Gazze’ye ve Gazzeli’lere karşı olmak insanlık suçudur

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

7 Ekim’den bu yana, 1 yılı aşan bir süredir soykırımcı İsrail’in Filistin’deki kadınları, çocukları, bebekleri, yaşlıları, masum sivil halkı öldürmesine,

Okulları, camileri, kampları bombalamasına,

Filistin’de insanların acımasızca yakılmasına,

Onca insanın aç kalmasına,

Bebeklerin ve hamilelerin açlıktan ölmesine,

Kundaktaki bebeğin ağzına annesinin memesi değil de namlunun ucu veriliyorsa,

Bütün bunları yapan Soykırımcı İsrail ve katil Netanyahu’ya karşı

Türkiye’nin ülkemizin fazlaca tarafgirlik yaptığını söyleyecek kadar vicdan yoksunu “entelektüel” bir kitlemiz varsa.

Bu kitlede “Bu kadar taraf olmaya gerek yoktu, kıyıdan kıyıdan gitmek lazımdı” diyorsa.

İnsanlık bitmiştir!

Filistin’de Gazzede tarafsızlık kabul edilemez.

Vicdanlara dokunur.

Hak’kın rızasına dokunur.

Çünkü orası Gazze insanlığın kıyama kalktığı yer.

Hepsi Katil!

Narin 21 Ağustos’ta Kayboldu!

Ben 21 Ağustos’tan bu yana yazıyorum, katil ya da katiller bulununcaya kadar yazacağım…

Narin cinayetini planlayan Salim,

Cinayeti organize eden Salim,

Cinayette rolleri belirleyen Salim,

Cinayet sonrası 20 haneli köyü susturan Salim,

Görülmemesi gereken ahlaksız davranışı yapan Salim,

Yanlış bilgileri jandarmaya aktararak Narin’in cesedinin bulunmasını engelleyen Salim,

Narin’i cesedini Eğertutmaz Deresinde çürümeye bırakan Nevzat.

Nevzat Bahtiyar vermiş olduğu 3 ayrı ifadesinde de kamuoyunun tepkisine göre senaryo yazmıştır. Senaryosundaki replikleri vaziyete göre ekleyip çıkarmış, kendisini itirafçı olarak gösterme çabası içine girmiştir.

Narin Güran cinayeti işleneni 1 aydan fazla oldu. Cinayetin katili, cinayetin sebebi de henüz netlik kazanmamıştır.

Narin cinayetinde;

Narin’i öldürmeyi planlayanlar,

Narin’i öldürenler,

Narin’i dere yatağına gömenler,

Narin’in öldürüldüğünü bildiği halde susanlar,

Hepsi katildir, katile yardım ve yataklık suçudur.

Bu mahlukların elinde 8 yaşındaki bir sabinin kanı var.

Narin’in kanı bu katilleri boğacaktır.

CHP’de Gladyatör Dövüşleri

CHP’nin iki prensi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.

Bu iki prens arasındaki Cumhurbaşkanlığı aday mücadele giderek sertleşmeye başladı.

İmamoğlu ve Yavaş arenada dövüşmeyi bekleyen gladyatörler gibi hareket ediyorlar.

Mansur Yavaş’a yakın siyasi isim Ekrem İmamoğlu için;

“Siyasi kalpazan”

“Hangi bayrağa selam durduğu belli olmayan kimliksiz”

“Atatürk’ün ortaya koyduğu kuruluş ilkelerinin düşmanlarıyla el ele olan, ‘Mustafa Kemal’in Askeri’ olamaz”

“Tek derdi kendi kariyeri ve ona çizilen rotada yürümek olan”

”Proje Çocuk”

“Mansur Yavaş yerli ve milli, Ekrem İmamoğlu küresel güçlerin adamı”

“Yerli Zelenski” İfadelerini kullanıyor.

Mansur Yavaş bu ifadeler üstüne “İyi bilinmelidir ki bu tür açıklamalar benim siyaset tarzıma uygun değildir” şeklinde sesini yükseltiyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP’de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın isimleri konuşuluyor. CHP Genel Başkanı Sayın Özel bu iki isme güreş tutturup kendisi aradan sıyrılıp aday olur mu? Bu ihtimal CHP’nin her iki prensinin de uykularını kaçırıyordur.

Bu konuda babası Kemal’in attığı tokadı eliyle tutup geri çeviren Ekrem İmamoğlu tecrübeli davranarak Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda harekete geçti bile.

CHP’deki var olan gücünü tüzük kurultayında daha da sağlamlaştırdı.

Gerektiğinde Sayın Özgür Özel’i devirebilecek siyasi güce ulaştı.

Partinin iplerini ele geçirdi.

Babası Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aleviler üzerindeki etkisini azaltmak için Alevilere ve Alevi Derneklerine özel çalışmalar yapıyor. Hatta belediyede kadrolaşmalarını sağlıyor.

Belediye Başkanlığı seçimini kazandığında Eyüp Sultan Camisinde Yasin-i Şerif okuyarak muhafazakâr ve milliyetçi kesimin sempatisini kazanmıştı.

Ekrem İmamoğlu bununla da kalmadı. 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti içindeki kırgın ve küskün seçmenin kendisine oy vermesini sağladı. Muhafazakâr ve milliyetçi seçmen oylarıyla beraber büyük bir sinerji yakaladı.

Ekrem İmamoğlu’nun Özel’den ve Kılıçdaroğlu’ndan yana bir endişesi yok fakat Mansur Yavaş büyük risk.

Mansur Yavaş cumhurbaşkanı adayı konusunda kararlı, ısrarcı. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi ekibi Mansur Yavaş’a yıldırma politikası uyguluyor.

Kurultayda Ekrem İmamoğlu’na 3 gün önce yapacağı konuşma konusunda bilgi aktarılıyor. Bunun üstüne İmamoğlu uzunca bir konuşma yaptı. Mansur Yavaş’a yapacağı konuşma sadece 1 saat öncesinde söyleniyor. Yavaş’ta kürsüde, “Ben de Ekrem Başkan gibi Türkiye’nin sorunlarına değinmek isterdim ama bir saat önce telefon açılıp ‘Siz de konuşun’ dendi diyerek sitemini dile getiriyor.

Mansur Yavaş’ı, Ekrem İmamoğlu ve yakın siyasi çevresi CHP’sinden tasfiye etmeye çalışıyor. Bu plan işlerse

Ekrem İmamoğlu tek Cumhurbaşkanı adayı olacak. Ekrem İmamoğlu’na yakın medya grupları ve gazeteciler “Mansur Yavaş” gidici diyerek propoganda yapıyorlar.

Ancak Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı adayı olmakta ve CHP’sin de kalmakta kararlı.

Ekrem İmamoğlu hakkında yargını kararı belirsiz, aslında bu karar Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını belirleyecektir.

Objektif bir bakışla bakacak olursak;

Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığında yeterince başarılı olamadı. Çünkü aklı CHP Genel Başkanlığında ve Cumhurbaşkanı adaylığında kaldı. Siyasi anlamda ülkenin seçmen tabanına hitap eden dili biliyor. O dili konuşuyor, insanları ikna ediyor. Büyük bir sosyolojik tabanda kendisine yerde buluyor. Son seçimlerde AK Partiden, İYİ Partiden ve DEM’den oy alması bunu destekliyor.

Hukuki bir engel olmazsa Cumhurbaşkanı adaylığı başarıyla sonuçlanır kanaatindeyim.