Gazilerin sesinden 105 yıllık Çanakkale Zaferi
Koronavirüs nedeniyle Çanakkale Kara Savaşları'nın 105'inci yıl dönümü anma törenleri iptal edildi. Şehitliklerde bu yıl zafer heyecanı yaşanamayacak ancak, Kıbrıs gazisi Cahit Önder’in, 42 yıl önce Çanakkale gazileriyle yaptığı röportajlar, kahramanların kendi seslerinden o günleri dinlemeye olanak sunuyor.
1979-1981 yılları arasında 606 köyü tarayarak, Çanakkale’de savaşan 90 gaziye Zafer günlerini anlattıran Önder, bu arşiv ile canlı tanıkların anılarını ölümsüzleştirdi.
Çanakkale Savaşları’nın üzerinden tam 105 yıl geçti. Son
Çanakkale gazisi Hüseyin Kaçmaz, 100 yaşındayken, 1994 yılında
yaşamını yitirdi. Çanakkaleli Kıbrıs gazisi ve gazeteci Cahit
Önder, 1979- 1981 yılları arasında 606 köyü gezdi, 90 gaziye
ulaştı. Zaferin canlı tanıklarının anılarını, 120 dakikalık ses ve
90 dakikalık görüntü kayıtlarıyla ölümsüzleştirerek, gelecek
kuşaklar için büyük bir miras yarattı. Önder’in arşivinin kıymeti,
koronavirüs tedbirleri nedeniyle Çanakkale Kara Savaşları’nın
105’inci yıldönümü törenlerinin iptal edildiği bugünde bir kez daha
anlaşıldı. Koronavirüs salgını nedeniyle Tarihi Gelibolu
Yarımadası’na bir süredir ziyaretçi gelemiyor. Önder, 42 yıllık
arşivine böyle bir günde herkesin ulaşıp, 105 yıllık 'Çanakkale
Geçilmez Destanı' heyecanını gazilerin kendi seslerinden dinleyerek
yaşayabileceğini söyledi. Önder, şöyle konuştu:
"Bugün Çanakkale Kara Savaşları’nın 105’inci yıl dönümü.
Koronavirüs nedeniyle kimsenin evlerinden çıkamadığı, törenlerin ve
diğer etkinliklerin yapılamadığı bir günü yaşıyoruz. Ancak 105 yıl
önce Çanakkale’de şehit olan, gazi olan atalarımızı unutmayız.
Onların ruhları şad olsun. Hepsini saygıyla anıyoruz. 1979-1981
yılları arasında Çanakkaleli gaziler olarak bir araştırma yaptık ve
90 gaziye ulaştık, Çanakkale’nin çeşitli köylerinde. Bunların
seslerini, görüntülerini aldık ve kitaplaştırdık. 105’inci yılda
onların görüntüleri ve sesleriyle sizleri baş başa bırakırken,
kendilerini de büyük bir saygıyla yad ediyoruz. Bu arşivde
gazilerin çok değerli anıları var. Bunları saf, temiz belleklerinde
kaldığı gibi bana aktarmışlardı. Sesleri ve onların görüntüleriyle
sizleri baş başa bırakıyor, tekrar şehit ve gazilerimizi minnetle
anıyoruz. Ruhları şad olsun."
Gaziler destanın nasıl yazıldığını anlatıyor
Halil Helvacı (1892): Bir gün mevzilerden ateş ediyoruz. Tetiği
çekiyorum, çekiyorum, tüfek patlamıyor. ‘Bozuldu herhalde’ dedim.
Yanımdaki arkadaşa, ‘Tüfek bozuldu ateşlemiyor’ dedim. Arkadaş bana
baktı, ‘Ne bozulmuşu, senin parmak gitmiş’ dedi. Ben o zaman
acısını duydum işte.
Recep Kutluer (1894): İntepe yakınlarındaki Çakaltepe’deki 2’nci
Ağır Topçu Bölüğü’ndeydim. Bize İngiliz donanması hedef gösterildi.
Topla nişan alırken göğsüme bir şey geldi ve yaktı. Bir de baktım
vurulmuşum. Beni Çanakkale’ye bir hastaneye götürdüler. Bir hafta
yattım. Sonra yine cepheye döndüm.