Bilmem farkında mısınız ama Türkiye’nin gelecek
onlarca yılını değiştirebilecek, dönüştürebilecek kapasitede bir
sistem değişikliğine gidiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından eğitim sistemi üzerine yapılan
değişiklik maalesef yeterince tartışılmadı ve sistem birçok yönden
sakıncalar taşıyor.
Daha önceki iki yazımda da belirttiğim gibi sistem
aslında özü itibariyle olumlu, ancak uygulamaya konulduğu
okullar arasında ‘din eğitimini’ ve özellikle
İmam Hatip liselerini arka plana iten, bu okullara
üvey evlat muamelesi uygulanan bir yapıya sahip gibi duruyor.
Peki, niçin böyle düşünüyor ve ısrarla bu konuyu gündeme
getiriyorum?
Eğer bu sistem mevcut haliyle uygulamaya konursa milletin göz
bebeği İmam Hatip liseleri ve büyük mücadeleler sonucu
elde edilen din eğitimindeki kazanımların ruhuna
Fatiha okumamız gerekecek.
Bunun nedenlerini bu yazımda ve devam eden yazılarımda
irdelemeye ve açıklamaya anladığım ölçüde gayret
edeceğim.
Yeni hazırlanan eğitim sisteminde en çok dikkat çeken
hususlardan birisi seçmeli dersler konusu oluyor. Yeni sistemde
“diğer seçmeli dersler” havuzundan seçilecek ders sayısı 2
saat ile sınırlandırılmış durumda.
Bu durumda Kanun ile verilen haklara kısıtlama
getiriliyor. Çünkü öğrenciler akademik dersleri
önceleyecek ya da hobi alanlarına yönelik dersleri tabii
olarak yönelecek ve 1 ders seçerek hakkını kullanmış olacaklar.
Bu durumda Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve
Temel Dini Bilgiler derslerini seçme hakkı
kalmayacaktır.
Oysa bu alan birkaç dersi seçmeye imkân verecek şekilde
düşünülebilirdi.
Yeni sistem ortaöğretimde yer alan okul
türlerinin tamamını dikkate alan bir kurgudan ziyade Anadolu
liselerini merkeze alarak hazırlanmış durumda. Anadolu
imam hatip liseleri ve Meslek liseleri dikkate
alınmamış gibi duruyor.
Bu tasarım, kamuoyunda bir okul türüne ayrıcalık
verildiği intibaını oluşturuyor.
Mesleki ve Teknik Anadolu liseleri hazırlanan tasarımın
tamamen dışında olup kendilerine özgü yeni bir çizelge ile eğitim
faaliyetlerini sürdürecekler.
Bu durumda, sistemin Anadolu liseleri ve Anadolu imam hatip
liselerini merkeze alan bir anlayışla yeniden kurgulanması
gerekir diye düşünüyorum.
Tam aksine bu sistemde İmam Hatip liselerine nasıl yer
verileceği ile ilgili bir belirsizlik oluşmuş.
Medya yoluyla yapılan açıklamaların hiçbirinde İmam Hatip
liseleri ile ilgili kurgunun ne olacağına ve yeni sistemin bu
okullarda nasıl uygulanacağına dair hiçbir bilgi
verilmiyor.
Bu belirsizliklerin kamuoyunda endişeler oluşturması muhtemel
duruyor.
Tasarımda sadece bir tür olan ortaöğretim kurumunun
(Anadolu Lisesi) merkeze alınması ve kamuoyu
açıklamalarının tamamının bunun üzerinde yapılması Anadolu
liselerini ön plana çıkarmış ve İmam Hatip
liselerinin yeni kurgunun dışında olması ihtimaline yönelik
bir algıya sebep olmuş durumda.
Bu durumun temmuz ayında gerçekleştirilecek lise tercihlerini
İmam Hatip liseleri ve Meslek liselerini olumsuz
etkilemesi muhtemeldir.
Bir sonraki yazımda yeni sistemde belirtilen ders saatlerinin
Meslek liseleri ve İmam Hatip liseleri aleyhine nasıl bir
durum oluşturduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Olayın bir de müfredat ve okutulacak ders kitapları boyutu var
ki orası ayrı bir durum...
Bizimle kalın efendim...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser