaşları, ekonomik düzeyleri, dini, etnik, kültürel
özellikleri ve sosyal ihtiyaçları önceden belirleniyor. Gerekli
bilgiler toplandıktan sonra, gençlerle iletişim kuruluyor. Bir
örgüt yayınında bu bilgilerin gerekçesi şöyle açıklanıyor: "Her
şeyden önce kişi ilgilenilmeye gerçekten değer birisi midir?
Kendisine iyi niyetli süsü vermeye çalışan bir polis ajanı olabilir
mi? Zayıf kişilikli, polise açık birisi olabilir mi?
Devrimcileşmeye gerçekten yatkın birisi midir? Düşünce yapısı
nedir, kişiliği nasıldır, eğilimleri nelerdir, nasıl bir çevreden
gelmiştir? Kişi hakkında bu ve benzeri soruları açıklığa
kavuşturmamız gerekir." Bu sorulara cevap verilince gencin
gideremediği fizyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlar istismar
edilerek en iyi şekilde kullanılıyor. - Bu mekanizma nasıl işliyor?
Burada terör örgütleri birebir propaganda tekniklerinden
yararlanır. Örgütler bunu yapabilmek için arkadaş, akraba ve
hemşerilik ilişkilerini, sosyal ve kültürel faaliyetleri, dini
inançları, etnik kökenleri kullanırlar. Bu bağlamda, özellikle genç
olup da ekonomik sıkıntı içinde olanlara burs ve kalacak yer, işsiz
olanlara iş, sevgilisi olmayan gence bir erkek ya da kız arkadaş
bulunur. Bunun yanında; çay, sinema, tiyatro, konser ve piknik
daveti de kurulacak sıcak bir diyaloğun başlangıcı sayılabilir. -
Terör örgütlerinin gençliği kendi tarafına çekmesini kolaylaştıran
nedenler de var mı? Sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik
sorunlar terör örgütlerinin gençliği kazanmasını
kolaylaştırmaktadır. Genç o dönem, sadece toplumda kendine yer
edinmek, kendini ispat etmek için bağımsız olmak ve yetişkin yerine
konmak ister. Onların bu sabırsızlığı, gençlik çağından bir an önce
kurtulma çabasıdır. Eğer kendini önemli hissetmesini sağlayan
kimselerle karşılaşırsa, o kişiler genç için her şeyden daha önemli
olur. Bu dönemde terörist bir örgüt tarafından fark edilirse,
örgüte girmesi daha da kolaylaşır. - Gençler örgüte girdikten sonra
nasıl bir eğitimden geçerler? Terör örgütleri, yeni üyelerini
ideolojik-teorik ve pratik olmak üzere iki aşamalı bir eğitimden
geçirir. Terör örgütlerinin eğitim kamplarına katılan gençler, bu
kamplarda teorik eğitimlerinin yanı sıra pratik eğitim de alırlar.
Teorik eğitimde, belirli yayınlar, temel eğitim kitabı olarak,
sanki kutsal kitapmışçasına ezberletilir. Daha sonra bu yayınların
üzerinde tartışılır. İdeolojik eğitim, kitap okuma seanslarının
dışında, toplu olarak bir araya gelerek de gerçekleşir. Pratik
eğitimde ise, ideolojik olarak iyi bir eğitim almış, etrafına
belirli bir güven vermiş ve yeterli olgunluğa kavuşmuş örgüt
mensupları, silahlı mücadelenin bir gereği olarak farklı bir
eğitime tabi tutulurlar. Temel eğitim içinde, örgütün elde
edebileceği her türlü silahın kullanımı, nasıl eylem ve suikast
düzenleneceği, bomba yapımı, bombalı eylemin nasıl düzenleneceği
gibi bilgiler verilir. Fiziki kondisyon kazanma, pratik eğitimin
temelini oluşturur. Zor şartlarda hayatı idame ettirme, eğitimin
diğer önemli basamağıdır. Kampa katılan kişi belli bir kondisyon
kazandıktan sonra silahlı eğitime tabi tutulur; militana silahların
tanıtımı ve kullanılması öğretilir. - Tüm bu eğitimlerden sonra,
genç, örgütünü uğrunda ölecek kadar değerli buluyor. Bu derecede
bağlılık nasıl gerçekleşiyor? Başarılı bir liderin en önemli
işlerinden biri, taraftarlarını muhteşem ve kutsal bir görev
yaptıkları hayaline inandırmaktır. Böylece ölmenin ve öldürmenin
meşruiyet dayanaklarından birini sağlamış olur. İntihar eylemleri,
ölüm oruçları ve kendini yakma eylemleri de bu meşruiyet dayanağı
üzerine oturtulur. Bu eylemleri yapan kişilere davası uğruna şehit
olacakları ve cennette gidecekleri söylenir. Yani militanlara yeni
bir kimlik ve kişilik kazandırarak 'kesin inanç' adamı haline
getirirler. Şimdiki zamanın değerini militanların gözünden
düşürürler. Bir örgüt yayınında aynen şu sözler geçiyor: "Yaşamayı
seviyor ve yaşama eskisinden daha fazla değer veriyorsanız (örgüte
geldikten sonraki yaşam kastediliyor) o zaman sizde gericilik var
demektir." Bu bağlamda örgütler zevkin, konforun aleyhine konuşup,
eğlenceye ve eğlenmeye kötü bakarlar. Şahsi mutluluk elde etmek
için gösterilen tüm çabaları da ahlaksız olarak öğretirler. Beyin
yıkama işlemi tam manasıyla gerçekleştiğinde, bir militan işlediği
cinayetten dolayı herhangi bir sıkıntı duymaz. - Tüm bunların
karşılığında örgüt gence neler vaat ediyor? Gençlere sıcak bir aile
ortamı, evdeki kardeşler yerine yüzlerce yoldaş ve dünyayı imar
etme kuvveti vaat ediliyor. Bombalı saldırı yapan gencin ailesi ve
kardeşlerine verilmek üzere para, amaçlarına ulaştıklarında yeni
kurdukları devletin valiliği, kaymakamlığı vaat edilenler arasında.
Kaynak : Tempo