Sonuçları "New Scientist" dergisinde yayımlanan araştırmada, Gezegen Bilim ve California Teknoloji enstitülerinde görevli bilim adamları Amanda Hendrix ve Yuk Yung, Titan ile ilgili verileri inceleyerek uydunun gelecekte insanoğlunun yaşaması için gerekli çeşitli enerji kaynaklarını barındırdığını ortaya koydu. Araştırmada, Titan'ın nükleer enerjinin yanı sıra hidro enerji ve güneş enerjisinden yararlanmak için uygun koşullara sahip olduğu belirtildi. Bilim insanları, Titan'daki metan bolluğunun nükleer enerji için olağanüstü fayda sağlayabileceğini ve dalgalanmanın sadece bir santimetre olduğu tespit edilen göllerin, sıvının yokuş aşağı akmasının mümkün kılınması halinde önemli ölçüde enerji üretebileceğini ifade etti. GÜNEŞ'E UZAKLIĞI DÜNYA'NINKİNDEN 10 KAT FAZLA Araştırma ekibi, Güneş'e uzaklığı Dünya'nınkinden 10 kat fazla olan Titan'da, gelişmiş güneş enerjisi yöntemiyle elde edilecek enerjinin de geçerli bir seçenek olabileceğine dikkati çekti. ABD nüfusu, yani 300 milyon kişiden oluşan bir koloninin enerji ihtiyacının karşılanması için Titan'ın yüzeyinin yüzde 10'unun güneş panelleriyle kaplanması gerektiği kaydedildi. Johns Hopkins Üniversitesinde görevli gezegen bilimci Ralph Lorenz, Titan'ın uzun dönemde Mars'tan sonra insanoğlunun varlığını sürdürebileceği en önemli ikinci yer olacağını kaydetti. Radyasyonun zarar verici etkilerinden koruyan kalın bir atmosfere sahip Titan'ın yüzeyinde sıvı bulunduğu keşfedilmişti. Satürn'ü keşif aracı Cassini'nin bulgularına göre, gezegenin en büyük uydusu olan Titan'ın gölleri sıvı halde metan içeriyor. Uydunun Güneş Sistemi'ndeki konumu, yaşam için gerekli içeriğe sahip olduğunu düşündürüyor.