Türkiye'nin merkezi Ankara, Ankara'nın merkezi Kızılay Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren önem kazanmaya başlayan Kızılay, yıllar içinde pek çok kez dönüşüm geçirse de Başkent'in merkezi olma özelliğini hiç yitirmedi. İşte 1920'lerden günümüze Kızılay'ın tarihi... Havuzbaşı dönemi Cumhuriyet'in ilk yıllarında Sıhhiye'de 150 hektarlık bir alanın planlaması yapılır ve bazı bakanlıklar bu bölgeye yerleştirilir. Kızılay o yıllarda bir merkez özelliği göstermemektedir. Yeni yaşam tarzını temsil eden en önemli mekan, bir park olarak düzenlenen Havuzbaşı'dır. 1920'lerin ortalarında Yenişehir'de inşa edilen bahçeli evlerde yaşayan yeni Ankaralılar Havuzbaşı'nı yoğun olarak kullanmaktadır. 1927'de Kurtuluş Meydanı Havuzbaşı'nın açıldığı büyük meydan, 1927 yılında Kurtuluş Meydanı adını alır, meydanın bugünkü adı ise 1929 yılında inşa edilen Kızılay Genel Merkezi binasından gelir. Bina yapıldıktan sonra, Havuzbaşı bölgesi Kızılay Parkı, meydan Kızılay Meydanı, Yenişehir ise Kızılay olarak anılmaya başlar. 1930'lar ve modern yaşam 1930'larla birlikte art arda bakanlık binalarının yerleştirildiği Kızılay, bürokratik ve siyasi bir merkez olarak öne çıkmaya başlar. Cumhuriyet'in izlerini taşıyan Kızılay Meydanı, Atatürk Bulvarı ve Güvenpark ile birlikte yeni Ankaralılara modern yaşam deneyimleri sunar. Türkiye'nin ilk gökdeleni 1959 yılında Türkiye'nin ilk gökdeleni olarak anılan Emek İşhanı inşa edilir, binanın görkemi hem meydana hem de Ankara'ya farklı bir imaj kazandırır. 1960 yılında meydanın adı Belediye Encümeni kararıyla "Hürriyet Meydanı" olarak değiştirilir ancak Kızılay olarak kullanılmaya devam eder. Siyasi ve ticari bir merkez 1960 sonrasında, yeni Meclis binasının da inşa edilmesiyle Kızılay artık tam anlamıyla siyasetin merkezi olmuştur. Bakanlıkların çevresinde oluşan yeni konut alanlarına, sinemalar ve kitabevleri eşlik edince, bölge kültürel bir merkez haline de gelir. Aynı dönemlerde bitişik nizam apartmanlara izin çıkar, zemin ve b Kızılay dönüşüm geçiriyor 1968'de onaylanan kat planıyla Kızılay için en büyük dönüşüm süreci başlamıştır. Bina yükseklikleri artar, bölgede büro kullanımı öne çıkar. Bu dönemde konut kullanımları azalır, bulvara canlılık veren kafeler ve pastaneler bir bir ortadan kalkar. Güvenpark'ın önemli bir bölümü otobüs durağı olur, Kızılay Parkı ise giderek küçülüp bir binanın bahçesine dönüşür. Bir dönemin sonu 1979 yılında meydana adını veren Kızılay binasının da yıkılmasıyla bir dönem sonra ermiştir. 80'lerle birlikte Kavaklıdere yeni bir merkez olarak gelişmeye başlar ve üst gelir grubunu temsil edenler bu bölgeye yönelerek Kızılay'dan uzaklaşır. Kızılay artık orta gelir grubuna hitap eden bir ticari merkeze dönüşmüştür. Ardından kültürel mekanlar gider, onu bankalar ve kamu kurumları izler. Ankara'nın kalbi Kızılay belki artık siyasetin, bürokrasinin, kültür hayatının merkezi değil. İsmini aldığı Kızılay binasının bulunduğu yerde de bir alışveriş merkezi bulunuyor. Ancak Kızılay, hala Ankara'nın tam ortasında, hala ulaşım ağının göbeğinde ve bu nedenle önemli bir merkez olmaya devam ediyor.