Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
31 Mart seçimlerinde Türkiye’nin gözü hiç kuşkusuz iki
büyükşehirde olacak …
Biri İstanbul…
Diğeri Ankara…
İkisinde de kıran kırana bir seçim olacağını söylemek zor
değil…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi ilçelerindeki yarışta
bir o kadar önemli…
Örneğin Sarıyer…
Hiç tartışmasız İstanbul’un en güzel ilçesi…
Sarıyer dendiği zaman akan sular durur…
Ama ne yazık ki Sarıyer adına yakışır bir şekilde hizmet ve gelişme
noktasında hak ettiği yerde olamadı…
Şöyle son 10 yıla bir bakın;
Sarıyer’de belediyecilik noktasında taş üstüne taş konmuş mu?
Sarıyer’in marka değeri hak ettiği konuma gelebilmiş mi?...
Sarıyer aldığı hizmetlerle, üretilen projelerle değil ismi ile hep
gündemde kaldı…
Sormak gerek;
29 Mart 2009 yerel seçimlerinden bu yana CHP’nin adayı olarak
Sarıyer Belediye Başkanlığı görevini yürüten Şükrü Genç aradan
geçen 10 yılda ilçesine kazandırdığı hangi proje ile övünüyor?
Sarıyer’i nerede aldı nereye taşıdı?
Sarıyer o muhteşem doğa güzelliğini koruyabildi
mi?
Sarıyerliler doğa güzelliğini doyasıya yaşayabildi
mi?
Onun takdirini Sarıyer halkı elini vicdanına koyarak bu kez
sandıkta yapacaktır…
10 yılda sorunları çözemeyen Sarıyer’i bir adım öteye
taşıyamayanların şimdi çıkıp vaatlerinde bulunması kusura
bakmasınlar ala abestle iştigaldir..
Diyeceğim şu ki;
Sarıyer İstanbul’un aşkıdır. Artık hakettiği hizmetleri
alabilmesi marka değerinin ortaya konması için Belediye
yönetiminde değişim kaçınılmaz bir gerçektir…
Çünkü Sarıyer ne yazık ki sıradan bir ilçe konumuna
düşürülmüştür.
İcranın başı kimdi?
İki dönemdir başkanlık yapan Şükrü Genç… Yeniden
aday?
Sarıyer halkı artık onu iyi tanıyor neler yaptığını yapacağını iyi
tahmin ediyor?
Karşısında ise AK Parti adayı Salih Bayraktar
var…
Kimdir Salih Bayraktar…
Sarıyer’in yarınları için büyük bir şans olduğunu görüyorum..
“Yaşanacak bir Sarıyer için projeler”adlı seçim
beyannamesi kitapçığını okuyunca etkilenmemek mümkün olmadı..
Öyle ki yapmayı taahhüt ettiği her bir projesi
Sarıyer’de neden 10 yıldır taş üstüne taş konmadığının adeta
göstergesi olmuş…
Çocuklar ve Gençler için;
Hiçbir Belediyenin yapmadığı içinde kütüphanesinden, oyun
parklarına, spor alanlarına kadar her aktifite nin
bulunduğu bir Çocuk Köyü..
Bilim ve Teknoloji Kampüsü,
Dene-Yap Teknoloji atölyeleri,
Bilim, Teknoloji ve Havacılık Parkı,
Denizcilik Araştırma Eğitim Merkezi ve
Müzesi…
Bitmedi..
İstihdam garantili yazılım okulu…
Tabiat ve Doğa Parkı,
Aile kampı,
Gümüşdere- Kısırkaya’da Halk Plajı…
Muhteşem bir Balık Pazarı..
Yaşlılar için ikinci bahar yaşam
merkezi..
Sarıyer’e muhteşem bir stadyum ve yaşam
alanı…
İstinye ve Yeniköy’e spor
tesisi..
Mahallere spor kültürü merkezleri..
Ayaz ağaya kapalı spor salonu…
Muhteşem bir proje…
Kilyos’ tan Dolmabahçe’ye uzanacak
tünel..
Bu d trafik sorununu çözmek demek…
Ayrıca Aşiyandan Sahile raylı
sistem…
Şöyle her birine baktığımız zaman Sarıyer’e bugüne kadar hiçbir
şey yapılmadığını görüyorsunuz değil mi?
