Genç kızın intiharında baba şüphesi

İddiaya göre 20 yıl önce evlenen Zeycan ve Ali B. çifti, evliliklerinin ilk yıllarında mutlu bir aileydi.

 Ancak birkaç yıl geçtikten sonra Ali B., eşini dövmeye başladı. Yıllarca Zeycan B., eşinin dayaklarına "ailede olur" diye sabretti. Ancak çocuklar büyüyünce huzursuzluk ve dayağın şiddeti arttı. Bu nedenle Zeycan B., sık sık evi terk etmeye ve baba evine dönmeye başladı. Ancak her defasında Ali B. büyükleri araya sokarak eşiyle barışmayı başardı. Zeycan B., en son 1 ay önce eşinden yine dayak yiyince
evini terk ederek baba evine sığındı.

Ali B. ne yaptıysa bu kez eşinin evine dönmesini sağlayamadı. Bu nedenle kendi yanında bulunan kızlarına baskı yapmaya başladı. Baba, eşinin boşanma davası açmasına sinirlenerek 13 Ekim günü kayınbabasının evini bastı. Ali B., çıkan arbede sırasında baldızı Nursen Ö.'yü(38) bıçakladı. Nursen Ö., eniştesinin evlerine ablasını götürmeye geldiğini, ablasının gitmek istemeyince deliye döndüğünü, bu nedenle çıkan kavgada kendisinin bıçaklandığını söyledi. Bu sinirle eve
giden Ali B., kızlarıyla tartışıp annelerinin eve gelmesini, boşanma durumunda da annelerini bir daha göremeyeceklerini belirterek kızlarını da dövdü. Bu nedenle Çiğdem ile babası bir süre tartıştı. Tartışma ertesi günde devam etti. 14 Ekim Cuma günü durumun sakinleştiği bir zamanda baba Ali B., kızları Eda ile Ebru'yu çarşıya ayakkabı aldırmaya gönderdi. Ebru B.(19) ve kardeşi Eda B.(13), merkez Yüreğir ilçesi Şehit Erkut Akbay Mahallesi'ndeki evlerine döndüklerinde Çiğdem'in cansız bedeni ile karşılaştı.

Enver Kurttepeli Lisesi 12'inci sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Çiğdem B.'nin cesedi Adana Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldıktan sonra Buruk Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ancak baba Ali B., kızının ne cenaze namazına ne de toprağa verilişi sırasında gelmedi.
Anne ve iki kardeş Çiğdem'in intihar ettiğine inanmıyor. Çiğdem'in babaları tarafından öldürülmüş olabileceğini düşünüyor.

"BENİ KAZIKLARLA DÖVÜYORDU"

Anne Zeycan B., eşiyle evlendiğinden bu yana sorunları olduğunu belirterek, "İlk başlarda hiç önemsemedim. Son zamanlarda durum iyice kötüye gitti. Beni dövüyordu, sövüyordu, hakaret ediyordu. Beni kalaslarla, odunlarla dövüyordu. Kimseye bir şey söyleyemiyordum. Ama son yıllarda artık dayanamaz olmuştum. Her çeşit çileyi çekiyordum ben. En son beni 1 ay önce yine dövdü. Dayanamadım babamın evine gittim. Dayak attığı için hep babamın evine gidiyordum araya büyüklerimizi koyuyor beni kandırıp eve getiriyordu. 15 gün huzurlu yaşıyorduk yine beni dövüyordu" dedi.

Evi terk edip boşanma davası açtığını söyleyen anne Zeycan B., şunları kaydetti:

"Bende babamın evine gittim ve adliyeye giderek boşanmak için mahkemeye başvurdum. Bu sürede çocuklar babasıyla kalıyordu. İlk başta çocukların ihtiyacını gideriyordu. Ama son 1 yıldır çocukları da dövmeye başladı. Ben evden gittikten sonra çocuklar 2-3 günde bir yanıma geliyordu. Bana geldiklerinde çocuklar 'babam bizi dövüyor hakaret ediyor' dedi. Çocukları bana karşı kışkırtmaya çalışmış. Beni kötülemeye çalışmış. Çiğdem babasıyla tartışıyordu ona karşılık veriyordu. Ben Çiğdem'in intihar edeceğine inanmıyorum. Çiğdem geldi bana 'ben artık babamın laflarına dayanamıyorum. Beni kafaya takmış. Bana çok kızıyor' dedi. Ben kızımın intihar edebileceğini düşünmüyorum. Bu nedenle kocam hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağım. Çiğdem okulunda çok başarılıydı. Okul benden daha önemliydi, onun yanında okuyup büyük insan olmak istiyordu. En büyük huzuru okulda buluyordu."

"ABLAM İNTİHAR ETMEDİ ONU BABAM ÖLDÜRDÜ"

Çiğdem'in 13 yaşındaki kız kardeşi Eda B., ablasının intihar etmediğini babasının onu öldürdüğünü ileri sürerek, "Bana göre ablam intihar etmedi. Babam yaptı kesinlikle. Ayarlamış olabilir böyle bir şeyi. Kafasında kurguluyordu zaten. Babam bize baskı yapıyordu. Annemleri kötülüyordu. Bize hakaret edip bizi dövüyordu. Biz ona bir şey demiyorduk ağlayıp geçiyorduk. Ama o her zaman bizi dövüyordu. Ablam intihar etmedi. Kesinlikle onu babam öldürdü. Bizi dövüyordu ama annemi daha çok dövüyordu. Annemi kanala atmaya çalışmış. Ablam kurtarmış ablam olmasa annemde ölecekti" ifadelerini kullandı.

Babasının kendilerini okula göndermek istemediğini, çalışıp para kazanmalarını istediğini anlatan Eda B., "Bizi okula göndermek istemiyordu. Okula gidip ne yapacaksınız çalışın para kazanın diyordu. Ablam felsefe öğretmenliğini kazandı ama o göndermedi. Çiğdem ablamı okuldan almak istedi 'çalış para kazan' dedi. Bir kez de 'bulaşıkları temiz yıka' diyerek Çiğdem ablamın eline sıcak su döktü. İntiharın olduğu gün de bizi ablamla birlikte çarşıya ayakkabı almaya gönderdi. Geldiğimizde Çiğdem ablam kendini asmıştı. Astığı yer sandalye koysa bile yetişemeyeceği bir yer. Ben ablamın intihar ettiğine inanmıyorum" diye konuştu.

Baba Ali B. olaylar yaşandıktan sonra kızının cenaze törenine bile katılmayarak eşyalarını alıp Malatya'ya akrabalarının yanına gitti. Aile kızının ölümünden babasını sorumlu tutarak Çiğdem'e baskı yapıp intihara sürüklediği gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacak.

Çiğdem'in Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ön otopsi raporunda intihar ettiği, intihar etmesinde herhangi bir dış etkenin olmadığı ve intihardan önce ölmediği belirlendi. Ancak kesin raporun 4 ay sonra belli olacağı bildirildi.