G.Doğuyu peşkeş çektirmeyiz
Abone olCHP Genel Başkanı hükümete veryansın etti, 'Bölge halkı boynu bükükken mayınlı arazileri yabancılara veremezsin' dedi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmaya mayınlı arazi konusu damgasını
vurdu. ''Koca bir ülke düşünün kendi ekonomisiyle mayınlarını
temizlemekten aciz. Bu Türkiye'ye yakışmaz'' dedi.
İşte Baykal'ın açıklamasından satırbaşları:
- Hatırlayacaksınız, bu konuda bir süre önce hükümetin bir
kararname girişimi olmuştu. Güneydoğu’daki Suriye sınırı içinde
Hatay’dan başlayarak 510 km uzunluğundaki sınır boyunda yer alan
arazilerin mayından arındırılması konusunda bizimde imzalamadığımız
bir sözleşme var.
- Bundan sonra düzenlenen kararnameyle Güneydoğu’daki bir arazinin
yabancı firma tarafından temizlenmesi ve bunun karşılığında o
firmaya, kararnamede 49’du şimdi 44’e indi, araziyi kullanma
imkanının tanınmasını amaçlayan bir kararname düzenledi.
KANUN GÜCÜYLE YAPMAYA ÇALIŞIYOR
- Bu bir kere bizim hukuk sistemimize aykırı. Çünkü mayından
arazinin arındırılması için yapılması gereken bir iş, bir iştir. Bu
faaliyet sonucunda elde edilecek olan arazinin nasıl kullanılacağı
kararını almak ayrı bir iştir.
- Hükümet baktı olmuyor, bir kanun çıkarmaya çalıştı. Kararname ile
elde edemediği sonucu kanunla güvence altına almayı amaçlıyor. Yani
bir anda hukukun arkasından dolanmayı amaçlayan, hukuku etkisiz
kılmayı öngören bir düzenlemedir. 'Kanun gücüyle ben bunu yaparım'
demiştir. Ama iş yine yanlış.
40 KÜSUR YIL VERMEYİ İÇLERİNE
SİNDİRMİŞLER
- Bir defa şu anlaşılıyor ki hükümet bu konuda bir kararlılık
içindedir. Yani bu araziyi bu modelle mayından temizlemeyi ve
temizlenecek olan araziyi 40 küsur yıl bir başka kuruluşa
devretmeyi içine sindirerek yola çıkmıştır.
SOR BAKALIM SURİYE NASIL YAPTI?
- Suriye mayından temizlenme konusuna el attı. Başbakan’da
'Suriye yaptı' diyor. Bir sor bakalım nasıl yaptı?
- Dünyada mayın temizleyen ülkelerden hangisi, mayını temizleme
karşılığında 'al burayı kullan' diyor Türkiye’den başka?
- Üstelik bizim sınırda, terör bölgesinin hemen üstünde. Bizim en
karmaşık, en istikrarsız coğrafyasının tam ortasında. Böyle bir
arazide biz 'gelin burayı temizleyin kullanın' diyeceğiz.
KENDİNE UÇAK AL, VATANDAŞA GELİNCE...
- NATO 4.5 milyon mayın temizledi. Arnavutluk’ta, Belarus’ta,
Sırbistan’da bunu gerçekleştirdi. Mayın temizlemede 5 yıl
boyunca yapılacak bir ödeme? Başbakan geçenlerde 61 milyon dolara
bir uçak aldı. 61 milyon dolara uçak alırken gözünü kırpmadı, 250
trilyon 500 trilyon harcayamam diyerek, yabancılara devredeceksin.
Bunu kabul etmiyoruz. Bu kadar sorumsuzluğu kabul etmek mümkün
mü?
- Burada 216 bin dönümlük bir arazi kazanılacak. Bunun yüzde 70’i
birinci sınıf tarım arazisi. Orada binlerce çiftçiye geçim imkanı
sağlanabilir. Bu konu sadece mayından kurtulma konusu değildir. Bu
konu Türkiye’nin o bölgesinde bir sosyal kaynaşma bütünleşme,
halkımızın refah yolsuzluk açmazından kurtulabilmesi için bir kapı
açma şansıdır.