O nedenle Bayraktar’ın seçilmesi halinde Sarıyer
sözde değil özde marka değerinin artacağını görmemek mümkün
mü?
Yani Salih Bayraktar dersini çok iyi çalışmış…
Yapar mı?
Cevabını vermek için onu tanımak gerek..
Yapar…
Tanıyoruz…
Sarıyer’de doğdu, Sarıyer’de büyüdü…
Sarıyer dışında hiçbir yerde yaşamayı asla düşünmemiş bir Sarıyer
aşığı..
Sarıyer’de izi olan bir adam…
Sarıyer siyasetine 4,5 yıl önce “BEN İLÇEME NASIL FAYDALI
OLURUM” diye girmiş ilçe başkanlığı yaparken önemli
projeler üretmiş liyakat sahibi bir isim…
Hem iş hem siyasi yaşamında arkasında en küçük olumsuz iz
bırakmamış alice bu vatana sevdalı olduklarını her defasında
kanıtlamış partiler üstü bir kimlik taşımış dürüst, tutarlı
ve çalışkan bir adam..
Vizyon sahibi…
Bütünleştirici …
Projeci..
Halkla ilişkileri mükemmel…
Ankara ile ilişkileri sağlam..
Sarıyer sevdası su götürmez sağlam bir karakter Salih
Bayraktar…
Diyeceğim şu ki Sarıyer halkı hiçbir siyasi hesap yapmadan
”DAHA YAŞANABİLİR BİR SARIYER”i kim inşa eder?
sorusunun cevabını vererek 31 Mart’ta oyunu kullanmalı…
31 Mart’ta Sarıyer kazanmalı…
Geride kalan 10 yıllık yönetime bakıldığı zaman değişimin
kaçınılmaz bir gerçek olduğu apaçık ortadadır...
Diyeceğim şu ki ;
"Gazeteci taraf olmaz" sözünü 30 ylılı aşkın meslek yaşantımda hiç bir zaman kabul etmedim...
Gazeteci doğrudan yana taraf olur...
Gazeteci ölçüp biçer hakkın teslimini yapar...
"Ne şiş yansın ne kebap" anlayışı bize göre değil...
O nedenle diyorum ki yerel yönetimlerde oy vermenin siyaseti ve ideolojisi olmaz.
Hizmet ehli olur..
Kim iline, ilçesine hizmet getirecek ise, kim projeleri için Ankara'dan tuttuğunu koparıp kaynak sağlayacaksa, kim daha yaşanabilir bir il,ilçe inşa edip halkını mutlu edecekse ben ona bakarım...
Hele,hele denenmiş bir şey yapamamış ama demokratik hakkını kullalanarak "yeniden varım" diyen varsa halkım adına "Ne yaptın ki ne istiyorsun?" diye sorarım...
Gazeteci halkının sesidirde...
Sarıyer'e o gözle bakarım..
Çünkü Sarıyer Türkiye demek, İstanbul demek...
Ne demiş şair Yusuf Işık;
"Adına bakıp aldanmayın Sarıyer diye,
Yeşillikler içinde var olan bir cennet,
Gönüllere işlenmiş bir sevda gibi,
Boğazın Avrupa’sında kalan incidir Sarıyer…
Her köşesinde ayrı bir tarih yatar,
Telli babasıyla,
Emirgan korusunda,
Lale festivali ile…."
İşte Sarıyer bir sevdadır...
O nedenle İstanbul'un o muhteşem doğa harikası içerisindeki Sarıyer'in ve orada yaşayan halkının hizmet noktasında 5 yıl daha kaybetmeye asla tahammülü olmadığı bir gerçektir...
Yaşadık gördük..
Hele, hele ayağına Salih Bayraktar gibi doğru,
dürüst,çalışkan ,proje üreten, ürettiği projeler için Ankara'dan
istediği kaynağı alıp ilçesini hak ettiği yere
taşıyacağından şüphe edilmeyecek bir başkan adayı varsa
Sarıyer halkı sandıkta hizmet bayrağını ona teslim
etmelidir...
Ki Sarıyer kazansın!