Gemideki BBP'liler dehşeti anını anlattı
Abone olGazze'ye yardım konvoyu getiren Mavi Marmara gemisinde bulunan BBP'liler yaşadıkları dehşet anını anlattı.
Bugün Erkan Tan ile Başkent’ten programına BBP
Genel Başkan’ı Yalçın Topçu ve İsrail’in saldırıda bulunduğu yardım
gemisinde BBP’yi temsilen bulunan BBP Genel Başkan
Başdanışmanı Eyüp Gökhan Özekin, Denizli Alperen Ocakları
Başkanı Halis Akınca ve İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muhittin
Açıcı konuk oldu.
Genel Başkan saldırıyı genel olarak değerlendirirken, gemide
bulunan BBP temsilcileri gemide neler yaşandığını
anlattı.
“İyi İnsanlar Olarak Safımızı Belli Ettik”
İsrail’in 1946’dan beri katliama, zulme ve
soykırıma devam ettiğini vurgulayarak söze başlayan Genel Başkan,
insanlık adına bu duruma bir dur demek için bu olayda yer
aldıklarını açıkladı. “ Nasıl ki Nemrut’un yangınına
karınca su taşırken safını belli ettiyse biz de bunu yaptık. İyi
insanların safını belli etmesi gerekir. Biz hem orda birey olarak
insanlık vicdanını hem de BBP’ yi temsil ettik. ”dedi. Gemide
sadece kendilerinin olmadığının bir kez daha altını çizen Genel
Başkan, “Tüm iyi Yahudiler, iyi Müslümanlar, iyi insanlar tepki
gösterdi bu duruma tepki göstermiştir.”
dedi.
“Greenpeace Bile Gemilerini Bırakmıyor”
‘Neden İsrail’in uyarısından sonra durulmadı’
sorusuna partinin baş danışmanı Gökhan Eyüp Özekin,
“Greenpeace bile gemilerini kolay kolay teslim etmiyor.
Bizim direnişimiz sembolikti orda durmak onurumuzla ters
düşerdi.”dedi.
Gemide bulundukları süre içerisinde
farklı ülkelerden birçok dost kazandıklarını vurgulayan
Özekin, “bu sadece türk direnişi değildi. Gemide Yunan
vatandaşı yakın arkadaşımız vardı, İsveçli bir profesör bizle
birlikteydi, İrlanda’dan dostlar kazandık. Daha yeni New York ve
Canada’dan üç haham, tepkimizi desteklemek adına geldiler
misafirimiz oldular.” dedi.
“İsrail Askerleri Beceriksiz Ve Yüreksizdi!”
Sözlerine çarpıcı açıklamalarla devam eden
Özekin, yansıtıldığının aksine kendilerinin İsrail askerlerine
saldırıda bulunmadığını, askerlerin kendi becerisizliklerinden
kaynaklanan yaralanmalar olduğunu şu sözlerle ifade etti. “
Bizim direnişimiz sadece yumruklarımızdı. Onlar gibi silahlarımız,
bombalarımız, helikopterimiz yoktu. Bu basit direnişten bile
korktukları için dayak
yediler.”
Uyarı Yapmadılar!
Saldırı anını detaylarıyla anlatan
İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muhittin Açıcı,
korkunç açıklamalarda bulundu. Saldırı anına kadar kendilerini
6 geminin takip ettiğini ışıklarından anladıklarını belirten Açıcı,
sabah namazına hazırlanırlarken, birden bire uyarısız, açıklamasız
etraflarının savaş gemileriyle, 2 adet denizaltıyla kuşatıldığını
ve 1 dakika içinde yüzlerce bomba atıldığını açıkladı. 1
dakikalık gürültüden sonra de stabil hale geldiklerini söyleyen
Açıcı, “Gemi batıyor sandık. Biz kollarımızı, bacaklarımızı
kontrol ederken sis ve gaz bombaları başladı. Ben hala olaydan
dolayı iyi duymuyorum.” dedi.
Bombalara Karşı Gazoz Şişeleri Bile Korkutmaya Yetti
Üzerlerinde sadece can yelekleri olduğunu
vurgulayan Açıcı, “Bombalara karşılık, yol boyunca
biriktirdiğimiz adam başına bir tane bile düşmeyen, boş gazoz
şişelerini botlara fırlatmaya başladık. Başlarında kaskları
olmasına rağmen korkup kafalarını eğdiler o kadar korkaklardı ki
birbirlerine sarılarak geri çekildiler.”dedi.
“Arapça ‘Öldürmeyin Vurmayın’ Diye
Bağırdım”
“2. merhalede, üç İsrail askerini
yakaladık aşağıya makine dairesine indiriyorduk. Ben yine de “Biz
Türk’üz, Müslüman’ız öldürmeyin, vurmayın diye arkadaşlarıma çağrı
yaptım. Buna rağmen kendileri o kadar acımasızdı ki helikopterden
ateş ederek yaraladıkları sivilleri 1 metreden yakınına gelip
kafalarına sıkarak öldürüyorlardı. Öldürmeyin diyenlere yapılan
bu!” dedi Muhittin Açıcı.
“Silahları Kimse Kullanmasın Diye Denize Atıyorduk!”
İsrail’lilerin düşen silahlarını kimse
kullanmasın, yaralanmasın diye Türk’lerin denize attığını anlatan
Açıcı, “Ne Akdeniz Yahudi gölü, ne de insanlık
İsrail’in kölesi” dedi. 72 mil açıkta olduklarını
vurgulayarak yapılan saldırının haksız hukuksuz ve insan dışı
olduğunu bir kez daha belirtti.