GENELKURMAY İLE HÜKÜMET FARKLI KONUŞUYOR
- Ortada ciddi bir hesap yoktur, uzman kuruluşlardan bilgi
alınmamıştır. Genelkurmay 'NAMSA’dan bunu yapın iyisi doğrusu
budur' diyor.
- Bu ne biçim dağınıklıktır kopukluktur. Genelkurmay bir şey
söylüyor, hükümet farklı bir şey söylüyor. Bu konuda genelkurmay
ile hükümetin birlikte hareket etmesi gerekli değil midir?
- Niye NAMSA’yla temas kurmuyorsunuz. Sorular ortada. İhaleyi
açacağız, ihale uygulanmadı, haydi biz bu toprakları 40 küsür yıl
vererek emanet edelim diyeceksiniz. Bunu kabul etmek mümkün
değildir.
- 600 bin mayın temizlenecek. Türkiye’nin temizlemesi gereken mayın
sayısı 900 bin. Bu sınırın dışında mayın var. Herhalde bu kadar
verimli toprakların üzerinde değil onlar. Peki onlar ne olacak?
KANUN DERHAL GERİ ÇEKİLSİN
- Bu kanun derhal geri çekilmelidir ve kamuoyumuzu
tatmin edecek. Parlamentomuzun vicdanını rahatlatacak,
Genelkurmay’ın düşüncelerini değerlendirecek, ciddi bir çalışma
yapılarak Türkiye’nin önüne çıkılmalıdır.
- Bunlar yakışmıyor. Kendisini suçlayarak, birilerinin gözüne
girmeye çalışarak, davalarını kimseye kabul ettiremezsin. Yanlışı
konuşalım tartışalım. Ama bizim ihtiyacımız her şeyden önce
Türkiye’nin hukukuna sahip çıkmaktır.
- Yarın bölgeye gideceğiz ve bu mayınlı araziyi de göreceğiz.
Tekrar altını çizerek söylüyorum, o konu Türkiye açısından çok
büyük önem taşıyor.
Bizim vatandaşlarımız boynu bükük dururken, bir başka yabancı
ülkeye emanet edilmesini hiçbir şekilde bize kabul
ettiremezsiniz.
PEŞKEŞ ÇEKTİRMEYİZ
- 2003’te ABD Irak’a saldırı için o bölge
için orayı istediler, şimdi mayınlı arazilerimizi bize verin biz
kullanalım diyecekler ve bizde buna 40 küsür yıl buna göz
yumacağız.
- Buna karşı mücadelemizi kanun çıkıncaya kadar götüreceğiz, kanun
çıktıktan sonra da götüreceğiz.
- Düşündükleri gibi o bölgeyi birilerine peşkeş çekmeye imkan
olmadığını, o bölgedeki insanlarla omuz omuza ortaya koyacağız.
KİMSE DOKUNAMIYOR HAZRETE?
- Başbakan Yardımcısı RTÜK Başkanı’nın istifa etmesi gerektiğini
söyledi. Peki ne oldu?
- Başbakan Yardımcısı istifaya devam etmiş ama üçüncü dönem başkan
seçilme hakkını kullanmayacağını ilan etmiş. Mutluluk bundan
kaynaklanıyormuş.
- Sen onu görevden almaya hazırsan, çık ifade et hep beraber
alıverelim. Ben arzu mu söyledim. Onu bana neden söylüyorsun. Ben
temennimi yapmış olayım. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar. Eski
adalet bakanı ben ondan önce istifasını istemiştim diyor.
- Adalet Bakanı istifa et diyor kalıyor, başbakan yardımcısı istifa
et diyor ama hala orada kalıyor.
- Bunun gücü nerden geliyor? Kimse dokunamıyor hazrete. Bu çok acı
bir olay. Şimdi herkes bizden üçüncü bir kez RTÜK Başkanı olmayı
kendi arzusuyla bizim sevinmemiz bekleniyor. Önümüzdeki dönemde
tabi bütün dünyadaki gelişmelerden ibret alınacak çok şey
var.