GENAR Başkanı Aktaş'tan bomba çıkış: Daha derin bir problemle karşı karşıyayız
Abone olGENAR Başkanı İhsan Aktaş, YSK'nın İstanbul seçimini iptal kararı sonrası yaşananlara ilişkin “Gül ve Davutoğlu’nun tutumunu aşan, daha derin bir problemle karşı karşıyayız" değerlendirmesi yaptı.
Star yazarı Fadime Özkan, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul
Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimine dair GENAR Araştırma
Şirketi Başkanı İhsan Aktaş ile konuştu.
"AK Parti’nin hizmetleri bu seçimi almaya yeter" başlıklı yazısında Özkan, Aktaş'a yönelttiği soruları ve bunlara karşılık aldığı yanıtları yazdı. İşte Genar araştırmanın sahibi İhsan Aktaş'ın değerlendirmeleri:
SAADET PARTİSİ'NİN OYU KİME GİDER?
Saadet Partisi seçmeni, eğer aday çıkarmazlarsa oyunu Binali Yıldırım’a verir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ciddi anlamda oy Erdoğan’a gelmişti. Saadet Partisi aday koyarsa bu geçişi durdurmak içindir. DSP ise seçim öncesi parti olarak hatırlandı. Bir siyasi partinin varlığından Türk toplumu haberdar olur. Eğer DSP yönetiminin kurumsal kimlik oluşturmak gibi bir düşünceleri var ise kendileri seçime girip boy gösterebilirler.
AK Parti'nin hizmeti seçim kazandırır
-Binali Yıldırım seçim stratejisini kurarken kent yoksulluğu
konusunda çerçevesi çizilmiş bir vizyon ortaya koymalı. AK Parti’ye
yerelde oy veren HDP’li dindar seçmenin desteği tekrar sağlanmalı.
Yıldırım onların oyunu alacak tabiatta bir liderdir. AK Parti’nin
yerel hizmetleri seçim kazanmaya kafidir, genel seçim havası
oluşturmaya ihtiyacı yoktur.
Yıldırım'ın oylarını kim çaldı?
Seçimlerin çok az bir farkla bitmesi, seçim sonrası yapılan
itirazlarda 30 bin olan oy farkının 13 binlere düşmesi AK Partiyi
haklı çıkarmıştır. CHP ise “Suçlu bağırır, suçsuzun ödünü
patlatır” kabilinden başarılı bir algı yürütmekte. Israrla
oyların yeniden sayılmasıyla 15 bin oy farkının nasıl oluştuğunu,
Yıldırım’ın oylarını kimin çaldığı hiç konu edinmedi. Doğrusu AK
Parti de bu kayıp oylar konusunda etkili siyasi bir dil
kuramadı.
Bir el çalışmış
İşi kurgulayan CHP olmayabilir. Sandık başkanlarının tespitinden
birleştirme tutanaklarındaki bilinçli oy kaydırmalara kadar belli
ki bir el çalışmış. Akla haliyle olağan şüpheli FETÖ’cüler geliyor.
YSK’nın kararında bu konuda suç duyurusu da var. Oy birliği ile
karar alınan soruşturmalarla hakikat mutlaka ortaya
çıkacaktır.