Geçmeyen yorgunluğunuzun nedeni bu olabilir!
Abone olHorlama, hem kişinin hem de aile bireylerinin uyku süresini ve kalitesini etkiliyor hem de gün içerisinde kendisini halsiz hissetmesine neden olabiliyor.
Yetişkinlerin % 45’inde görülen horlama, tedavi edilmediği
takdirde başta uyku apnesi olmak üzere birçok hastalığı da
beraberinde getiriyor.
Tüm önlemlerin alınmasına rağmen horlama şikayetinin devam
ettiği durumlarda ise pratik cerrahi müdahaleler yaşam kalitesini
artırıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz
Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Oğuz Yılmaz, horlama ve tedavisi
hakkında bilgi verdi.
YAŞLANMA İLE BİRLİKTE ŞİKAYET ARTIYOR
Horlama ve uyku apnesi, hava akışını engelleyen veya daraltan
sebepler nedeniyle meydana gelmektedir. Yüzde 70 - 80 oranında;
geniz, boğaz, yumuşak damak, bademcik ve dil kökü bölgelerindeki
gevşemelere bağlı olarak oluşmaktadır. Fizyolojik nedenlere bağlı
olarak da görülen horlamanın en tipik örneği yoğun fiziksel aktive
sonrası görülen horlamadır. Ayrıca yaşlanmayla beraber solunum yolu
yapılarında değişiklikler olmakta, tıpkı ciltte olduğu gibi solunum
yolu organlarında da sarkmalar ve gevşemeler artmaktadır.
Yaşlandıkça kilo sorunlarının ve birtakım hastalıkların ortaya
çıkması, horlama sıklığını artıran nedenler arasındadır.
KALP KRİZİNE NEDEN OLABİLİR
Horlama basit horlama ve uyku apnesi olarak 2 gruba ayrılır. Basit
horlamada sadece uykuda sesli solunum olmaktadır. Uyku apnesinde
ise; uykuda solunum durmaları, kan oksijen düzeyinde ciddi düşmeler
olmaktadır. Basit horlama kişinin kendisinden çok çevresindekileri
rahatsız eden bir durumdur. Aşırı kilo alımı, burun kemiği
eğrilikleri gibi altta yatan sebep belirlenebilirse horlamanın
tedavisinde başarı sağlanır. Uyku apnesi ise başlı başına hayatı
tehdit edebilen, hatta uykuda ani ölümlere bile yol açabilen bir
hastalıktır. Bunun dışında kişi gece boyunca dinlenemediği için;
hastalarda gün içi uyuklamalar, baş ağrıları, konsantrasyon
bozukluğu, iş ve okul başarısızlığı, hipertansiyon ve kalp
rahatsızlıkları görülebilmektedir.
HORLAMANIZIN NEDENİNİN BELİRLENMESİ ÖNEMLİ
Uzun süre sigara kullanmak, Yumuşak dokuların gevşemesİ, Alt, üst
çene ve ağızdaki anatomik bazı bozukluklar, Aşırı kilo,
Bademciklerin çok büyük olması, Burundaki eğrilikler ve burun eti
büyümeleri
Geniz etinin özellikle de çocukluk çağında arka burun
deliklerini tıkayarak burundan hava geçişini engellemesi
,Yumuşak damak ve küçük dilin ileri derecede sarkık olmasI, Dil
büyüklüğünün normalden fazla oluşu, Antidepresan, antihistaminik,
antispsikotikler gibi ilaçların yan etkileri, Dil kökünde
bademciklerin büyüklüğü veya dil kökünün anatomik olarak boğaz arka
duvarına yakın olması horlamaya neden olabilmektedir.