Genç erkekleri korkutan hastalık
Abone olTürkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. İhsan Ertenli, Ankilozan Spondilit (AS) hastalığının genellikle genç erkeklerde görüldüğünü, ha...
Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. İhsan Ertenli,
Ankilozan Spondilit (AS) hastalığının genellikle genç erkeklerde
görüldüğünü, hayatı ve hareketi kısıtlayan, ağrıya, iş görmezliğe,
psikolojik sorunlara ve ileri evrelerde bazı hastalarda da
kamburluğa neden olabildiği söyledi.
Türkiye Romatoloji Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Romatoloji Bilim Dalı tarafından 7-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında
KKTC’de "8. Anadolu Romatoloji Günleri" düzenlendi. Yaklaşık 500
katılımcının takip ettiği toplantıda, 19 panel, 10 konferans, 6
uydu sempozyum gerçekleştirildi ve 62 poster bildiri sunuldu. 8.
Anadolu Romatoloji Günleriye ilgili Türkiye Romatoloji Derneği
Başkanı Prof. Dr. İhsan Ertenli ile Türkiye Romatoloji Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedat Kiraz
basın toplantısı düzenledi. Her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi
gününün Dünya Ankilozan Spondilit (AS) günü olduğunu hatırlatan
Ertenli, hastalığın bel ağrısı ile kendini gösterdiğini söyledi.
Hastalığın genellikle genç erkeklerde görüldüğünü ifade eden
Ertenli, “Ankilozan Spondilit, hayatı ve hareketi kısıtlayan,
ağrıya, iş görmezliğe, psikolojik sorunlara ve ileri evrelerde bazı
hastalarda da kamburluğa neden olabilir. Hastalık fiziksel
sorunların dışında ruh sağlığını da olumsuz etkiler. Ankilozan
spondilitin toplumsal yükü ve maliyeti oldukça fazla. 40 yaş
öncesinde başlayan, üç aydan daha uzun süren, yavaş yavaş başlayan,
sabahları yataktan kalkmayı zorlaştıran, istirahat ile geçmeyip
hareket ettikçe azalan bel ağrısında mutlaka AS hastalığının
düşünülmesi ve gerekli incelemelerin yapılması gerekir” dedi.
TAKAYASU ARTERİTİ
Takayasu Arteriti’ni hakkında da bilgi veren Prof. Dr. İhsan
Ertenli, “Takayasu Arteriti kalpten çıkan ana damar ve dallarının
iltihaplanması olarak tanımlanır. Ateş, halsizlik, kilo kaybı ile
başlangıçta kendini gösterir. İlerleyen dönemde ise damar
iltihaplanmasına bağlı boyun bölgesinde ağrı şikayeti gelişir.
Hastalık erken dönemde tedavi edilmediği zaman kronik iltihaplanma
ve damarda daralmaya neden olabilir. Kollarda ve bacaklarda
kullanımla artan ağrı, uyuşma en belirgin bulgudur. Bu hastaların
nabızlar azalmış ve tutulan bölgede tansiyonları alınmaz veya düşük
alınır" diye konuştu.
3 AYDAN UZUN SÜREN VE İSTİRAHAT İLE ARTAN BEL AĞRISINA DİKKAT
Türkiye Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedat
Kiraz da Türkiye’de yüzde 16,4 ile sağlık sistemine başvuruların
başında bel ağrısının geldiğini söyledi.
Bel ağrısının Ülkemizde yaklaşık 200 bin kişiyi etkilediğini ifade
eden Kiraz, “Ciddi bir hastalık olan AS hastalarının yüzde 40’ı
hasta olduklarını ve hangi doktora gideceğini ne yazık ki
bilmemektedir. Bu hastalara romatoloji uzmanları bakmaktadır.
Türkiye’de AS tanısı, hastaların doktora ilk başvurdukları tarihten
ortalama 8 yıl sonra konabilmekte fakat hastaların başvurduğu ilk
hekimin romatolog olması halinde bu süre kısalabilmektedir. Fakat
bunların sayısı Türkiye’de 250’yi geçmemekte, bu nedenle hastaların
doktora erişiminde sıkıntılar yaşanmaktadır” dedi.
Kiraz şöyle devam etti:
“İnflamatuvar bel ağrısı, aralarında AS’nin de bulunduğu önemli
bazı romatizmal hastalıkların erken dönemdeki en önemli bulgusudur.
40 yaş öncesinde başlayan, 3 aydan daha uzun süre devam eden,
aniden değil yavaş yavaş başlayan, sabahları yataktan kalkmayı
zorlaştıran, istirahat ile geçmeyip hareket etmekle azalan ve
’inflamatuvar bel ağrısı‘ adı verilen bu ağrıya sahip kişilerde AS
olma olasılığı bulunmaktadır. Bu romatizmal hastalıklar erken
teşhis edildiğinde kontrol altına alınabilmekte, böylece hastaların
yaşamlarına ağrısız ve hareket kısıtlılığı olmadan devam etmeleri
sağlanabilmektedir. AS hastalarının mümkün olan en kısa zamanda
doğru teşhis ve tedaviye ulaşarak fonksiyonel durumlarının ve yaşam
kalitelerinin iyileştirilebilmesi için inflamatuvar bel ağrısı
farkındalığının artırılması gerekmektedir.”
(İHA)