Gelin Çanakkale'ye sizi gezdirelim
Abone olBağış, 1915 olaylarını fırsat bilerek seçim meydanlarında gündeme getiren bazı AB liderlerine tepki gösterdi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyesi bazı ülkelerde
yaklaşan seçimlerde 1915 olaylarından istifade etmek isteyen dar
vizyonlu bazı siyasetçiler gördüğünü belirterek, ''Onlara
Çanakkale'den bir mesaj vermek istiyorum; Güneş balçıkla sıvanmaz.
Türkiye'ye AB sürecinde havlu attırabileceğinizi sanıyorsanız,
avucunuzu yalarsınız'' dedi.
Bağış, AK Parti Çanakkale İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iki
gündür Avrupa Birliği'nin stratejik ülkelerinden biri olan Malta'da
bulunduğunu hatırlattı.
''AB sürecinde Sayın Başbakanımızın bu göreve bizi getirirken
verdiği bir talimat vardı. 'Diklenmeyin, ama dik durun' demişti.
Ben o dik duruşun ruhunu, Çanakkale Ruhu'ndan alıyorum'' diyen
Bağış, Malta ile Çanakkale arasında bir bağ olduğunu ifade
etti.
Çanakkale'yi, ''Yiğidin harman olduğu, kıtaların buluştuğu ve
efsanelerin yazıldığı'' yer olarak tanımlayan Bağış, ''Çanakkale'de
vatan sevgisi uğruna Türkü'yle, Kürd'üyle, Çerkez'iyle, Laz'ıyla,
Boşnağ'ıyla, Zaza'sıyla, bütün evlatlarıyla 253 bin şehit verdiği
bu topraklarda vatan sevgisinin ne olduğunu, kanlarıyla yazan bir
ecdadın torunlarıyız'' diye konuştu.
Önümüzdeki hafta Çanakkale'ye dünyanın dört bir yanından gelen
misafirlerle o tarihin yeniden yaşatılacağına dikkati çeken Bağış,
aynı dönemle ilgili Türkiye'ye bazı iftiraların atıldığına işaret
etti. Bağış, şöyle devam etti:
''Deniyor ki; Türkler soykırım işlemiştir. Ne zaman? 1915'in
Nisan'ında. Yani bir cephede insanlık tarihinin en büyük
kayıplarından birini verdiğimiz dönemde, ülkemize sahip çıkmak,
gencecik fidanların, yetişmiş evlatların şehit düştüğü bir ortamda,
imparatorluğumuzun, ülkemizin başka bir coğrafyasında soykırım
işlemekle itham ediliyoruz.
O soykırım iddiaları ile olarak 1919 yılında zamanın bakanları,
kolordu komutanları, valilileri, üst düzey yetkililerinden oluşan
120 kişilik bir gurup Malta'ya sürgüne gönderilmiş. Orada
İngilizlerin denetiminde 2 yıl süren bir yargılamayla karşı karşıya
kalmışlar. 2 yıl sürenin sonunda 120 kişinin tamamı suçsuz bulunmuş
ve berat etmiş.''
Bağış, ABD'nin arşivinde o dönem İngiltere Krallığı'nın Washington
büyükelçiliğini yapan kişinin, Temmuz 1921'de çektiği telgrafa
dikkati çekti.
Telgraftan, ''Malta'da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil
olarak kullanılacak hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü
duyuyorum. Yeterli delil oluşturabilecek hiçbir sorun, vakit mevcut
değildir. Söz konusu raporlar hiçbir şiddetle Türkler tarafından
majeste hükümetinin halen elinde bulunan bilgilerin nakliyesinde
yararlı olabilecek delilleri bile ihtiva eder görülmemektedir''
bilgilerinin bulunduğu bölümü okuyan Bağış, ''İşte bizim tarihimiz
bu kadar berrak'' dedi.
''Güneş balçıkla sıvanmaz''
Bağış, 2005 yılında cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermenistan'a bir
mektup yazdığını anımsattı.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Türk siyasetçisinin, ''Siz kendi
tarihinizle yüzleşmeye hazırsanız, ben kendi tarihimle yüzleşmeye
hazırım. Hodri meydan'' dediğini anlatan Bağış, o gün bugün kendi
tarihiyle yüzleşemeyenlerin, başka ülkelerin parlamentolarında
görevi geleceği belirlemek olan yasama mensuplarına, geçmişi
belirletmeye kalktıklarını vurguladı.
Seçilmiş milletvekillerinin görevinin, geçmişi belirlemek
olmadığını, bunun tarihçilerin görevi olduğunu vurgulayan Bağış,
tarihçilerin yaptığı çalışmaları dünyayla paylaştıklarını,
belgelerin ortada olduğunu söyledi.
Bağış, ''Varsa ellerinde bir belge, sadece Ermenistan'ın değil o
dönemde burada temsilcisi bulunan, askeri bulunan, ajanı bulunan,
insanı bulunan hangi ülke varsa çıkarsın elinde ne varsa.
