Mübarek ramazan ayı ne yazık ki Gazze'de ateşkes yapılmadan
başladı. Tüm insanlık, yüreğinde merhamet taşıyan her insan
ramazanda ateşkes ve insani yardım yapılacak mı yoksa yeni
katliamlar mı yaşanacak Gazze'de? Diye düşünmeden edemiyor.
ABD Başkanı Biden, 6 haftalık acil ateşkes için çalıştıklarını
ve Refah'a saldırının kırmızı çizgi olduğunu söylerken İsrail
Başbakanı Netanyahu, Refah'ta operasyon yapma kararlılığını
tekrarlıyor.
1.4 milyon Filistinlinin açlıkla
boğuştuğu Refah'ta İsrail ordusunun hem de ramazan
ayında katliamlara devam etmesi tüm dünya ve
Müslüman âlemi için yeni bir büyük utanç kaynağı
olacak.
İsrail üzerindeki etkili tek ülke ABD. O nedenle gözler
ister istemez Biden yönetimine çevriliyor. ABD’de Kasım ayında
yapılacak seçimlerde "soykırıma desteğe son
ver" temalı eylemler sıklıkla yapılıyor. Hatta ABD
halkından toplanan vergilerin İsrail için kullanılması protestolara
yol açıyor.
Biden, bir yandan ateşkes için çalıştığını, yardım ulaştırılması
için geçici liman kurulacağını ve iki devletli çözümden yana
olduğunu açıklıyor, diğer yandan İsrail'e verdiği askeri yardımdan
hiç geri durmadığı gibi Netanyahu üzerinde katliamları durduracak
bir baskı kurmuyor.
Netanyahu gaddar ve her şartta ayakta kalmanın yollarını bilen
bir siyasetçi. ABD'nin İsrail'i Refah'a
saldırmaktan vazgeçiremeyecek bir yerde olduğu fikrini
kimse kabul etmiyor.
Biden'ın Gazze'deki 30 bini aşkın Filistinlinin öldürülmesine
dair eleştiri getirerek
Netanyahu'nun "İsrail'e artık faydadan çok
zarar verdiğini" söylemesi asla samimi
değil.
Biden, Refah'a İsrail saldırısını kırmızı çizgi olarak
belirtiyor. "Bu bir kırmızı çizgidir ancak
asla İsrail'i terk etmeyeceğim, İsrail'in savunması
halen kritik önemde."
Bunun meali silah yardımıyla İsrail’in yanındayım demek.
Bu söylemler Netanyahu gibi kurt bir siyasetçiyi yolundan
alıkoymaz.
Netanyahu, Biden'a verdiği cevapta;
"Eğer İsrail halkının çoğunluğuna karşı bir
politika izlediğimi ve bunun İsrail'in çıkarlarına
zarar verdiğini kastediyorsa yanılıyor demektir. Bu
benim kendi politikam değil. Bu, İsraillilerin büyük
çoğunluğunun desteklediği bir politika."
Açıkça Netanyahu Hamas'ı yok etmek ve sivilleri katletmeyi İsrail
milli çıkarı olarak görüyor.
Netanyahu kendi siyasi menfaati ve iktidarda kalmak için
katliamlara devam ediyor.
Fakat diğer İsrailli siyasetçiler neden Netanyahu’ya sessiz
kalıyor, katliamları durdurmuyor?
Bu yaşananları sadece İsrail siyasi politikası ile açıklamak
mümkün değil.
ABD, Londra, Kanada ve birçok batı ülkesinden katliamlara gelen
tepkinin amacına ulaşmadığı, bu çatışmanın bitmesi
için İsrail halkının ikna edilmesinin
gerektiğini ve Netanyahu’nun politikasından İsrail
halkının da mutlak sorumlu olduğun yüksek sesle haykırılması siyasi
bir baskı oluşturabilir.
Refah'ta İsrail'in katliam yapması sadece İsrail'in değil
ABD'nin de algısına ve çıkarlarına büyük ölçüde çok zarar verecek.
Bunu engelleyemeyen Müslüman ülkelere de bu utanç miras
kalacak.