Gelibolu belgeseli rekora gidiyor
Abone ol"Atatürk", "Nemrut" ve "Hititler" gibi uluslalarası belgeselleriyle tanınan Tolga Ûrnek'in son yapıtı Çanakkale Belgeseli'ni 3 günde 150 bin kişi izledi.
Bir ulusun varolma mücadelesi, hiç bilmedikleri topraklarda diplomasi kurbanı olduğunu düşünen ama bir o kadar da kimlik kazandıklarını söyleyen düşman askerleri. Cephede kazanılan zaferin ardında yaşananlar, yaşayanların ağzından ilk defa bu kadar açık ve net anlatıldı. "Çanakkale Savaşı Gerçeği ve Gelibolu" filmiyle her kesimden izleyiciyi sinema salonlarına çekmeyi başaran yönetmen Tolga Örnek, filmiyle ilgili eleştirilere içtenlikle cevap verdi.
* Filminizi vizyona girdiği günden itibaren kaç kişi izledi?
150 bin kişi izledi. Bu belgesel bir film için rekor sayılabilecek bir rakam. İnsanlar kendi topraklarında yaşananları tüm açıklığıyla gördüklerine inandılar diye düşünüyorum.
* Kimler daha çok beğendi filmi?
Askerler ve kadınlar. Askerlerden tepki almaktan çekniiyordum ama tam tersi çok beğendiler. Kadınlar ise, oldukça duygusal buldukları filmi sahipleniyorlar.
* Belgeselin okullarda da ders olarak gösterime gireceği söyleniyor...
Bende duydum böyle bir şeyi. Ders olarak gösterileceği benim için gurur verici.
* Filmle ilgili Türk tarihçilerin görüşlerine yer vermediğiniz için eleştiri aldınız. Neden böyle bir durum yaşandı?
6 yıllık arşiv çalışması süresince Türk tarihçilerle de görüştük ancak yapılan eleştiriler yersiz. Bir kaç gazetede sözü geçen tarihçiler evet işlerinde çok başarılılar fakat Gelibolu, Çanakkale konusunda uzman olmayan bir tarihçiyi filme koyarsam bütün dünya güler bize.
* İnsanlann beklentilerini karşılayamamak endişesi doğurmadı mı bu durum?
Bu zamana kadar Çanakkale Savaşı sadece kazanılmış bir zafer olarak vardı. Bizim bu filmi yaparken göstermek istediğimiz cephede yaşananları, koşullan bilinmeyenleriyle ortala koymaktı. Türklerin Türkleri methetmesine son verdik. İstedik ki, cephede düşman olanlar övsün Türkleri, onlar anlatsınlar nasıl gördüklerini. Bu savaş Mustafa Kemal için dönüş noktasıydı. Bu bile şimdiye kadar gözardı edilen bir unsurdu. Bu savaşta yanlızca Türkler yoktu, bir de karşı cephesi vardı. O yüzden de mümkün olduğunca dengeli olmasına çalıştık. Tekrar ediyorum Çanakkale ve Gelibolu konusunda uzmanlaşmış, yıllarca çalışmış insanlardan görüş almak bu film için yapılabilecek en doğru şeydi.
* Yurt dışında sempati toplamak adına yapılmış bir film olduğunu iddia edenler oldu. Gerçekten böyle bir düşünce etkili oldu mu?
Bundan önce 18 Mart bu kadar önemsenmiyordu. Ben filmin de bu sene yapılan kutlamalara etkisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden sözü edildiği gibi bir tavrım yok. Her iki tarafında yaşadığı koşulları, su yüzüne çıkılmamış belgeleri, mektupları inceleyerek ortaya çıkan bir sonuç var.
* Radikal kesimin tepkisi ne yönde?
Bazı gazetelerin köşe yazarları filmle ilgili tek yönlü bir bakış sergilemekten kaçınmamış. Türk tarihçi meselesinden tutun da, yabancı sempatizanlığına kadar her şeyi söylemelerine rağmen "mutlaka bu filme gidin" denmesine de bir anlam veremedim. Bu film sayısal veriler ele alınarak değil, nelerin anlattığı gözönüne alınarak izlenmelidir.
* Sayın Kıvrıkoğlu'nun dediği gibi Oscar alır mı filminiz?
Biz yurt dışındaki festivallere katılacağız elbette. Bu film, senoryo ve teknik açıdan bakıldığında başarılı oldu. Oldukça duygusal, tarihi bir film bu açıdan değerlendirilirse hak ettiği değeri bulacak.
Gelibolu nasıl hazırlandı
* Çanakkale Şavaşı'yla ilgili 8 bin günlük ve 12 bin mektup bulunuyor. Film için ise askerlerin cepheden ailelerine yazdığı 1500 mektup ve yüzlerce günlük okunabildi.
* Belgesel üç Yeni Zelandalı, üç Avustralyalı, iki İngiliz ve ikî Türk askerin ağzından anlatılıyor.
* Film için İngiltere Kraliyet Müzesi, Avustralya Savaş Müzesi, Yeni Zelanda Ulusal Müzesi, Türkiye ve Almanya'daki müzeler den faydalanıldı.
* 16 kişilik bir araştırma ekibi yurtiçi ve dışında 70 arşiv kurumundan bilgi topladı.
* Savaşta büyük kayıplar verilmesine neden olan hastalıkların yayılmasında en büyük etken sinekler. Çekimler sırasında izleyiciye cephede yaşanan trajediyi net bir biçimde anlatmak için Alman Bayer firmasından 22 bin sinek yumurtası getirildi.
Haber : Necla GÖRGEÇ
Kaynak: www.vatanim.com.tr