Uluslararası bir komisyon kurulsun ve bunun üzerine hep beraber
gidelim. Sayın Başbakanımız onu ta o zamandan beri söyledi''
şeklinde konuştu.
''AB üyesi bazı ülkelerde yaklaşan seçimlerde, 1915 olaylarından
istifade etmek isteyen dar vizyonlu bazı siyasetçiler görüyorum''
diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onlara Çanakkale'den bir mesaj vermek istiyorum; Güneş balçıkla
sıvanmaz. Türkiye'ye AB sürecinde havlu attırabileceğinizi
sanıyorsanız avucunuzu yalarsınız. Bu milletin azmini, kararlığının
ne kadar derin, ne kadar güçlü olduğunu merak ediyorsanız, buyurun
gelin Çanakkale'ye sizi gezdirelim. Çanakkale'de bir nefes alın,
size de iyi gelir. Çanakkale'nin peynirli helvasından yerseniz
belki aklınız başınıza gelir.''
''AK Partili olmak Çanakkale Ruhu'na sahip
çıkmaktır''
Bağış, kendilerinden önce ülkede kepenklerin kapatıldığını,
krizlerin yaşandığını faizlerin patladığını hatırlatarak, ''Bir
anayasa kitapçığı bir masanın ucundan havalanıp bir ucuna düşene
kadar bu ülkede insanların mal varlıkları yarı yarıya azaldı,
borçları iki katına çıktı. Ham dolsun AK Partililerin hiçbirisinin
başını öne eğecek böyle bir kriz yaşanmadı'' dedi.
Türkiye'de 2002 yılında iç hatlarda kesilen uçak bileti miktarının
6-8 milyon civarında olduğunu, 2010 yılı sonu itibarıyla bunun 102
milyonun üzerine çıktığını vurgulayan Bağış, Cumhuriyet tarihi
boyunca 1923'ten 2002'ye kadar 6 bin 100 kilometre yol yapabilen
devletin, son 9 yılda onun üzerine 16 bin 500 kilometre yeni yol ve
otoban eklediğini kaydetti. 165 bin yeni derslik yaptıklarını,
Türkiye'de hizmet veren hastanelerin üçte birinin AK Partililerin
eseri olduğunu vurgulayan Bağış, Gelibolu'ya giden yılda 200 bin
civarında insan sayısının şimdi 2,5-3 milyona yaklaştığını ifade
etti.
Bağış, ''İşte AK Partili olmak Çanakkale Ruhu'na sahip çıkmaktır.
AK Partili olmak, ecdadın o bıraktığı yerden meşaleyi alıp çok daha
ileri noktalara götürebilmektir'' şeklinde konuştu.
''Çanakkale Belediyesi'ni alacağız''
AK Parti Çanakkale İl Kongresi'nin yapıldığı salondan AK Parti'nin
güçlenerek çıkacağını dile getiren Bağış, şunları söyledi:
''Çünkü Türkiye'nin halledilmesi gereken sorunları var. Bugün
seçeceğimiz yeni kadrolarla peş peşe 3 ayrı seçime gireceğiz.
2014'te hem yerel seçimleri, hem ilk defa cumhuriyet tarihinde halk
tarafından direkt oyla seçilecek bir cumhurbaşkanlığı seçimini,
hemen akabinde 2015'te de genel seçimleri gerçekleştireceğiz. Onun
için bu salondan birliğin, beraberliğin, kardeşliğin kısa adıyla AK
Parti'nin güçlü çıkması lazım.''
Çok seyahat ettiğini, hemen hemen her gün farklı bir ülkede,
şehirde yaşadığını, Türkiye'nin hassasiyetlerini iletmekle
görevlendirildiğini anlatan Bağış, Türkiye'de gezdiği yerlerde çok
net gördüğü bir tablonun olduğuna dikkati çekti.
''AK belediyecilikten hesabını alan bölgeler, AK belediyecilikten
nasibini alabilen bölgeler ve alamayan bölgeler'' diyen Bağış,
Çanakkale'ye indiğinde içinin ''cız'' ettiğini dile getirdi.
Çanakkale'nin daha iyisine layık olduğunu belirten Bağış, salonda
bulunanlara, ''Size selamını gönderen Başbakanımıza yarın
döndüğümde 'Çanakkale teşkilatı, Çanakkale Belediyesi'ni alma
konusunda kararlıdır' diyebilir miyim?'' diye sordu. Bağış, şöyle
dedi:
''Söz vermek, hele AK Partili sözü vermek, öyle 'çakma Gandi'lerin,
hizipçilerin, milletin vicdanında yargılanıp müebbet muhalefete
mahkum olmuşların verdikleri sözlere benzemez. Akşam söyleyip sabah
unutulan sözlere benzemez. Bir kez daha soracağım. Çanakkale
Belediyesi'ni alıyor muyuz? Ben de gönül rahatlığıyla Sayın
Başbakanımıza, 'Çanakkale kararını vermiş, durmayacaklar yola devam
edecekler. Çanakkale Belediyesi'ni de alacaklar' diyorum.''