Geleneksel Hint tıbbı: Ayurveda
Abone olGeleneksel hint tıbbının en iyi bilinen şekli Ayurveda'dır. Sanskritçe “Ayurveda” sözcüğü “Yaşam Bilimi” demektir.
Ayurvedanın kökenleri
Geleneksel hint tıbbının en iyi bilinen şekli Ayurveda'dır.
Sanskritçe “Ayurveda” sözcüğü “Yaşam Bilimi” demektir. “Ayur” yaşam
“Veda” da bilgi demektir. Ayurveda “Uzun yaşam bilgisi veya bilimi”
olarak tercüme edilmelidir.
Ayurveda tıbbının antik kutsal hindu metinleri olan
vedalardan kaynaklandığı bildirilmektedir, ancak günümüze kadar
ulaşan metinlerde fazla tıbbi bilgiye rastlanmamaktadır. Zaman
içerisinde budizm ve karşılaştığı diğer geleneklerden etkilendiği
düşünülmektedir. Bununla beraber, Veda ve Veda literatürünün 40
alanının tümü gibi Ayurveda bilgisi de binlerce yıldır sözlü olarak
aktarılmıştır. Bu, Ayurveda'yı herhangi bir diğer sağlık biliminden
daha eski yapmaktadır.
Ayurveda'nın temelleri bundan 2000 yıl kadar önce Charaka
ve Sushruta tarafından yazılmış olan iki büyük özette toplanmıştır.
Bu metinler tanı, tedavi, cerrahi, patoloji, felsefe ve yaşama dair
öneriler içermektedirler. Efsaneye göre Charaka'nın kitabında hint
tanrısı indra'dan kaynaklanan öğretiler de vardır.
Sanskritçe olarak hurma ağacı yapraklarına yazılmış olan bu
metinler Ayurveda tıbbının temellerini oluşturmaktadır.
Ayurvedada vücut kavramı
Ayurveda’ya göre, her kişinin yapısı değişiktir. Bu
nedenle, birisine iyi gelen ve ilaç olarak kullanılan bir şey, bir
diğeri için zararlı olabilir. Ayurveda insanları pratik olarak üç
ana tipe ayırır. Bu tiplere (veya "dosha" lara), “Vata”,
“Pitta”, ve “Kapha” denir. Bunlar, sırayla, “Hava-Boşluk”, ” Ateş”
ve” Su -Toprak” tır. Dosha vücuttaki temel psikolojik, biyolojik,
kimyasal özellikler grubudur. “Vata”, "Pitta” ve “Kapha”
vücudumuzdaki pozitif güç, yaşam enerjisidir ve
değişebilirler. Artabilirler veya nadiren de olsa,
bünyemizde olması gereken seviyenin altına inebilirler. Bu bozulmuş
dosha, vücutta veya ruhta, bir dengesizlik oluşturarak,
hastalıkların ortaya çıkmasına uygun ortama olanak sağlar. Değişmiş
olan dosha’yı tekrar dengeye oturtmanın yolu sağlıklı beslenme,
yaşam biçimi ve bitkisel desteklerden geçer. Vücudumuzda artmış
olan dosha’yı azaltmak veya pasifize etmek için, bitkisel
takviyeler kullanılır.
Dışarıdan gelen herşey ve ruhsal durumumuz, fizyolojimizi
etkileyerek dosha’larımızın dengesini ya da dengesizliğini yaratır.
Bu dosha'lar arasındaki denge kişinin bünyesini (prakriti) ve
hastalıklara olan eğilimini belirler. Kişinin bünyesi 'sindirim
ateşinin' (agni) kuvveti ve barsak fonksiyonlarından da (kostha)
etkilenir.
Tanı
Tipik olarak üç doshanın denge durumunu belirlemek
için sekiz basamaklı bir değerlendirme yapılır (astavidha
pariksha). Bu muayenede incelenenler; nabız (nadi), dil (jihva),
ses (sabda), dil (sparsa), görüş (drka), genel görünüm (akrti),
idrar (mutra) ve dışkıdır (mala). Çok önem verilen nabız muayenesi
radyal nabızdan (bilekte) yapılır ve genel nabız kalitesi
kaydedilir. Bir vata nabzı hızlı ve kaygandır. Pita nabzı
atlayıcıdır ve kapha nabzı yavaş ve düzenlidir.
Jihva incelemesinde dilin genel görünüşüne, rengine ve neyle
kaplandığına bakılır. Diğer muayenelerde de dosha dengesizliklerine
dair ipuçları alınmaya çalışılır. Ayurveda ya göre insan yapısı,
zihin ve bedenle bir bütündür. Zihnin bedeni, bedenin zihni (ruhsal
durum) karşılıklı etkilemesi sözkonusudur. Hastalıklı bir bedende
sağlam bir ruh bulunması çok zordur.
Tedavi
Ayurveda, yaşlanma sürecini yavaşlatıcı ve var olan
normal yıpranmayı onarıcı yöntem zenginliğine sahiptir. Bu
metodlar, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri, doğayla uyumlu
yapılar (Maharishi Sthapatya Veda), iyi dengelenmiş spor, egzersiz
ve bireysel gereksinimlere uygun olarak ayarlanmış çok yönlü
beslenme önlemlerinde olduğu gibi, 5 duyuyu kullanan tedavileri
kapsamaktadır.
Özellikle, geleneksel Panchakarma tedavisi ve Rasayanalar olarak
bilinen bitkisel tabletlerin eski bilgisi, spesifik olarak, kötü
sağlığın düzeltilmesine ve ömrün kendiliğinden uzamasına yardımcı
olur. Ayurveda ile yaşlılığın geciktirilmesi, istenmeyen yan
etkilerden bağımsızdır, çünkü o, iyileşme sürecini harekete
geçirmek ve zihni ve bedenin işleyişlerini dengelemek için bedenin
kendi zekasının kullanılmasına odaklanır.
Ne işe yarar
Ayurveda’nın üstünlüğü; çok az bir çaba ve çalışmayla kendi
sağlığımızı ve yaşamımızı daha iyi yapacak, bazı basit ve pratik
hususları öğrenebilmemizdir. Ayurveda’dan kendi bünyemizi ve kendi
sağlığımızı tanımayı öğrenebiliriz. Bu da bize, uygun olan yaşam
tarzını ve beslenme biçimini anlamamızı ve dolayısıyla, hangi bitki
ve reçetelerin bize beden ve ruh sağlığı yönünden yarar
getireceğini bilmemize yardım eder.
Dikkat
Ülkemizde resmi olarak Ayurveda tedavisi uygulayanları denetleyen
bir kurum yoktur, kullanılan bitkisel ilaçlarla ilgili de bir
denetim de söz konusu değildir. Bazı bitkisel tedavi şekilleri
böbrek ve karaciğer problemlerine yol açabilirler.