Genç bankacılara başarının sırları
Abone olArbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı , genç bankacılara başarı stratejilerini anlattı
Bankacılık sektörünün duayeni Erol Sabancı açıklamasında,
kurumların ömürlerinde önemli dönüm noktaları olduğunu, bu dönüm
noktalarına uzun yatırımlar, hazırlıklar ve belli stratejiler
ışığında varıldığını belirtti. Sabancı, 2002 yılının da Akbank için
bu dönüm noktalarından biri olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Kuruluş yılımız olan 1948 yılından itibaren vizyonunu dünya
bankacılığı olarak belirleyen bankamızın, aldığı her yönetim
kararı, savunduğu her bankacılık düzenlemesi, çıkardığı her yeni
bankacılık ürünü bu vizyon doğrultusunda olmuştur. Bankamızın
55'inci yılını kutladığımız bugünden geriye baktığımızda, elde
ettiğimiz ulusal ve uluslararası başarılardan, sırf bankacılık
sektörü içindeki değil Türk ekonomisi içindeki lider konumundan
büyük gurur duyuyorum. Bu gurur, inandığımız ve asla
vazgeçmediğimiz, her ortamda savunduğumuz bankacılık değer ve
düzenlemelerini savunmakta ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha
görmenin gururudur." Sabancı, Türk bankacılık sektörünün 2001 ve
2002 yılında sancılı ve ağır bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek,
Akbank'ın sektördeki sarsıntının dışında kalmayı başardığını
vurguladı. Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sektördeki
sarsıntının dışında kalmayı başaran bankamız, kriz koşullarında
gerçekleştirdiği bu büyük çıkışıyla, tüm sektörün üstünde bir yer
elde etmiş, ayrıcalıklı bir lider konumuna gelmiştir. Netice olarak
tüm sektörün karlılığına eş değerde bir karlılığa kavuşmamız,
yatırımlarımıza ara vermeden devam edebilmemiz bu eşsiz sıçramanın
en büyük kanıtıdır. Bankamız yönetimi geçmiş yıllarda, gerek sektör
temsilcilerine, gerek kamu otoritelerine, usulsüz ve haksız
rekabete yol açan uygulamalarla ilgili uyarı ve hatırlatmaları
yapmış, sektörümüzün de dünya bankacılık standartlarına kavuşmasını
talep etmiştir." Sabancı, Akbank'ın 2001 ve 2002 yıllarının ağır
ekonomik şartlarına rağmen, ülke ekonomisine, hissedarlarına ve
müşterilerine karşı sorumluluklarını aksatmadan sürdürebilmesinin
altında güçlü finansal yapısı, kararlı yönetimi ve profesyonel
ekibinin yanı sıra bu standart ve ilkelere sıkı sıkıya bağlı
olmasının yattığını anlattı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu (BDDK) tarafından 2002 yılında bankacılık sektörü için
uygulamaya konulan standart ve ilkelerden, koşullar ne olursa olsun
vazgeçilmemesi gerektiğine dikkat çeken Sabancı, Akbank'ın bugünkü
başarısında, geçmişten bu yana, bu standart ve ilkelere sıkı sıkıya
bağlı kalmış olmasının önemli rol oynadığını söyledi. Sabancı,
koşullar ne olursa olsun uyulması gereken kuralları ise şöyle
sıraladı: 1. Bankalarda bankayı kontrol eden ortaklarda aranacak
vasıflar Batı standartlarındaki banka sahibi olma vasıflarına uygun
olmalıdır. 2. Bankalarda yeterli sermaye bulunmalıdır. 3. Bankanın
yönetimi ve kadrosu kaliteli, uyumlu ve istikrarlı olmalıdır. 4.
Banka, sadece bankacılık yapmalı, sınai şirketlerine ortak
olmamalıdır. 5. Pasif yapısı istikrarlı ve uygun maliyetli
olmalıdır. 6. Aktif kalitesi iyi olmalı, yeterli verim alınmalıdır.
7. Problemli kredileri çok az olmalıdır. 8. Banka, saygın rating
şirketlerinden iyi not alabilmelidir. 9. Banka karlı olabilmelidir.
10. Karları ile özkaynakları devamlı takviye edilmelidir. 2003'ün
Türk bankacılık sektörünün daha sağlıklı bir yapıya kavuşacağı,
gerçek bankacılık ortamının oluşacağı ve sektörde taşların yerine
oturacağı bir yıl olacağını belirten Erol Sabancı, "Dünya
bankacılık standartlarına kavuşan, haksız rekabetin olmadığı,
şeffaflığın sağlanıp, etkin denetimlerin yapıldığı, usulsüzlüklere
karşı gereken yaptırımların istisnasız uygulandığı bir ortam
bankamız için daha büyük avantajlar yaratacaktır" dedi.