Genç hakemlere yol açtık
Abone ol2014 FIFA Dünya Kupası’nda yarı final yönetme başarısı gösteren FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır, Brezilya’da görev yaparak Türk hakemlerini...
2014 FIFA Dünya Kupası’nda yarı final yönetme başarısı gösteren
FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır, Brezilya’da görev yaparak Türk
hakemlerinin geldiği noktayı bütün dünyaya göstermiş olduklarını ve
en önemlisi de genç hakemlere bir yol açtıklarını söyledi.
Başarılı hakem Cüneyt Çakır, Gençlik Spor Dergisi’ne açıklamalarda
bulundu. Hakemliğin amatör bir iş olduğunu belirten Çakır, "Bir
hobi ama ben hakemliği, yani amatör olan bir işi profesyonel olarak
yaşayan biriyim. Benim önceliğim hakemlik, benim hayatım hakemlik,
benim yaşamım futbol. Fakat bunların yanında aynı şekilde hayatımı
sürdürmem için de çalışmam gerekiyor. Kocaeli Üniversitesi İşletme
mezunuyum. 12 yıldır bir sigorta acentem var. Çok gitmeye imkanım
olmuyor ama işime saygı duyuyorum ve seviyorum. Hakemlikten arta
kalan zamanlarımda mutlaka oradayım. Ortağım var sağ olsun her şeye
o koşturuyor" dedi.
"EN BÜYÜK VE EN ÖNEMLİ KELİME ’ÇALIŞMAK’"
Çakır, iyi bir hakem olabilmek için kendini nasıl geliştirdiğinin
sorulması üzerine, "Herhalde en büyük ve en önemli kelimelerden
birisi çalışmak. Hep kendimi bir ileriye nasıl götürebilirimin
peşinde gittim. Herkesten bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Hala daha
öğreniyorum, öğrenmenin yaşı yoktur. Bu iş 45 yaşına kadar
yapılıyor. Allah sağlık verirse, sakatlık vermezse yapabildiğim
süre zarfında da hep bir şeyler öğrenmeye çalışacağım. Örneğin, son
Dünya Kupası’nda dünyanın en iyi hakemleri vardı ama hiç kimse ’ben
en iyiyim’ demiyordu. Herkes birbirinden bir şeyler öğrenmeye
çalışıyordu" cevabını verdi.
"TEK KONSANTREM HAKEMLİK"
Hakemlikten sonraki planlarını da anlatan Çakır, "Daha uzun yıllar
olmasına rağmen hakemliğim bittiği zaman çok farklı duyguların
içinde olabileceğimi söyleyebilirim. Önümde bununla ilgili çok
örnek var. Fakat sonuçta bu camianın içinden ayrılmak istemiyorum.
Türkiye’de, UEFA’da veya FIFA’da görev alıp genç hakem arkadaşları
yetiştirmek, onlara bilgilerimi aktarmak isterim. Şu anda tek
konsantrem hakemlik, önümde 7 sezon var" diye konuştu.
"ÜLKEMİZİ DE TEMSİL EDİYORUZ"
Çakır, hakemler olarak turnuvalarda ülkelerini temsil ettiklerini
vurgulayarak, "Bu son kupada Milli Takımımız yoktu. Bundan önceki
büyük kupada da yoktu. İnsanlar bizi orada milli takım gibi
görüyorlar. Yaptığımız ufak tefek hataları görmezden geliyorlar
çünkü onların duaları ve bütün destekleri bizimle oluyor. Başarılı
olmamızı istiyorlar. Fakat yurt içinde bir taraf oluyorlar. Bu
yüzden yaptığımız doğruları da yanlış olarak görüyorlar. Bütün fark
bundan kaynaklanıyor. Bizim burada yönettiğimiz her maç UEFA ve
FIFA tarafından adım adım takip ediliyor. Hiç kimse sizi bir
sezonda Avrupa’da yönettiğiniz 8 tane maçla Dünya Kupası’na, Avrupa
Şampiyonası’na yollamaz" şeklinde konuştu.
"GENÇ HAKEMLERE YOL AÇTIK"
Türk hakemlerinin 40 yıldır Dünya Kupası’nda görev yapmadığını
hatırlatan Çakır, "Biz 40 yıl sonra ilki gerçekleştirdik. 2 grup
maçı 1 yarı final mücadelesinde görev alarak Türk hakemlerinin
geldiği noktayı bütün dünyaya göstermiş olduk ve en önemlisi de
genç hakem arkadaşlara bir yol açtık. Onları cesaretlendirdik,
onlara neler yapabileceklerini gösterdik" ifadelerini kullandı.
"HEYECAN VE GURURU BİR ARADA YAŞADIK"
Çakır, Dünya Kupası’nda büyük bir heyecan ve gururu bir arada
yaşadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Ülkemizi temsil etmenin verdiği ayrı bir duygu. 70 milyonun
duaları var. Tanımadığım binlerce kişiden mesajlar aldım. Benim
için asla unutulmayacak şeyler. İnanılmaz duygular yaşadık 45 gün
süresince. Çünkü biz orada ülkemizi temsil ediyoruz. Maç öncesi
sahada ısınmamızı yaparken Türk bayrakları gördük tribünlerde.
İnanılmaz bir duygu, tüyleriniz diken diken oluyor. Bundan daha
önce yönettiğimiz 2010 yılındaki Şampiyonlar Ligi maçından örnek
vermek istiyorum; Almanya’da oynanan Werder Bremen - İnter maçıydı.
