Gebze'de devrilen servis midibüsünde öldü tek hayali mimar olmaktı
Abone olKocaeli’nin Gebze ilçesinde öğrenci servisinin dere yatağına uçtuğu kazada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mert Efe Akıllı, son yolculuğuna uğurlandı. Mert’in tek hayalinin iyi bir mimar olmak olduğu öğrenildi.
Kaza, dün saat 14.00 sıralarında Gebze ilçesi Beylikbağı
Mahallesi Ankara Caddesi üzerinde meydana geldi. Emlak Konutları
Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P
0860 plakalı servis midibüsü, önce Birsen Giriş (51) isimli bir
kadına çarptı.
Ardından direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü takla atarak dere yatağına uçtu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Kazanın ardından serviste bulunan 21 kişi ve servisin çarptığı kadın yaralandı.
Serviste sıkışan yaralılar itfaiye ve kurtarma ekiplerinin çalışmasıyla tek tek midibüs içinden çıkartılarak, sağlık ekipleri tarafından hastanelere sevk edildi. Servis sürücüsü ise, sıkıştığı yerden 3 saatlik bir çalışmanın ardından kurtarıldı. Kaza sonrasında servis midibüsünün çarptığı Birsen Giriş, serviste bulunan öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14) ve Esma Nur Avcı (13) , hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Kazada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mert Efe Akıllı için Gebze
Yavuz Selim Fatih Cami’de cenaze töreni düzenlendi. Gencin
cenazesine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın,
Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Gebze Belediye Başkanı Zinnur
Büyükgöz, Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, siyasi
partilerin temsilcileri, il ve ilçe protokolü, Akıllı’nın ailesi,
yakınları, sınıf arkadaşları ve öğretmenleri katıldı. Helallik
alınması, ve duaların edilmesinin ardından son yolculuğuna
uğurlanan Akıllı’nın yakınları ve arkadaşları gözyaşlarına hakim
olamadı.
"Onun sırasına kimseyi oturtmadık"
Mert Efe Akıllı’nın sınıfta en iyi anlaştığı arkadaşlarından olan Beyza Alim, onu anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Mert'in iyi niyetli bir genç olduğunu söyleyen Alim, "Kimseye kin tutmuyordu, yardımseverdi. Ben duyar duymaz ağlamaya başladım. Çok üzüldüm. İlk önce inanmadım ama sonradan öğretmenler de söyleyince çok üzüldüm. Ben gerçekten çok üzgünüm. Çok seviyorduk onu. Sınıfta yokluğu belli oluyor. Çok sessiz, sakin birisiydi. Bugün okula gittik, sırasını görür görmez ağlamaya başladım. Çok kötüydü bizim için. Okulda onun sırasına kimseyi oturtmadık. Yanındaki arkadaşı bile çok kötü olduğu için başka sıraya oturdu. Onun sırası boş kaldı, kimseyi oturtmuyoruz. Mimar olmak istiyordu. Gerçekten onu çok seviyorduk" dedi.
“Kazadan 2 saat önce yanındaydım”
Çok üzüldüklerini belirten Muhammet Ali Onat ise "Mert kendi halinde bir çocuktu. Konuşkan birisi değildi. Biz ondan bir şey istediğimiz zaman anında yapardı. Hiç kalp kırmazdı. Bizi hiç geri çevirmedi. Ben olayı 2 saat sonra duydum. Benim önüme çıkan Mert’in vefat haberiydi. İlk başta inanmadım. Sonra haberlerde Mert’in fotoğrafını görünce inandım. Sınıf arkadaşım, daha dün yanındaydım, kazadan 2 saat önce yanındaydım. Çok üzüldüm” diye konuştu.
“Mimar olmak istiyordu”
Mert’in sınıfta kendilerine her zaman namazı öneren birisi olduğunun altını çizen Rümeysa Yakın, "Sınıfta her zaman namaz kılmamızı öneren iyi kalpli, temiz kalpli biriydi. Hiç birimiz bunu beklemiyorduk. Herkese "görüşürüz" diyerek gitmişti. Mimar olmak istiyordu. Karadeniz’de üniversite kazanıp mimar olmak istiyordu" şeklinde konuştu.