GDO'lu mısır kanser yapıyor mu?
Abone olGDO'lu mısırla beslenen farelerin kanserden öldüğünü ileri süren araştırmayı, boşa çıkaran bulgular elde edildi.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), GDO'lu mısırla
beslenen farelerin kanserden öldüğünü ileri süren araştırmayı,
tasarım, analiz ve raporlama yönlerinden yetersiz olduğu için
''bilimsel açıdan yetersiz'' buldu.
Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğünün talebi
üzerine EFSA, Gilles-Eric Seralini ve arkadaşları tarafından
Fransa'da yürütülen iki yıllık çalışma sonucunda, GDO'lu mısırla
beslenen farelerde kanser oluşumunun yanı sıra bazı organlarda
hasar meydana geldiğini ileri süren araştırmaya ilişkin rapor
yayımladı.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre raporda, çalışmaya ilişkin
''amacın açık olmadığı, deney tasarımı, yürütülmesi ve analizler
açısından birçok anahtar detayın göz ardı edildiği, uygun olmayan
bir şekilde raporlandığı, bu detaylar olmadan sonuçları
değerlendirmenin mümkün olmadığı ve tümör oluşumu üzerinde iki
cinsiyetten sadece 10'ar sıçanı baz alarak sonuca ulaşıldığı''
eleştirilerine yer verildi.
''Araştırmada tümör gelişimine eğilimli fare ırkı seçildiği ve
yetersiz hayvan kullanıldığı için yapılan uygulamalarla tümör
oluşumu arasında bir bağlantı kurulamayacağı'' kaydedilen raporda
ayrıca, çalışmada gıda ve yem araştırmalarında uluslararası kabul
görmüş protokollerin uygulanmadığı da vurgulandı.
-Tümör doğal yoldan da oluşabilir-
EFSA raporunda, araştırmada tümör vakalarının nedenlerinin,
uygulama başına erkek ve dişi 10'ar sıçandan alınan sonuçlara
dayandırıldığı anımsatılarak, ''Bu sayının spesifik uygulamalarla
tümörün doğal olarak oluşma şansı arasındaki farkı ortaya
çıkaramayacak kadar az olduğu'' kaydedildi.
Araştırmada kullanılan fare sayısının ''Carcinogenicity testinde''
ilgili uluslararası kılavuzlarda önerilen iki cinsiyetten 50'şer
tane olması koşulunu karşılamadığı belirtilen rapora göre,
çalışmada, gıda ve yem araştırmalarında uluslararası kabul görmüş
OECD 408, OECD 451, OECD 452 ve OECD 453 gibi protokollerin de
uygulanmadığına dikkat çekildi.
Raporda, iki yıl boyunca sürdürülen deneyler sonucunda tümörün,
herhangi bir uygulamaya bağlı olmadan doğal yollardan oluşması
ihtimalinin yüksek olduğu ifade edilerek, çalışmada bir kontrol
grubu bulunmasının da yeterli olmadığı bildirildi.
Öte yandan araştırmada eğilimleri azaltmak için yapılan körleştirme
gibi herhangi bir uygulamadan da bahsedilmediği vurgulanan raporda,
şu değerlendirmede bulunuldu:
''Çalışmanın, Seralini ve arkadaşlarının yayında raporladığı
şekliyle tasarım, analiz ve raporlama yönlerinden yetersiz olduğu
için güvenlik değerlendirmesi için uygun bilimsel kaliteye sahip
bulunmadığı, bu yüzden yayında raporlandığı şekliyle çalışmanın
glyphosate konusunda devam eden değerlendirmeleri etkilemeyeceği ve
NK603 mısırı için daha önce tamamlanmış güvenlik değerlendirmesinin
yeniden incelenmesine gerek doğurmayacağı kararına
varılmıştır.''