Isınmamızı bitirmiştik kale arkası tribünde sayıları 500 ile bin
arasında bir Türk grup vardı. Soyunma odasından koridora doğru
giderken hep beraber Türk bayraklarını açıp bizim ismimizi
söylüyorlardı. Aynı şekilde de 2012 Avrupa Şampiyonası yarı
finalinde de Portekiz - İspanya maçında, ben oyunu başlatmadan önce
yardımcı hakemlerimden ‘tamam’ işareti alıyorum. Bahattin Duran’a
döndüm ‘tamam’ işareti aldım. Öbür köşedeki Tarık Ongun’a döndüm
bir anda kaldım. Tarık’ın arkasında bir grup vardı hepsi Türk
bayrağı sallıyorlardı. İnanılmaz bir duyguydu bu. Büyük bir
sorumluluk bunlar."
Çakır, Dünya Kupası’nda yarı finalin başlama düdüğünü çalmadan önce
neler düşündüğünün sorulması üzerine, "Herkes yerindeydi ben yandan
gelecek işareti bekliyordum. 15 saniye kala maçın delegesi elini
kaldırıyor. 10 saniye kala yine başka bir işaretle haber veriyor.
O, ‘son 10 saniye’ dediği zaman ’Allah’ım bize yardım et. Bütün
Türkiye dualarıyla bizim arkamızda. Çalışmalarımızın karşılığını
ver’ diye düşündüm" şeklinde cevap verdi.
"KİMSE 40 YIL SONRA ’GEL DE FİNAL YÖNET’ DEMEZ"
Brezilya’da yapabileceklerinin en iyisini yaptıklarını vurgulayan
Çakır, "Hiç kimse 40 yıl sonra turnuvaya katılmış bir hakeme ’gel
de final yönet’ demez. Bu çok iyi niyetli bir yaklaşım olur. Bir
hakem için beklentiye girmek çok yanlış bir şey. Biz hep önümüzdeki
maçı en iyi şekilde yönetmek istedik. Bizim hedefimiz gruplardaki
ilk maçımızı iyi yönetip 2. maçı almaktı. Onu başardıktan sonra
gerisinin geleceğini zaten biliyorduk. Bundan sonraki Avrupa ve
Şampiyonlar Ligi için de büyük bir referans olacak bu"
açıklamasında bulundu.
"2016 AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA YER ALMAK İSTİYORUZ"
Başarılı hakem Cüneyt Çakır, bundan sonraki hedeflerini de
açıklayarak, "Üst düzey turnuvalarda ve finallerde görev yapmak.
Bayrağımızı buralara kadar çıkarttık, bundan sonra ki amacımız
buralarda tutmak. Bayrağı genç arkadaşlara teslim ettiğimiz zaman
da en yüksek yerde vermek istiyoruz. Önümüzde 2016 Avrupa
Şampiyonası var. Benim ve ekibimin en büyük hedefi 2016 Avrupa
Şampiyonası’nda yer almak" dedi.
"YENİLİĞE VE FİKİRLERE AÇIĞIZ"
Dünya Kupası’nda ilk kez kullanılan teknolojileri de değerlendiren
Çakır, "Zamanımızda teknolojiye hayır demek çılgınlık olur.
Hakemliği ve futbolu ileri götürecek yeniliğe ve fikirlere açığız.
Gol teknolojisi ve sprey boyanın çok başarılı olduğunu düşünüyorum.
Geride kalan 19 Dünya Kupası turnuvasında akılda kalan topun gol
olup olmadığına ilişkin 3 tane kritik karar var. Sadece bu Dünya
Kupası’nda 3 tane kritik pozisyon oldu ve gol teknolojisi sayesinde
çözüldü" diye konuştu.
"40 SENE DAHA BEKLEMEMEK İÇİN PROFESYONELLİK ŞART"
Tecrübeli hakem, dünya hakemliğinin profesyonelliğe doğru adım
attığını ifade ederek, "Nasıl sporcular takımlarıyla sözleşme
yapıyorsa, hakemlik de öyle bir seviyeye geldi. Federasyonlar kendi
hakemleriyle sözleşme imzalıyorlar. Bizim ülkemizde böyle bir şey
yok. TFF’nin bu sisteme geçişle ilgili büyük bir çabası var. Bu
sadece bizler için değil, genç hakemler adına çok önemli bir adım
olacak. Bir daha 40 sene beklemek istemiyorsak bunu yapmak
zorundayız" şeklinde konuştu.
"FUTBOLUN KALİTESİ HER GEÇEN GÜN İLERİYE GİDİYOR"
Türkiye ve Avrupa maçları arasındaki farkları da değerlendiren
Çakır, "Fark yoktur dersek yanlış olur. Ama bizim ülkemizde de
futbolun seviyesi, kalitesi her geçen gün daha ileriye gidiyor.
Önce tribünlere seyirci çekmemiz gerekiyor. Oynanan maçların 4’te
3’ü maalesef boş tribünlere oynanıyor. Karnaval havasında oynanan
maçları özledik. Önce saygı ortamını sağlamamız lazım. Dünya
Kupası’nda gördük; oyuncular birbirine karşı ve hakem kararlarına
karşı çok saygılıydı" ifadelerini kullandı.
(İHA)