“Türklerden Korkuyorlar - Görmeleri Yetti”
Denizli Alperen Ocakları Başkanı Halis
Akınca ise, helikopterin ilk başta sessiz geldiğini, daha sonra
bombalarla psikolojik olarak hırpalandıklarını belirtti.
“Askerler aşağı inmeye başladığında, biz konuşmadan
sırtüstü düşmeye, silahlarını düşürmeye başladılar ki biz
askerlikte silahı en kutsal şey olarak öğrendik. Türklerden
korktukları her hallerinden belliydi. Bizi görmeleri yetti,
tedirginlikleri arttı.” dedi.
“Ben De Gidecektim. Ben De Mi Hamas’ım? Ayıptır!”
Genel Başkan Yalçın Topçu, “Ben de gidecektim.
Hem genel sekreterim deniz yolcuğunda rahatsızlanıyordu hem de
olası bir alıkoyma halinde tahmin edilemez bir süre için Ankara’dan
uzaklaşamazdım. Son anda vazgeçtim. Şimdi ben de mi
Hamas’ım? Dün Almanya’dan konuşan da mı Hamas? Amerika’daki haham
da mı Hamas? Yapmayın. Bunlar ön yargılı
tartışmalardır, ayıptır!” dedi.
“Kadınlarımız Devleşti”
Saldırı başladığında en
kötü nezarethaneye atılacaklarını, mermilerin
caydırıcı nitelikli plastik mermi
olacaklarını düşündüklerini belirten Eyüp Gökhan Özekin, çok
geçmeden barışçıl olmadıklarını anladıklarını söyledi. Hakiki
mermi kullanılmasına rağmen, kadınların dahi büyük bir dayanışma ve
cesaret örneği gösterdiklerini vurgulayan Özekin, “Adeta
devleştiler, kadın başlarına İsrail askerlerine meydan
okudular." dedi.
Bebek Masumiyetin Sembolü
Erkan Tan’ın ne iş“O gemide 1.5
yaşındaki bebeğin i vardı” sorusuna, da “3.
kaptan, gelirken karısını ve çocuğunu bırakamamış. Bebek
onundu.” şeklinde yanıt veren Özekin’in sözlerini Genel
Başkan da “Bebek masumluktur buradan her şeyin anlaşılması lazım.”
diyerek destek verdi.
Yunanlı: “Türkler Bize De Sahip Çıkar Mı?”
İsrail’in acımasızlığını örneklerle anlatan
Eyüp Gökhan Öztekin ve Halis Akınca, 89 yaşındaki başpiskoposun
bile ellerinin kelepçelendiğini, kameralarına, paralarına ve
pasaportlarına el konduğunu, buna karşın kendilerinin hiçbir
müdahalede bulunmayıp sadece 3 İsrail askerini makine dairesine
indirdiklerini belirtti. Olaylardan sonra bir yunan vatandaşının
“Bizim devletimiz böyle değil, Türkler bize de sahip
çıkarlar mı?” dediğini açıkladı.
Operasyonun adı ‘Gök Rüzgarı’
İstanbul İl Başkan Yardımcı Muhittin Açıcı ise
şok açıklamalarda bulundu. “Aldıkları kan banyosu
yapmış 680 kişiyi 6 saat helikopter rüzgarında beklettiler. Tir tir
titriyorduk. Operasyonlarının adı zaten ‘Gök Rüzgarı” imiş.
Helikopter yerdeki suyu alıp üzerimize atıyordu. 36 saat boyunca
yemek yemek, su içmek, kafanı kaldırmak yasaktı. İsrail askerleri
kafamızı kaldırdığımız anda silahlarını başımıza dayıyordu.
İbranice hakaretlerin de ardı arkası kesilmiyordu.” dedi.
“İnsan Dışkısından Yapılmış Battaniye Verdiler”
Yapılan işkenceleri tüm detaylarıyla anlatan
Açıcı; “Erkeklik organlarını sıkarak bize
gösteren, dışarıya bakmamızı yasaklayan İsrail askerleri, 5
yıldızlı otel gibi hapishaneye götürdüler bizi. Verdikleri tek
bir battaniyeydi. O da Filistinli çocukların dövülerek zorla
yaptıkları dışkının sürülüp kurutulduğu bir battaniyeydi. İşte 65
yıldır Filistin halkının neler çektiğini orada anladık.
“Aşlot’taki Görüntüleri Cesaretleri Varsa
Yayınlasınlar!””dedi
İspanyol Milletvekili: “Tüm Avrupa Bir Türk Etmez!”
Havaalanında kendilerini karşılayan Hakan
Albayrak’ın da şahit olduğu bir diyaloğu da paylaşan Açıcı,
yanlarına bir İspanyol milletvekilinin geldiğini ve
“Buradan Türk hayranı olarak geri dönüyorum. AB kapısında
beklemeyin. Tüm Avrupa 1 Türk etmez. İspanya’ya döndüğümde bir Türk
büyükelçisi gibi davranacağım. Mazlumların hep yanında olun
gücünüzün farkına varın” dediğini ve İspanyol
milletvekilinin bu mesajı Türklere iletmesi kendisinden istediğini
açıkladı.
BBP’ ye Göre Hükümetin Yapması Gerekenler
Son olarak partinin Genel Başkan’ı Topçu, hükümetin yapması gerekenlerin olduğunu altını çizerek “başbakan aldığı nişanları, madalyaları, ödülleri geri vermeli, el başkanlıktan elini çekmeli ve ticari ilişkileri gözden geçirmeli” dedi.