Genç Arda kafayı kimlere attı?
Abone olFransız Jurietti'ye gitmedi o kafa. Asıl darbeyi Genç Arda'yı "ilahlaştıranlar" yedi... Nasıl mı?
Kanal D Ana Haber bültenini sunan Mehmet Ali Birand'ın bir sözü
dikkatimizi çekti. Kendisi de centilmen bir Galatasasaraylı.. Şu
kelimeler döküldü ağzından: Arda bir daha asla Metin Oktay ve Hakan
Şükür olamayacak.
Bu sözü genelleme yapmak yanlış olur ama sporseverlerin beyninden
derin izler bıraktığı da bir gerçek. Peki ne oldu Arda
"pervasızca" vurdu o kafayı? Çıkarken de
"umursamaz bir edayla" saha kenarına yürüdü hiçbir
şey olmamışcasına...
Genç yıldız, erken tattığı şöhretin altında mı ezilmişti?
Basamakları birer birer çıkmak yerine üçer üçer çıktı. Daha 19
yaşındaydı ama Galatasaray ve A Milli takımın vazgeçilmezleri
arasına girmişti.
9 yaşında Altıntepsispor'da futbola başlayan ve 12 yaşında yeteneği
fark edilip Galatasaray altyapısında oynuyordu. Tekniği ve
mücadeleci yönüyle yaşıtlarından sivrilerek, 17 yaşındayken A takım
kadrosuna girdi. Küçük yaşına rağmen, genç milli takımın 78 kez
formasını bile giydi.
O apoletlerini 5-2'lik Boleslav maçında takmıştı. Omzuna taktığı
yıldızlar ile Galatasaray'ın "kurmay futbolcuları"
arasına girmişti. Basın ve taraftarın ilahlaştırdığı Arda'nın
ayakları yerden kesilmişti artık.
Neredeyse hiç sıkıntı görmedi, "her şey süt
limandı" onun için. 3-4 yılda alması gereken övgüleri 3
ayda almış ve zafer sarhoşu olmuştu. Başı dönen Arda, sonunda
Bordeaux maçında yere düştü. Bu düşüş hayatının belki de ilk acı
tecrübesi oldu. El üstünde tutulan ve "hep başarı
beklenmeye programlanan" genç oyuncu, hırsına yenik
düştü.
Sahada her şeyin onun düşündüğü gibi olmadığını gördü. Yenmek te
vardı yenilmek te. Ama o hep yenmeyi istiyordu. Tersinin de
olabileceğini gördü Bordeaux maçında. Şöhretin ağır yükü altında
ezildi.
"Bir musibet bin nasihatten iyidir" derler ya. Bu
atasözü tam da Arda'yı özetledi. O daha yolunda başında... Nice
yeteneklerin zirvelerden en diplere nasıl indiğini biliyor. Bunun
için tarih kitaplarına bakmak gerekmiyor. Umarız kariyerinin bu
"kara gecesi" ona ders olmuştur.
Yazı: Oktay Sağlam-İnternethaber