G.Doğulu kızların kaderi
Abone olG.Doğu'da okula gönderilmediği için evde kalan kız çocukları, annelerinin kaderini yaşamaya hazırlanıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde okula gönderilmediği için evde
kalan kız
çocukları, annelerinin kaderini yaşamaya hazırlanıyor. Ev işlerinde
annelerine yardımcı olan kızlar, küçük kardeşlerinin bakıcılığını
da üstlenerek çocukluklarını yaşayamadan hayat mücadelesine
başlıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde son yıllarda ''Haydi Kızlar Okula
Kampanyası'' sayesinde birçok kız çocuğu okula kazandırılırken,
halen
kırsal kesimlerde okul ile tanışmayan kız çocukları bulunuyor.
Özellikle kırsal kesimde ailedeki çocuk sayısının fazla olması
nedeniyle kız çocukları kendisinden küçük kardeşlerine bakarak bir
nevi kardeşlerine annelik yapıyor. Bazı aileler, erkek çocuklarını
okula göndermeyi tercih ederken, kız çocuklarına ise su taşıma,
temizlik, ev işlerinde annesine yardımcılık, tarlada çalışma ve
hayvan bakma gibi işler kalıyor.
-KÜÇÜK YAŞTA OLGUNLAŞMAK ZORUNDA KALIYORLAR-
Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi
(DİKASUM)
Sorumlusu Handan Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son
yıllarda yapılan birçok kampanya ile kızların okula
kazandırılmasında artış olduğunu, ancak okullaşma oranının kız
çocukları için halen problem olduğunu söyledi.
Ailede bir çocuk okula gönderilecekse öncelikle erkek çocukların
tercih edildiğini, bu nedenle kız çocuklarının okuldan uzak
kaldığını kaydeden Coşkun, bazı köy ve mezralarda da okul olmadığı
için ailelerin taşımalı yöntemle başka köylere kız çocuklarını
göndermek istemediğini bildirdi.
Kadın sorunlarını tespit etmek amacıyla merkeze bağlı 27 köye
gittiklerini ifade eden Coşkun, şöyle dedi: ''Köylerde okula
gönderilmeyen çok sayıda kız çocuğu vardı. Okula gönderilmeyen kız
çocukları erken yaşta evlenmek zorunda kalıyorlar. Bu kızlar
anneleriyle aynı kaderi paylaşıyorlar. Çocukluklarını yaşamadan
olgunlaşmak zorunda kalıyorlar. 30 yaşına gelmeden 8 çocuk sahibi
olan kadınlar var. Okula gidememenin acısını yaşıyorlar. Okula
gönderilmedikleri için büyüklerine tepki duyuyorlar. Okula
gönderilmeyen kız çocukları büyük sıkıntı yaşıyor. Özgüvenleri
gelişmiyor ve kendilerini rahat ifade edemiyorlar.''
Coşkun, merkezlerine zamanında okula gidememiş çok sayıda kız
çocuğunun başvurduğunu, onlar için Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı
(AÇEV) ile ortaklaşa okuma yazma kursları açtıklarını aktararak,
son 2 yılda açtıkları 20 sınıfta yaklaşık 400 genç kız ve kadının
okuma yazma öğrendiğini belirtti.
-TALAYTEPE KÖYÜ'NDE OKULA GÖNDERİLMEYEN KIZ
ÇOCUKLARI-
Merkeze 9 kilometre uzaklıktaki 600 nüfuslu Talaytepe Köyü'nde
aileler köyde okul olmadığı gerekçesiyle kız çocuklarını okula
göndermiyor. Köyde okul çağında olan ve okul çağını geçmiş yaklaşık
80 kız çocuğu bulunuyor.
Köyde oturan Remziye Filiz (16) 12'si kız toplam 14 kardeş
olduklarını belirterek, ''Köyde okul olmadığından ben ve kız
kardeşlerim okula gidemedik. Şimdi okul servisi var, ama sadece
erkekler okula gönderiliyor. Okula gidemediğimiz için ev işlerinde
annemize yardımcı oluyoruz. Bulaşık, yemek hazırlığı, temizlik gibi
ev işlerini yapıyorum. Hayvanları yemleme, sağım gibi işleri de
yapıyoruz. Bu işleri yaptığımız için aile rahat ediyor'' dedi.
Fatma Gün (12) ise ev işlerinde annesine yardımcı olup köydeki
diğer kızlar gibi kuzulara çobanlık yaptığını söyledi. Taşımalı
eğitimle sadece erkek çocuklarının okula gidebildiğini belirten
aileler ise, köyde okul olmadığı için kız çocuklarını okula
göndermediklerini, kız çocuklarının merkeze veya başka bir köye
gitmesini istemediklerini, köyde okul yapılması durumunda kız
çocuklarını okula göndereceklerini söylediler.