Gazze'de ateşkes çabaları
Abone olİsrail'in Gazze'de 18 gündür süren saldırılarında ölü sayısı 800'ü geçerken İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes sağlanmasına yönelik çabalar artıyor. ABD Başkanı John Kerry'nin taraflara yedi günlük bir ateşkes önerdiği bildiriliyor.
İsrail'in Gazze'de 18 gündür süren saldırılarında ölü sayısı
800'ü geçerken İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes sağlanmasına
yönelik çabalar artıyor.
Gazze'de dün gece İsrail'in bombardımanı ve hava saldırıları devam etti.
İsrail'in bazı kentleriyse Cuma sabahı Hamas tarafından atılan roketler nedeniyle alarm durumuna geçti.
İsrail'deki bugün güvenlik kabinesi ABD Başkanı John Kerry'nin desteklediği yedi günlük ateşkes planını tartışacak.
Gazze'de ölen Filistinlilerin sayısı 800'ü geçerken İsrail
tarafındaysa 34 kişi öldü.
Ölen Filistinlilerin önemli bir çoğunluğu sivillerden oluşuyor.
Ölen 34 İsraillinin ise 32'si asker. İsrail'de ayrıca Tayland vatandaşı biri de öldü.
BM sığınağından ölenlerin cenazeleri kaldırıldı
Perşembe günü İsrail ordusunun Birleşmiş Milletler'in elinde olan, sığınak olarak kullanılan bir okulu vurması sonucu en az 15 kişi öldü.
Filistin tarafında büyük öfkeye neden olan olay BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından da kınandı.
Ban, olayın 'tümüyle kabul edilemez' olduğunu söyledi.
Ölen kişilerden en az 10'unun cenazesi Cuma sabahı kaldırıldı.
Filistinliler saldırı nedeniyle İsrail'i suçlarken İsrail ise Hamas üyelerinin bu bölgeden atış yaptığını söyledi.
İsrail hükümeti sözcüsü Mark Regev okul saldırısıyla ilgili olarak BBC'nin sorularını yanıtlarken "Olayın İsrail ateşinden kaynaklanmış olabileceğini kabul ediyorum, ama henüz kesin değil. Bu noktada, BM, Hamas'ın attığı roketlerin Hanun bölgesine düştüğünü söylüyor dolayısıyla olayın Hamas'ın fırlattığı roketlerden kaynaklanmış olabileceği ihtimalini de göz ardı edemeyiz" dedi.
İsrail, ülke sınırları içine atılan Hamas roketlerini durdurma iddiasıyla 8 Temmuz'da askeri operasyona başlamıştı.
Kerry'nin ateşkes planı önerisi
Perşembe gecesi geç saatlere kadar Mısır'ın başkenti Kahire'de çalışan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin hem İsrail hem de Hamas'a bir ateşkes planı önerdiği bildiriliyor.
Kerry'nin anlaşmaya varılsa da varılmasa da Cuma günü bölgeden ayrılması bekleniyor.
Planın yedi günlük bir saldırmazlık anlaşması olduğu düşünülüyor.
İsrail basının haberlerinde anlaşmanın İsrail'e, bu süre içinde askerlerini Gazze'de tutma ve Hamas tünellerini kullanılmaz hale sokma hakkını güvence altına aldığı söyleniyor.
Herhangi bir planın yaşama geçmesi için hem İsrail güvenlik kabinesi hem de Halid Meşal dahil Hamas yöneticileri tarafından onaylanması gerekiyor.
Halid Meşal BBC'ye konuştu
Bu arada BBC'ye konuşan Gazze'deki Hamas yönetimi lideri Halid Meşal, ateşkes sağlanmasını istediğini belirtip İsrail'in ablukasının 'en kısa sürede kaldırılması' çağrısında bulundu.
Meşal, "Gazze'yi dünyanın en büyük hapishanesi yapan bir sınır geçişiyle denetlenmek istemiyoruz. İnsanlar tedavilerine, işlerine gidemiyor. Neden Gazze halkı, dünyanın en büyük hapishanesinde ölümle cezalandırılıyor? Bu bir suçtur" diye konuştu.
İsrail, 8 Temmuz'da Hamas'ın roket saldırılarını durdurmak amacıyla Gazze'ye hava saldırılarına başlamış, 17 Temmuz'da da kara harekâtı düzenlemişti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, İsrail'i Gazze'de savaş suçları işlemekle suçlamış, Hamas'ı da roket saldırıları nedeniyle eleştirmişti.
Batı Şeria'da 'öfke günü'
Öte yandan İsrail askerleri Batı Şeria'da dün gece, İsrail'in Gazze saldırılarını protesto eden Filistinli göstericilere müdahale etti.
İsrail askerlerinin taş ve yangın bombası atan Filistinlilere plastik ve gerçek mermilerle müdahalesi sonucu çıkan çatışmalarda en az 2 Filistinli öldü, 200 kişi de yaralandı.
Gazze'ye destek için Ramallah'tan Kudüs'e yürümek isteyen yaklaşık 10 bin Filistinli, Kalendiye askeri kontrol noktasında İsrail askerleri tarafından durduruldu.
Filistinli liderler, Batı Şeria'da bugünü öfke günü ilan etti.
Batı Şeria'da İsrail karşıtı gösteri çağrısı, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas'ın El Fetih hareketinden geldi.
İsrail medyası protesto gösterilerini, 2000-2005 yılları arasındaki 'İkinci İntifada' olarak bilinen ayaklanmalara kıyasla, daha geniş katılımlı ve daha büyük olarak tanımladı.