Gelibolunun her santimi tarih
Abone olÇanakkale savaşının en kanlı günlerine tanıklık yapan Gelibolu'nun çok sayıda anısı var.
Türkün vatanını, milletini, bayrağını korumak için, bundan tam 91 yıl önce Gelibolu Yarımadası'nda gerçekleştirdiği, yaşanan kahramanlıkların tarihe geçtiği, Türkün dostluğunun, insanlığının tüm dünya tarafından yakından tanındığı muharebelerden en önemlisi kuşkusuz ''Çanakkale Geçilmez'' denilen Çanakkale Savaşlarıdır. 33 bin hektarlık yüzölçüme sahip olmasına karşın, her metre karesinde top mermisi, tüfek parçası, üniforma düğmesi ile şehit ve gazilerin kanlarının bulunduğu, Türk tarihinin yeniden yazıldığı Gelibolu Yarımadası adeta kendi başına bir anıttır.
Bundan 91 yıl önce Osmanlı Devletini tarihe gömmek isteyen itilaf kuvvetlerinin önce denizden, ardından da karadan yaptığı çıkarmalar, Türkün gücü karşısında tek tek erimiş, uzun ve soluksuz geçen günlerin, mevzilerin yarım metreye düştüğü bölgelerde göğüs göğüse çarpışmaların ardından, düşman ordusu geldikleri gibi gitmişlerdi. Uzun yıllar geçmesine rağmen hala o günkü gibi anlatılan savaş anılarıyla, toprağın neresini kazarsanız kazın, çıkan savaş kalıntılarıyla güncelliğini koruyan Gelibolu Yarımadası'ndaki savaş, sadece cephede yaşanmadı.
AĞADERE SEYYAR HASTANE ŞEHİTLİĞİ
Çanakkale Boğazı'nı cepheden gören, Eceabat ile Kilitbahir köyü arasındaki alanda bulunan Ağadere seyyar hastanesi ile şehitliğinin bulunduğu bölgede, hala şehitlerin kemikleri toprak yüzeyine çıkıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgeyle ilgili çok fazla tarihsel belge bulunmadığını söyledi. Bölgenin düşman gemilerinin attığı bombalardan korunaklı konumu bulunduğunu belirten Esenkaya, hastaneyle ilgili Başbakanlık Devlet Arşivleri yayınlarının Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri 1-2 adlı kitaplarda kısıtlı dokümanların yeraldığını ve bu belgelerden birinde bölgede ''Hilal-i Ahmer'' (Kızılay) bayraklı bir hastaneden söz edildiğini ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Esenkaya, yine aynı belgede bu hastanenin sürekli düşman uçakları tarafından bombalandığı bilgisinin verildikten sonra, özellikle 21 Temmuz 1915 günü bu hastanelerde tedavi gören 4 yaralı Türk askerinin saldırılardan sonra şehit, 14 yaralının durumlarının daha da ağırlaştığının bildirildiğini söyledi. Bu belgeler içindeki 1 Aralık 1915 tarihli İstihbarat şubesinden İstanbul'a gönderilen belgede, şube müdürü Seyfi beyin bölgeyle ilgili aydınlatıcı bilgiler yazdığını anlatan Esenkaya, belgedeki bilgileri şöyle aktardı: ''Öğleden sonra Agamennon sisteminde bir düşman gemisi Kilitbahir civarını bombardıman etti.
Ağaderesindeki hastanelerimizi de ateş altına alarak 4 askerimizi şehit etti, 20 askerimiz de yaralandı. Ayrıca ağır yaralılar bulunan hastanenin Kızılay bayrağı da yandı. Subaylara ait büyük bir çadır harap oldu, Kilitbahir'de 3 ev çöktü.'' Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya, Dünya savaş hukukuna aykırı olmasını rağmen özellikle İngiliz savaş uçaklarının hastaneleri sürekli bombaladığını, Fransızların da aynı şekilde savunmasız ve yaralı insanları hedef alan saldılar gerçekleştirdiğini savundu.
''ŞEHİTLERİMİZİN TANITILMASI GEREKİYOR''
Gelibolu Yarımadası'nda gözünü kırpmadan savaşan 4'ncü ve 9'ncu Tümenler ile 3'ncü Kolordunun 1'nci seyyar hastanesinin Ağadere bölgesinde bulunduğunun belgelerde kayıtlı olduğuna işaret eden Esenkaya, ''Buna göre Ağadere yöresindeki seyyar hastanelerde yaklaşık 2.5 Tümen askerin tedavisi yapılmış. Ancak gerek düşman askerlerinin açtığı ateş sonucu, gerekse ağır yaralanan yaklaşık 3 ile 5 bin arasında şehit olan askerimizin bu bölgeye gömüldüğü çok kuvvetli ihtimaldir'' dedi.
Esenkaya, 43 paftadan oluşan Şevki Paşa'nın haritasında gözükmeyen bölgenin, muharebe alanı değil, lojistik hizmet yeri olduğunu, o nedenle haritada bulunmadığını, boğaza yakın 5-6 paftayla ilgili hiç bir çizimin yeralmadığını bildirdi. Yarımadada pek çok gerçek şehitliğin varlığından söz eden Ahmet Esenkaya, şöyle konuştu: ''Buraları bir bütünlük içinde düşündüğümüzde bunlardan biri de Ağadere Seyyar Hastane Şehitliğidir. Bu bölge de, Gelibolu Yarımadası'nı ihya projesi içinde yer almalıdır. Yerel yönetimlerin de bölgeye katkı sağlaması gerekir.
Bu bilgiler, Osmanlı devlet arşivindeki 6 belgede yeralıyor. Biz de buna göre tahminler üretiyoruz. Aynı zamanda burasıyla ilgili arşivlerden daha detaylı araştırmalar yapılması gerekiyor.'' Yrd. Doç. Dr. Esenkaya, tanıtıcı levhaların konulabileceği bölgeye bir şehitlik yapılıp, vatanı için canını feda eden ecdadın iyi anılması gerektiğini, hastane şehitliğinin savaşın sadece cephede değil, Gelibolu Yarımadası'nın her noktasını kuşattığının belgesi olduğunu kaydetti.